Denizli'de kadınlar dertli gençler işsiz

Denizli'de kadınlar dertli gençler işsiz

Gelecek Partisi’nin kurucularından, Denizli milletvekili adayı Sema Silkin Ün sahada yoğun bir çalışma yürütüyor. İşçisinden çiftçisine, ev kadınından yaşlısına aileden biriymiş gibi karşıladığı ‘Denizli’nin gelini’ Silkin Ün, adımlamadığı sokak, uğramadık kahve bırakmadığı kentte kendisine iletilen dertleri dikkatle dinliyor ve not ediyor. Pamukkale’de bir muhtar “14 yıldır muhtarım bir tane vekil görmedim” sözleri ise bölgenin ne kadar ihmal edildiğini gösteriyor.

SALİHA SULTAN

Seçime üç gün kala milletvekili adayları da son sürat sahadaki çalışmalarını sürdürüyor. Uzun yıllar bürokraside görev alan, son yürüttüğü Cumhurbaşkanı Danışmanlığı görevinden istifa ederek ardından Gelecek Partisi’nin (GP) kurucuları arasında yer alan Sema Silkin Ün de partisi adına Denizli’de CHP’den 3. Sıra Milletvekili adayı olarak bölgeyi karış karış geziyor. 19 adayla seçime giren Gelecek Partisi’nin aday gösterdiği dört kadın vekil adayından biri olan Silkin Ün’ün ‘Denizli’nin Gelini Hepimizin Vekili’ sloganıyla yürüttüğü seçim maratonunu iki gün boyunca tarım ve tekstil bölgesi olması hasebiyle Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayan şehrin Pamukkale, Tavas, Honaz, Serinhisar, Sarayköy, Babadağ gibi ilçelerinde sahada takip ettim. ‘Denizli’nin Gelini’nin, sabahın altısında dolmuş duraklarından başlayan, gün boyu adımladığı ilçelerin köylerine yayılan, akşam köy meydanlarında çeşitli derneklerin üyeleriyle bir araya geldiği yoğun temposuna ayak uydurmak hayli zor olsa da, kendisiyle birlikte şehrin kadınlarının, gençlerinin, yaşlılarının, iş adamlarının dile getirdiği sorunları ve seçimi kazanacak olan iktidardan neler beklediklerini ben de kendisiyle birlikte dinledim.

3.jpeg

Seçim atmosferinde kadınlar en çok enflasyondan, ekonomik sıkıntılardan şikayet ederken, gençler diplomalarının mülakat aşamasına takıldığından dem vurup, işsizlikten dert yanıyor. Çocuklar sinemaya gitmek için yeterli harçlık alamadıklarından, yaşlılar üç ay sonraya verilen hastane randevularından, tekstil ve sanayi bölgelerindeki iş adamları Karadeniz Bölgesi’ndeki iş adamları gibi destek alamadıklarından, işçiler seçime ramak kala yapılan zamlara rağmen enflasyon karşısında erimeye devam eden asgari ücretle ailelerini geçindiremediklerinden, çiftçiler döviz kuruna bağlı gübre mazot fiyatlarıyla baş edemediklerinden, muhtarlar ise mahallelerine hizmet götürememekten şikayet ediyor. Ortak şikayet ise seçim atmosferinde halkı kutuplaştıran, dini ve milli değerleri istismar eden, insanları dili ve ırkı üzerinden yaftalayan seçim söylemleri. Silkin Ün, adımlamadığı sokak, uğramadık kahve bırakmadığı Denizli’de kendisine iletilen bu şikayetleri dikkatle dinliyor, not ediyor. Pamukkale ilçesine bağlı Cankurtaran’da bir muhtar “14 yıldır muhtarım bir tane vekil görmedim” diyerek, mahallede birçok can kaybına neden olan ana yola bir üst geçit yapılmadığını kaydediyor. Cankurtaran sakinleri ise önceki seçimlerde verilen tapulaştırma sözünün tutulmadığını, civarda hala kanalizasyon alt yapısı olmayan köyler bulunduğunu söylüyor. Yanlarından ayrıldığı vatandaşların bir çoğu ise kendisini uğurlarken aynı tembihte bulunuyor: “Bak sen bizim gelinimizsin, seni seçip Ankara’ya gönderdiğimizde sakın sen de ötekiler gibi bir daha Denizli’ye uğramamazlık etme!”

