Vicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış

Kültür Bakanı Mehmet Ersoy, sosyal medyadan duyurdu. 2025'in kelimesi olarak "dijital vicdan" kavramı seçilmiş.

Ama olumlu bir anlamı yok.

Vicdanın, haksızlık karşısında eyleme geçmek yerine sosyal medyada kendini tatmin etmesini anlatıyormuş.

Yani vicdanın sanallaşmasını, gerçek vicdanın konfor alanına çekilip oradan suni tepkilerle içini rahatlatmasını tanımlayan bir kavram.

Zamanın ruhunu, bireysel vicdanın tembelleşmesini ve toplumsal duyarlılık kaybını yansıtıyormuş.

Dolayısıyla geldiğimiz duruma veya dönüştüğümüz şeye en iyi ayna tuttuğu için yılın tabiri. Yoksa övünç ve takdir ifade etmiyor, gurur duymak anlamında değil.

Ben demiyorum, kavramı sunarken Bakan Bey böyle yorumluyor.

Hatta bu kavramı seçenler, vicdani duyarsızlaşma tehlikesine dikkat çekiyormuş. Hak bildiği, inandığı doğruları meydanda savunmak için risk almayıp uzaktan beğeni veya onay işaretleriyle yetinmeye bir eleştiri yöneltiyormuş çünkü.

İnanır mısınız, bu gidişat Bakan Bey'i dahi endişelendiriyor.

Belirlenen 5 kavram arasında 'dijital vicdan'; 'vicdani körlük', 'çorak', 'eylemsiz merhamet' ve tek tipleşme seçeneklerine tercih edilmiş.

Düşünün; oylamada 'eylemsiz merhamet' tabirine de galip gelen, daha ağır basan bir kavramdan söz ediyoruz.

Bakan Ersoy'un endişe dolu duyurusu şöyleydi:

"Türk Dil Kurumu tarafından, halkın katılımıyla belirlenen 2025 yılının kelimesi/kavramı 'dijital vicdan' oldu.

Yaklaşık 300 bin oyun kullanıldığı bu süreçte seçilen kavram; dijital çağda vicdanın, sorumluluk ve eylemden uzaklaşıp yalnızca bir 'tıklama'ya indirgenmesini düşündürücü bir biçimde tartışmaya açıyor..."

Haksızlık ve sorunlar karşısında gösterilen tepkilerin, çoğu zaman bir tıklama, beğeni ya da paylaşımla sınırlı kalmasını Bakan Bey bile sorguluyor, istemiyor. En azından orası sevindirici, vicdanı toparlamak için hâlâ geç değil öyleyse.

Ve fakat bu sorunu nasıl aşacağız? O konuda bir şey önermiyor Bakan Bey.

Misal çok...

Covid salgınında, sağlık tedbiri olarak cezaevi nüfusunu seyreltmek için çıkarılan infaz indirimi, genişletildi. İçerideki her dört kişiden biri daha yararlanacak. Zaten her dört kişiden biri, kapasite fazlası şu an. Aşırı dolululuk var.

Salgın tehlikesi bitti, halk sağlığı gerekçesi ortadan kalktı. Ama cezası kesinleşmiş 100 binden fazla mahkum daha 3 yıl erken bırakılıyor. İnfazda eşitlik sağlamak, eşitsizliği gidermek içinmiş.

Oysa CHP'li belediyelere operasyonlarda, tutuksuz yargılama esasken tutuklu yargılanan Tayfun Kahraman'ın, Murat Çalık'ın, Muhittin Böcek'in ciddi hastalıkları biliniyor. Suçları da kesinleşmiş değil, ceza yatıp yatmayacakları belirsiz. Belki beraat edecekler. Yine de sağlık tahliyesinde onlara eşitlik yok.

AİHM ve AYM kararlarının uygulanmasında Demirtaş, Kavala ve Can Atalay'a eşitlik tanınmaması gibi...

Yalova'da 3 polisimizi şehit eden 2 IŞİD'li, daha önce terör örgütünden yakalanıp 7 ay yattıktan sonra bırakılmış. Böyle tutuksuz yargılanma hakkı ve imkanından herkesin, İmamoğlu soruşturmasından tutuklu Mehmet Ali Çalışkan'la meselâ Zeydan Karalar'ın da eşit yararlandırılmaması gibi...

Ya da uyuşturucu mahkumu torbacılar infaz indirimiyle salınabilirken kullanmaktan şüphelilerin toplanıp cezaevine konması gibi...

Bunlara tepki için meydana çıkanlara yahut Gazze eylemcilerine yapılanları gördükten sonra dijitalleşmesin de gözaltına alınsın, tutuklatsın mı kendini vicdan, ne yapsın?

Bakan Bey'in onu da söylediği, gelenin gideni aratmadığı çok daha adil ve vicdanlı bir yıl diliyorum. Cümleten iyi seneler.

YORUMLAR (18)
18 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.