ESMAGÜL KOÇAK
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO) ait açık yığın sahasında depolanan 1.323 ton buğdaya haciz geldiğini açıkladı. Gürer, icra işlemleri sırasında ortaya çıkan yazışmaların, TMO'nun açık alan depolamasındaki riskleri gözler önüne serdiğini belirterek, "Bu ülkede artık buğday bile icralık hale geldi" dedi.

AÇIK ALAN DEPOLAMA RİSKLERİ GÜNDEMDE
Toprak Mahsulleri Ofisi, son yıllarda rekor düzeyde buğday alımı yapınca modern depoları yetersiz kaldı ve açık alanlarda yığın depolama yöntemine başvurdu. CHP'li Ömer Fethi Gürer'in gündeme getirdiği olay, bu depolama yönteminin risklerini gözler önüne serdi. Gürer'in açıklamasına göre, TMO'nun Ağrı'da naylon üzerine serip toprakla örterek stokladığı bir şahsa ait buğdaya icra geldi.

İcra Müdürlüğü'ne gönderilen yazılarda, TMO'nun kendisi, buğdayın fare, kuş ve yabani hayvanlar nedeniyle zarar görebileceği ve her geçen gün fire oranının arttığı yönünde uyarılarda bulundu. Bu durum, TMO'nun uzun süredir eleştirilen açık alan depolama yöntemlerinin oluşturduğu tehlikeleri kamuoyuna yansıttı.

EKONOMİK SORUNLAR VE TARIMDAKİ VAHİM DURUM
Ömer Fethi Gürer, buğdaya gelen haczin, Türkiye tarımındaki ekonomik sorunların bir yansıması olduğunu vurguladı. Çiftçilerin, sanayicilerin ve hatta üretilen ürünlerin bile borçlarını ödemekte zorlandığını belirten Gürer, bu durumun iktidarın tarım politikalarının bir sonucu olduğunu savundu.
Gürer, TMO'nun modern silolarının yetersizliğine de dikkat çekerek, buğdayın toprak altına gömülerek depolanmasının küflenme ve bozulma gibi riskleri artırdığını ifade etti. Ayrıca, icralık buğday için TMO'nun aylık 310 bin TL kira bedeli ve 250 bin TL nakliye masrafı talep etmesi de masraf yönetimi konusunda eleştirilere neden oldu.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye'de tarım sektörünün hem finansal hem de lojistik açıdan zor bir dönemden geçtiğini gösteriyor. Gürer, "Çiftçi refahını yaratmadan tarımı geliştirmek olası değildir" diyerek, çiftçinin ve ürünün korunması için kamucu bir anlayışla modern depolama yöntemlerinin benimsenmesi gerektiğini belirtti.