6.jpeg

EV KADINLARI: DOLABIMIZ BOŞ

Sema Silkin Ün’ün adımladığı köylerdeki kadınların şikayetleri, Türkiye’deki diğer kadınlardan farksız. Silkin Ün’ü kendi hanelerinden biri gibi karşılayan, çay, çorba ikram eden ve çoğu çiftçilik, hayvancılıkla uğraşan bu kadınlar en çok son iki yıldır katlanan fiyatlar nedeniyle buzdolaplarının boş olduğundan, ayrıca ev kadınları olarak hiçbir güvencelerinin olmamasından şikayetçi. Silkin Ün, konuştuğu bu kadınlara “Millet İttifakını iktidar yaptığınızda Aile Sigortası yapacağız, ev kadınlarına Altın Hesabı açacağız ve sigorta bedeliniz buraya yatacak, kadınlarımız kimseye muhtaç olmayacak” sözü veriyor. Vekil adayını mahallelerine davet eden kalabalık bir grupta yer alan bir ev kadını ise konuşmasını “Hakkınızı söke söke almak için helal oylarınıza talibim” sözleriyle tamamlayan Silkin Ün’e bakıp, “Siyaset yapmak yürek işi, bir kadın olarak sizinle çok gururlandım” diyor.

5.jpeg

‘EN BÜYÜK ZENGİNLİĞİMİZ FARKLILIKLARIMIZ’

Seçim maratonundaki duraklarımızdan biri de dernekler oluyor. Doğu illerinden Denizli’ye gelenlerin oluşturduğu kalabalık bir topluluk vekil adayını hem hüzün, hem heyecanla karşılıyor. GP Lideri Ahmet Davutoğlu’nun “Bana Doğu’da Serok Ahmet derler” sözünü hatırlatan bir Ağrılı, “İktidarın kutuplaştırıcı söylemleri nedeniyle biz artık nereli olduğumuzu toplum içinde söyleyemez olduk. Ana dilimizi konuşmaya korkar olduk, yaftalamalardan usandık” sitemini dile getiriyor. Silkin Ün, bu siteme karşı şunları söylüyor: “Bizim için Türkçe kadar Kürtçe de kutsaldır. Dört yıldır parti olarak bunu söylemekten geri durmadık. İktidar, gelecek değişimden korkuyor, çünkü farklı görüşlere sahip altı partinin aynı masaya oturabildiği Millet İttifakı oyunu bozdu. İktidarın artık yeni bir hikaye yazması mümkün değil. Umut vadedemeyince korku senaryosu yazıyorlar. Bugün şiddeti körükleyenler, mermilerden bahsedenler kimler, bizden önce siz görüyorsunuz. Bizler birbirimize omuz vereceğiz, sahip çıkacağız, çünkü farklılıklarımız bizim zenginliğimiz. Millet İttifakı da bunun kanıtı. Siz seçiminizi yapın, müsterih olun. Bizim iktidarımızda güçlendirilmiş parlamenter sistem gelecek, zenginlik gelecek, artık tek adam yönetimine teslim olmayacağız.”

7.jpeg

‘GENÇLER GELECEĞİNİ YURT DIŞINDA ARAMAYACAK’

Denizli’deki gençlerin dile getirdiği sorunlar da Türkiye’nin dört bir köşesindeki gençlerle aynı. Silkin Ün’ün Çamlık’ta bulunan ‘Öğrenci İşleri’ adlı bir kafede bir araya geldiği yüzden fazla gencin gündeminde ‘diplomalı işsizlik’ sorunu vardı. Çoğu çiftçi ya da işçi ailelerin çocukları olan bu üniversiteli gençler seçimi kazanacak iktidarın bu soruna çözüm üretmesini istiyor. Vekil adayına bu konuda önerilerini sıralayan gençler “Mesleki eğitim, kamu kurumlarında istihdam artırılsın, üniversitelerin bölümleri özel sektörle de iş birliği yapılarak istihdama göre düzenlensin. Mülakat kalksın, alımlar şeffaf olsun” şeklinde sıralıyor. Gençlere hitabında doktorasını çalışma ekonomisi üzerine yaptığını vurgulayan, genç işsizliğinin Türkiye’nin en büyük problemlerinden biri olduğunun farkında olduğunu belirten Silkin Ün ise şunları söylüyor: “Genç işsizlerimiz ne yazık ki TÜİK raporlarında yer almıyor çünkü raporda yer almaları için son dört haftada resmi bir başvurusu olması lazım. Millet İttifakı’nın Mutabakat Metni’nde en önemli konularımızdan biri genç işsizliği. Bütün başlıklarımız altında buna yönelik çözümlerimizi sunduk. Bizim iktidarımızda gençler iş bulamadığı için geleceğini yurt dışında aramayacak. Gelecek Partisi olarak dört yıldır ‘mülakat gidecek liyakat gelecek’ diyoruz, iktidar da 20 yıldır yapmamış, şimdi kaldıracağız diyor, siz gençlerin buna kanmadığını elbette biliyoruz.”

