Maraş depreminin ardından kentlerdeki büyük yıkımın sorumluları araştırılıyor. CHP'li bir ismin aktardığına göre yerel yönetimlerde sorumluluğu olan varsa istifasının talep edilmesi, olmuyorsa parti ile ilişkisinin kesilip, Belediye Meclisleri aracılığıyla görevine son verilmesi planlanıyor.
Maraş'ta meydana gelen 7.7 ile 7.6'lık iki depremden günler sonra Hatay merkezli 6.4 büyüklüğünde bir deprem daha yaşandı. Deprem nedeniyle resmi rakamlara göre 41 binden fazla insan yaşamını yitirirken çok sayıda vatandaş da yaralandı. Enkaz altında bulunan yakınlarını arayanlar ise halen büyük yıkımın ortasında mücadele ediyor. Kurulan çadırların ve çadır kentlerin ise yetersiz olduğu yönündeki tartışmalar kamuoyunun gündeminde.
CHP'DE 'İNSANLARI SUÇLAMAK DOĞRU DEĞİL' RAHATSIZLIĞI
Depreme hazırlık, imar izinleri, kaçak yapılara müsaade edilmesi, uygun olmayan yerlerdeki inşa süreçleri ve bu süreçlerde imzası olan kişiler ise tartışma konusu. "Çok büyük bir afet yaşandı, insanları suçlamak doğru değil” açıklamalarının CHP'de rahatsızlık yarattığı ise kamuoyu tarafından da biliniyor. Öte yandan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün yaptığı konuşmada “İğneyi biraz da kendimize batırmak zorundayız” ifadelerini kullanması da dikkat çekti.
Habertürk'ten Muharrem Sarıkaya, Kılıçdaroğlu'nun bu konuşmasını CHP'de yetkili bir isme sordu. Sarıkaya yazısında CHP'li ismin söylediklerini "Yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un, deprem bölgelerindeki CHP’li yerel yöneticilerin sorumluluklarına ilişkin başlattığı soruşturmaya dikkat çekti" diyerek aktardı.
'İSTİFA SÜRECİ BAŞLAYABİLİR'
Sarıkaya yazısında şu ifadelere yer verdi:
Aktardığına göre eğer yerel yöneticinin depremdeki yıkımlarda kusuru görülüyorsa, istifasının talep edilmesi, olmuyorsa parti ile ilişkisinin kesilip, Belediye Meclisleri aracılığıyla görevine son verilmesi planlanıyor.
TBMM’de karşılaştığım Seyit Torun'a sorduğumda ise şu yanıtı aldım:
“Hiçbir belediye başkanımızı sorumluluk almadığı yönünde suçlamamız mümkün değil. Ama bu kadar söz karşısında da duymazlık yapıp, sessiz kalamazdık. Eğer bir sorun varsa bütünüyle ortaya konulur, asıl sorumluların kim olduğu gösterilir. Ama baştan çıkış da hiçbirimiz, ‘onlar ne yapsın, onlar da yapması gerekeni yapmıştır’ deme hakkına sahip değiliz…”
