DEM Partili Ayşegül Doğan: 'Barış için herkes sorumluluk almalı'

DEM Partili Ayşegül Doğan: 'Barış için herkes sorumluluk almalı'

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamada 11 Temmuz’daki silah bırakma törenine dikkat çekerek, “Barış ve demokratik siyasetin gücüne inanıyoruz” dedi. Sürece dair tüm tarafları sorumluluk almaya çağıran Doğan, siyasi çözüm için hukuki zemin oluşturulması gerektiğini vurguladı.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasında özellikle 11 Temmuz’da gerçekleşen ve silahların imha edildiği törene dikkat çeken Doğan, yaşananları “tarihi bir gün” olarak nitelendirdi.

Doğan, o gün yapılan törenin hem siyasi hem de toplumsal etkilerinin derin olacağını belirterek şunları söyledi:

"11 Temmuz'dan döndük. Hepimizin unutamayacağı, farklı etkileriyle hatırlayacağımız bir gün yaşandı. O gün oradaki tanıklığımız, bugün MYK kurulumuz, bazı vekil arkadaşlarımız, eş genel başkanlarımız, hak savunucuları, siyasetçiler, gazeteciler ve gelen herkesle birlikte tarihi bir güne şahitlik etti.
15 kadın ve 15 erkekten oluşan, 30 kişilik grup kendi iradeleriyle silahlarını imha ettikleri tarihi anın tanıklığıyla buradayız.
MYK’mız şu dakikalarda hâlâ bu konuyu görüşüyor.
Bu konuda emek veren herkese teşekkür etmeyi çok önemli bir borç biliyoruz. Katkı sunan tüm taraflara teşekkür ediyoruz."

"ORTAK MESAJ: HERKES BARIŞ İSTİYOR"

Sürecin çok sayıda aktörün katkısıyla gerçekleştiğine işaret eden Doğan, özellikle Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin rolüne teşekkür etti:

"Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne de, sürece dair sundukları zemin, gerçekleştirdikleri görüşmeler ve kararlılıklarından dolayı teşekkür ediyoruz.
Parti fark etmeksizin gördüğümüz mesaj şu: Herkes, ama herkes bu sürecin ivme kazanmasını, Türkiye’nin demokratikleşmesini istiyor. Barış istiyor. Bu savaşın son bulmasıyla herkes sorumluluk üstlenmeye hazır olduğunu belirtiyor."

"SİYASETİN GÜCÜNE İNANIYORUZ"

Doğan, Ortadoğu’da artan gerilimlere dikkat çekerek, yaşanan gelişmelerin barış açısından bölgesel etkiler yaratacağını ifade etti. Abdullah Öcalan’ın mesajına atıfla, silah yerine siyasetin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı:

"Yakılarak imha edilen bu silahlar, Ortadoğu’nun ateş çemberinden geçtiği bir dönemde yapılıyor. Bunun bölgesel etkileri olacak; bunun da farkında olmak gerekiyor.
Sayın Öcalan da ifade ediyor, diyor ki: Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyoruz. Silahın değil, demokratik siyasetin gücüne inanıyoruz.
Bunun etkisini biliyoruz, yaratabileceği gücün ve toplumsal dayanışmanın etkilerini biliyoruz. Bu nedenle buna sımsıkı sarılmalıyız diyoruz. ‘Tarihi bir fırsat’ tanımlaması yapıyoruz."

"EŞİT VE AYRIMSIZ HUKUK GEREKİYOR"

DEM Parti Sözcüsü, Türkiye’de herkesin kendini güvende hissedeceği bir hukuk sistemine ihtiyaç olduğunu belirtti:

"Bu nedenle de herkes için eşit ve ayrımsız bir hukuka ihtiyacımız var diyoruz. Kim olursa olsun herkesin hukukla kendini güvende hissettiği bir Türkiye, hepimizin ortak teminatı ve ortak buluşma noktasıdır.
Kadınları, gençleri, ezilenleri, işçileri, emekçileri, kendini yok sayılmış hissedenleri bekliyoruz. Bizim durduğumuz yer apaçık belli. Biz Türkiye'de eşit kardeşlik hukukunun inşa edilmesinin gerektiğini düşünen bir partiyiz.
Bu hukuku ancak birlikte inşa edebiliriz."

"O METNİ OKUYANLAR SİYASET YAPMAK İSTİYOR"

Doğan, 11 Temmuz günü metni okuyan Besê Hozat’ın ve barış grubunun mesajını hatırlattı:

"11 Temmuz günü yakılan ateşin barış ve umut ateşi olması hepimizin umudu olmalıdır. Bundan sonra ne yapılacak?
O gün orada, o metni okuyan, KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı olarak ilk ateşi yakan, parlayan kişi Besê Hozat’tı. En sonunda ise Barış ve Demokratik Toplum Grubu olarak o metnin okunmasını tamamladılar. 'Siyaset yapmak istiyoruz' diyorlar.
Peki nasıl? Bunun hukuki zemini, yasal düzenlemeleri nasıl oluşturulacak? Bunun hazırlığını yapmaktan, karar almaktan çekinmemeliyiz. Herkesi bu sorumluluğu almaya davet ediyoruz."

"KÜRTÇE MÜZİĞE İŞKENCE YANITI KINIYORUZ"

Basında yer alan Diyarbakır’da Kürtçe müzik dinlediği için darbedilen ailenin durumuna da değinen Doğan, yaşananları kınadı:

"Kürtçe müzik dinlediği için Diyarbakırlı bir aile darbedildi, işkence gördü. 7 aylık hamile bir kadın yoğun bakıma alındı. Bunun nedeni ne olursa olsun, bu politik ve siyasal bir yaklaşımdır. Bunu kabul etmiyoruz. Muhalefet olarak yapılan haksızlığı da kabul etmiyoruz.
Ama böyle bir dönemde, Kürtçe müzik dinledikleri için insanları böyle bir işkenceyle karşı karşıya bırakırsanız; ‘Ne oluyor? Kim yapıyor? Ne olacak?’ sorularını da masada tutmakta beis görmüyoruz."

"İMRALI HEYETİ GÖRÜŞMELERE BAŞLIYOR"

Açıklamasının sonunda sürece ilişkin diplomatik görüşmelere de değinen Doğan, önümüzdeki günlerde önemli temasların gerçekleşeceğini duyurdu:

"Siz sormadan ben yeniden açıklayayım, yarın İmralı Heyeti, Adalet Bakanı ile görüşecek. Ardından Gelecek Partisi ile görüşmeler olacak. Yine yarın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşülecek. 17 Temmuz günü ise CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüşecekler.
Tüm bu ziyaretlerin ardından heyet, İmralı’ya gitmek için hazırlık yapacak."

YORUMLAR (1)
1 Yorum
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN