CHP eski Genel Sekreteri Gürsel Tekin, muhalefetin iç tartışmalarla vakit kaybettiğini ve Türkiye’nin gerçek sorunlarını gündeme taşımakta yetersiz kaldığını belirterek önemli eleştirilerde bulundu. Ön seçim tartışmalarının muhalefeti kilitlediğini ifade eden Tekin, erken seçim için muhalefetin toplumsal bir hareket başlatması gerektiğini vurguladı. TÜSİAD’ın hükümete yönelik eleştirilerine ilişkin ise “AK Parti, iktidarını TÜSİAD’a borçludur” diyerek iktidarın geçmişini hatırlattı.
CHP’nin ön seçim kararına ilişkin Sarıyer Söz Gazetesi'ne konuşan Tekin, bu sürecin parti içi bir mesele olduğunu, ancak Türkiye’nin çok daha büyük sorunlarla boğuştuğunu dile getirdi:
"Zamanı belli olmayan bir seçime hazırlanmak, Türkiye’nin gerçek gündemini gözden kaçırmaktır. Ön seçim, parti içi bir mesele olabilir ama ülkenin en acil sorunu bu değil. Türkiye büyük bir ekonomik ve sosyal çöküş yaşarken, muhalefet olarak neden kendimizi bu tartışmaya hapsettik?"
Tekin, muhalefetin seçim kazanmak için daha geniş kapsamlı bir halk hareketi başlatması gerektiğini belirterek, “Turist Ömer gibi tek tük milletvekili göndermek yetmez. Türkiye’nin her köşesinde, milyonları harekete geçirecek bir organizasyon kurmalıyız” dedi.
ERKEN SEÇİM İÇİN ÜÇ YOL HARİTASI: MUHALEFET HAZIR MI?
Gürsel Tekin, erken seçim için üç olasılığın bulunduğunu vurguladı:
* Muhalefetin birleşerek erken seçim çağrısı yapması: Ancak mevcut Meclis aritmetiği nedeniyle bu seçeneğin pek mümkün görünmediğini belirtti.
* Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçim kararı alması: Bunun tamamen Erdoğan’ın siyasi hesaplarına bağlı olduğunu ifade etti.
* Halkın kitlesel baskı oluşturması: Toplumun her kesimini organize ederek, büyük çaplı mitinglerle erken seçim için baskı oluşturulması gerektiğini söyledi.
"Eğer muhalefet olarak üzerimize düşeni yapmazsak, bu işi tamamen iktidarın kontrolüne bırakırız ve 2027’den önce bir seçim ihtimali ortadan kalkar."
MUHALEFETE ÇARPICI ÇAĞRI: “BU ÜÇLÜ ÇOK GÜÇLÜ”
CHP’nin yerel seçim başarısını sürdürmesi için halkla daha güçlü bağlar kurması gerektiğini belirten Tekin, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Türkiye’yi karış karış gezerek halkla buluşması gerektiğini söyledi.
"Yarından itibaren Sayın Genel Başkan, Sayın Yavaş ve Sayın İmamoğlu sahaya çıkmalı. 'Bu üçlü çok güçlü' diyerek halkı harekete geçirecek bir kampanya başlatmalıyız."
TÜSİAD KRİZİ: “AK PARTİ, İKTİDARINI TÜSİAD’A BORÇLUDUR”
Tekin, TÜSİAD’ın ekonomi ve hukuk sistemine yönelik eleştirilerine iktidarın gösterdiği sert tepkiye de değindi. TÜSİAD’a yönelik suçlamaların haksız olduğunu belirten Tekin, hükümetin demokratik tepkilere tahammül edemediğini söyledi:
"Bugün TÜSİAD’a soruşturma açılıyor ama iktidar, 2001 krizinde TÜSİAD ve Odalar Birliği sayesinde iktidara geldiğini unutuyor. O dönemde TÜSİAD’ın desteği olmasaydı, AK Parti’nin bu kadar kolay iktidar olması mümkün müydü? Bugün eleştirilere tahammül edemeyen iktidar, o dönem iş dünyasının desteğiyle güç kazandı."
TÜSİAD’ın dile getirdiği sorunların tamamen gerçekçi olduğunu belirten Tekin, hükümete şu soruyu yöneltti:
"Bugün TÜSİAD’ın eleştirilerine ‘yanlış’ diyebilecek tek bir AK Partili var mı? Yok. O zaman neden bu kadar tepki gösteriyorsunuz? Demokrasi, tahammül etmektir. ‘İfade özgürlüğü var ama’ diyemezsiniz, demokraside ‘ama’ yoktur."
"TÜRKİYE’DE DERİN YOKSULLUK VARSA, DERİN YOLSUZLUK VARDIR"
Ekonomik kriz ve sosyal çöküşün giderek derinleştiğini vurgulayan Tekin, yoksulluğun temel nedeninin kapsamlı bir yolsuzluk düzeni olduğunu belirtti:
"Eğer bir ülkede derin yoksulluk varsa, orada derin yolsuzluk da vardır. Türkiye yıllardır ihale çeteleri, imar rantı lobileri, arsa spekülatörleri ve beton lobileri tarafından soyuluyor. Halkın vergileri bir avuç imtiyazlı grup için kullanılıyor. Çaldıkları her kuruşu da yurtdışındaki bankalara götürüyorlar."
Tekin, bu sistemin değişmesi için muhalefetin daha aktif olması gerektiğini vurguladı.
“500 MİLYAR DOLAR NEDEN YURTDIŞINA KAÇTI?”
Eski Maliye Bakanı’nın verilerine göre, son yıllarda 500 milyar doların Türkiye’den yurtdışına kaçtığını hatırlatan Tekin, bu durumun ülkeye olan güvensizlikten kaynaklandığını söyledi:
"Eğer Türkiye’de yatırımcılar paralarını yurtdışına çıkarıyorsa, burada ciddi bir sorun var demektir. Faizlerin yüksek olduğu bir ülkede sermaye, düşük faizli ülkelere gitmezdi. O zaman neden bu paralar yurtdışına kaçıyor? Çünkü insanlar Türkiye’de hukukun, adaletin ve güven ortamının kalmadığını düşünüyor."
Bu noktada hukukun üstünlüğünün sağlanması gerektiğini belirten Tekin, hukuk güvenliği sağlanmadan ne yerli ne de yabancı yatırımcıların Türkiye’ye güvenmeyeceğini söyledi.
“HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSMAK, DİLSİZ ŞEYTAN OLMAKTIR”
Tekin, mevcut iktidarın eleştirileri susturmak için otoriter bir yönetim anlayışı sergilediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
"İktidar, eleştiri yapan herkesin sesini kısmaya çalışıyor. Mehmet Şimşek yurtdışında yatırımcı ararken, ona sorulan ilk soru ‘Kayyum nedir?’ oluyor. Türkiye’de seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atanması, hukukun çökmesi anlamına gelir. Eğer siz demokratik hakları hiçe sayarsanız, yabancı yatırımcıyı da çekemezsiniz."
Son olarak Tekin, iktidarın eleştirilere kulak vermesi gerektiğini vurgulayarak muhalefetin de daha aktif bir mücadele vermesi gerektiğini belirtti:
"Muhalefetin görevi, iktidarın yapmadığını yapmak, halkın taleplerini en güçlü şekilde dile getirmektir. Eğer muhalefet bu sorumluluğu yerine getirmezse, halkın sesi başka mecralara kayar. Bizim işimiz, halkın taleplerini öncelemek ve Türkiye’yi hak ettiği demokrasi seviyesine taşımaktır."
