1990'ların İngiltere'sinde, polis ve suçlular arasında sıra dışı bir silahlanma yarışı vardı. Bunun merkezindeyse "Cossie" lakaplı Ford Cosworth bulunuyordu. Bu arabalar sıradan görünümleriyle polislere toz yutturunca İngiliz polisinin de tek bir çaresi vardı. Onlar da bu hızlı araçları kullanacaklardı. Günümüzde iyi durumdaki versiyonları yarım milyon pound'a alıcı bulan Cosworth efsanesi nasıl başladı, polis niye bunları kullanmak zorunda kaldı?
BARAN BEKİ
1990'ların İngiltere'sinde, karanlık sokakların ve geceleri lastik seslerinin yükseldiği günlerde olağanüstü bir güç mücadelesi yaşanıyordu. Bir tarafta organize suç çeteleri, diğer tarafta ise onları durdurmaya kararlı polis kuvvetleri... Ancak bu mücadelede çeteler, polisin asla yetişemeyeceği bir silahı keşfetmişlerdi: Efsane Ford Sierra ve Escort Cosworth...
"COSSİE" EFSANESİ DOĞUYOR: YARIŞ PİSTLERİNDEN SOKAKLARA
1983 yılının soğuk bir gününde, Ford'un Avrupa ofislerinde gerginlik hakimdi. Motorsporlarında yeniden söz sahibi olmak isteyen Ford mühendisleri, masanın üzerindeki mütevazı Sierra modelinin çizimlerine bakıyordu. Kimse bu jöle kalıbına benzeyen aile otomobilinin, birkaç yıl içinde hem ralli dünyasını hem de İngiliz suç tarihini değiştireceğini tahmin edememişti.
Jöle'den yarış arabası, onun da ötesinde bir şampiyon olur muydu hiç?
Ve Cosworth mühendislik şirketiyle yapılan işbirliği, bu soruya muhteşem bir cevap verdi. 2 litrelik turboşarjlı bir motor, yüksek teknoloji ürünü bir şanzıman ve agresif bir aerodinamik kit ve daha fazlası... Böylece "Cossie" lakaplı efsane doğdu.
Yol versiyonunda 204 beygir gücüne sahip Sierra RS Cosworth, sokakta normal bir aile otomobili gibi görünürken, pistte şampiyonalar kazanıyordu. Kimse böylesine sıradan görünen bir otomobilin, DTM, BTCC ve Avustralya Touring Car şampiyonalarında efsane olacağını düşünmemişti.
SUÇLULARIN GÖZDESİ
1990'ların başında İngiliz polisi, giderek artan bir sorunla karşı karşıyaydı. Suçlular, özellikle de "ram raiding" denilen mağaza soygunlarında, standart polis araçlarından çok daha hızlı otomobiller kullanıyordu.
28 Nisan 1992'de yaşanan olay, durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Malboro'dan Bristol'e kadar süren bir kovalamacada, bir Sierra Cosworth ve bir Porsche 911, M4 otoyolunda saatte 140 mil (225 km/s) hıza ulaştı. Suçlular takipten kurtulmak için araçlarının ışıklarını kapatıp karanlığa karışıyordu. Polis, yolda masum insanların hayatını tehlikeye atmamak için kovalamacayı sonlandırmak zorunda kalmıştı.
Bu tür olaylar artık sıradan hale gelmişti. Cosworth modelleri, sıradan görünüşleri ve olağanüstü performanslarıyla suçlular için mükemmel bir kombinasyon sunuyordu. Dar İngiliz sokaklarında manevra kabiliyeti yüksek, trafikte göze batmayan ama gerektiğinde polis araçlarına arka stoplarını izleten bu otomobiller, yeraltı dünyasının aranan silahları haline gelmişti.
Sigorta şirketleri bir gecede Cosworth primlerini ikiye katlamıştı. Bazı şirketler ise bu araçları hiçbir koşulda sigortalamayı kabul etmiyordu. "Cossie" sahibi olmak artık neredeyse imkansızdı.
Çünkü ya çalınıyorlardı ya da altından kalkamayacağınız sigorta fiyatları çekiliyordu.
ATEŞE KARŞI ATEŞ
Northumbria bölgesinde, Şef Müfettiş'ten bir çözüm önerisi gelmişti. Onları kendi silahlarıyla alt edeceklerdi. Polis kendi Cosworth filosunu kuracaktı. Toplantı odasında doğal olarak bir sessizlik oluşmuştu çünkü bu, araç başına 30 bin pound demekti (günümüzün parasıyla 70 bin pound).
Ancak karar çoktan verilmişti. Kısa süre içinde 20 Sierra Cosworth ve ardından daha güçlü olan Escort RS Cosworth modelleri hızla polis filosuna katılmıştı.
Filmlerde sadece kötü adamların kullandığı hızlı araçlar, bu sefer polisler tarafından kullanılıyordu.
ŞİMDİ ONLAR DÜŞÜNSÜN
Escort RS Cosworth'ler göreve başladıktan sonra, istatistikler şaşırtıcı bir değişim gösterdi. Oto hırsızlığı oranları bir anda %15 düşmüştü. Diğer bölgelerde suç oranları artarken, Northumbria'da durum tersiydi.
Suçlular artık her köşe başında bir polis Cosworth'ü olabileceği endişesiyle yaşıyordu. Çeteler durumun buraya gelebileceğini hiç tahmin etmemişti.
Eskiden "imkansız" olanı yakalanmak, artık kaçınılmazdı. Polis telsizlerinde artık "takibi bıraktık" değil, "şüpheli yakalandı" anonsları duyuluyordu.
Vatandaşların "Bu kadar parayı nasıl harcarlar?" endişesiyse kısa sürede yerini "İyi ki bu kararı aldılar" düşüncesine bırakmıştı.
BİR EFSANENİN SONU VE ONUN MİRASI
1996 yılında Escort RS Cosworth'ün üretimi sona erdiğinde, bir dönem kapanmıştı. Ford artık Focus platformuna geçiş yapıyor, daha modern ve maliyetli bir yaklaşımı benimsiyordu.
Polis Cosworth'leri zamanla emekliye ayrıldı. Günümüzde sadece birkaç örneği kalan eski polis emeklisi Cosworth'lerin çoğu yorgun ve bitik durumda.
2016 yılında Ford ve İngiliz polisi, nostaljik bir anma töreni düzenledi. Tam 30 yıl önce bir RS200'ün göreve başladığı yerde, yeni bir Focus RS polis aracı görücüye çıktı. Eski ve yeni yan yana duruyordu; iki farklı dönemin simgeleri, aynı ruhu taşıyordu.
COSSİE RUHU HALA YAŞIYOR
2023 Mart ayında, Greater Manchester Polisi, 30 mph hız sınırının olduğu Albert Royds Sokağı'nda 104 mph hızla giden bir Ford Sierra Cosworth sürücüsüne ceza kesti. Polisler, "Bu, bir Ford Sierra Cosworth için kaydedilen en yüksek hız cezası olabilir" yorumunda bulundu.
Otuz yıl sonra bile, "Cossie" ruhu İngiliz sokaklarında yaşamaya devam ediyor. O artık sadece bir araba değil, bir dönemin tanığı, bir kültürün ikonu olmuştu.
Bugün bir klasik otomobil sergisinde parlak ışıklar altında duran bu arabalar, bir zamanlar gecenin karanlığında polisle suçlular arasındaki amansız mücadelenin dört tekerlekli kahramanlarıydı. Hem yasaların hem de yasadışının, hem doğrunun hem de yanlışın tarafında rol almış eşsiz bir efsaneydi.