İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına tepki gösteren Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, "Halil Şehri'nde Hazreti İbrahim Camisi'ne yapılan uygulama gibi Mescid-i Aksa'yı ikiye bölmek istiyorlar. Mescid-i Aksa'nın dini karakterini, İslami karakterini yok etmeye çalışıyorlar" diye konuştu.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, bazı ziyaretlerde bulunmak için gittiği memleketi Konya'daki bir otelde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Davutoğlu, son dönemde dünyanın endişeyle takip ettiği İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını artırmasından bahsetti.
'MESCİD-İ AKSA SİYASİ BİR DAVA DEĞİL'
Mescid-i Aksa'nın ikiye bölünmeye çalışıldığını belirten Davutoğlu, şunları söyledi:
"Gazze'de bombalar altında eşimle birlikte bulunduğumda, Gazzeli kardeşlerimin ne çektiğini bildiğim için, gönlümüzde Filistin ve Mescid-i Aksa davası siyasal değil; bir varoluşsal dava. Son aylarda ne oldu? Bakın; 3 önemli gelişme, Filistin'de bardağı taşıran son damla oldu. Bir, Mescid-i Aksa'ya son aylarda İsrail polisi, postallarıyla, polis köpekleriyle girdi ve ibadet eden insanlara coplarla, biber gazıyla birçok şeyle taciz etti. Mescid-i Aksa'da ne yapılmak isteniyor? Mescid-i Aksa'da yapılmaya çalışılan şey açıktır. Halil Şehri'nde Hazreti İbrahim Camisi'ne yapılan uygulama gibi Mescid-i Aksa'yı ikiye bölmek istiyorlar. Bir tarafı Yahudilere, bir tarafı Müslümanlara ya da belli saatlerde Yahudilere açık, belli saatlerde Müslümanlara. Mescid-i Aksa'nın dini karakterini, İslami karakterini yok etmeye çalışıyorlar."
'TÜRKİYE DE SESSİZ KALANLAR KERVANINA KATILDI'
Türkiye'nin sessiz kalmasının yanlış bir tavır olduğunu söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Mescid-i Aksa bu şekilde baskı altındayken Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri hepsi sıraya girmeye başladılar. Son olarak da bu kervana Türkiye katıldı. Hiçbir taviz almadan, Mavi Marmara şehitlerinin şartı olarak söylediğimiz ablukanın kaldırılmasıyla ilgili hiçbir adım atılmadan, Gazze'de durum daha da kötüleşmişken Sayın Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Netanyahu'nun elini sıktı. İsrail'in psikolojisini düşünün. 'Hepsi önüme geldi' diye düşünmeye başlanıyor. 'Bu kadar zulmettim, bu kadar baskı uyguladım, onların gemilerini vurdum, vatandaşlarını şehit ettim, öldürdüm. Kudüs'ü, İsrail'in başkenti olarak dünyaya kabul ettirdim. Bak Müslümanlar benimle, benim önümde sıraya girdi' dediler. Bu, İsrail'in psikolojisi. Önünde eğilirseniz, size diz çöktürür. Başınız dik durursanız, o size ve önünüzde eğilmeye başlar."