1.jpeg

İŞ DÜNYASI BÖLGESEL AYRIMCILIKTAN RAHATSIZ

Bir tekstil kenti olarak ekonomiye büyük bir katma değer üreten Denizli’nin iş adamları ise seçim atmosferinin yarattığı güvensizlikten şikayetçi. Türkiye’nin bilinen markalarına ürün gönderen büyük bir fabrikanın sahibi “Kurdaki yükseliş yerli iş adamının cesaretini kırdı ama ihracatçının iştahını kabarttı. Kaygı iklimi hakim, iç piyasa durgun. İşçilerimiz zaten enflasyonla ezilmiş durumda, zor direniyoruz, işçi çıkarma şansımız ise hiç yok, ekonominin hali ortada” diyor. Fabrikasında Silkin Ün’ü ağırlayan başka bir iş adamı da “Karadeniz’deki iş adamlarının aldığı desteğin yarısı bize verilse değil Denizli’yi Türkiye’yi ayağa kaldırırız” diyerek, iş dünyasındaki bölgesel kayırmacılığa dikkati çekiyor.

2-001.jpeg

ALTI PARTİ SAHADA OMUZ OMUZA

Sahada iki gün boyunca yaptığım gözlemlerin önemli bir ayrıntısı da CHP, Saadet, Deva, MHP, Demokrat ve Gelecek partilerinden oluşan Millet İttifakı'nın bölgedeki temsilcilerinin omuz omuza yaptığı çalışmalar. Birbirinden farklı görüşlere sahip olan, henüz birkaç yıl öncesine kadar birbirine karşı söylem üreten il başkanları, mahalle başkanları, parti üyeleri bir arada birçok programa imza atıyor. Şehirde Millet İttifakı'nın adayları kendi hazırladıkları bireysel programı takip ederken, gün içerisinde mutlaka ortak bir programda da bir araya geliyor. CHP'den 1. sıra adayı olan Şeref Arpacı ve Gelecek Partisi adayı Silkin Ün'ün ortak katıldığı ve gençlerle buluştukları bir programda, gençlerin öne çıkan sorularından biri de 'Altı parti ülkeyi yönetemez deniliyor, ne diyorsunuz?' sorusu oluyor. Silkin Ün bu soruya "Tek adam yönetimini eleştiren aynı isimler şimdi bize altı kişi nasıl yönetecek diye sorması sizce de bir çelişki değil mi?" yorumunu yaparken, Arpacı "Bu süreç aslında bize çok önemli bir katkı sağladı. Bir arada çalışırken aslında birbirimizi ne kadar tanımadığımızı, ne kadar kutuplaştırıldığımızı da fark ediyorum. İşte biz Türkiye'de bu kutuplaşmalar bitsin diye bir aradayız" görüşünü aktarıyor.

4.jpeg

‘BİZİM ÖNCELİĞİMİZ LİYAKAT’

Silkin Ün’ün şehri karış karış adımlayan seçim çalışması ise bölgedeki diğer vekil adayları arasında öne çıkıyor. Şehrin sokaklarını gezerken AK Partili bir kadın vekil adayının söylemini ‘Denizli’nin Gelini’ sloganıyla şehri turlayan Silkin Ün’ün kampanyasına göre kurduğu dikkatimi çekiyor. Adayın, ‘Denizli’nin Öz Evladı’ sloganını kullandığı pankartını gösterdiğim ve düşüncesini sorduğum Silkin Ün, “Kendisini tanırım, KADEM Yönetim Kurulu’nda görev yaptığım sırada Denizli’nin KADEM temsilciliğine aday olmuştu ancak kendisiyle ilgili duyulan büyük endişe temsilcilik görevine layık görülmemesiyle sonuçlanmıştı. O endişeyi kendisini tanıyan AK Parti seçmeni bugün hala taşıyor. Bunu konuştuğum AK Partililerin sözlerinden anlıyorum. Vaktinde temsilcilik görevine layık görülmemiş isim şimdi vekil. Bu da bizim Gelecek Partisi olarak son dört yıldır liyakatsizlik konusunda yaptığımız eleştirileri doğrulayan bir manzara” cevabını veriyor.

'İNSANLARIMIZDAN BESLENİYORUM'

İki günlük takip maratonumun sonunda Silkin Ün'e son bir aydır sabah altıdan, gecenin bir yarısına kadar süren bu koşturmada yorulup yorulmadığını sordum. Şu cevabı verdi: "Evet, çalışmam çok yoğun. Son bir aydır belki on dakika bir yerde oturmadım. Ama ben benden öncekilere benzemediğimi, vekil seçildiğimde de benzemeyeceğimi tam da bu seçim çalışmamla gösterdiğimi düşünüyorum. Gecenin geç saati bütün yorgunlukla evime giderken, ertesi gün Denizli'nin hangi köşesine gideceğimin, kimlerle tanışacağımın heyecanını duyuyorum. Bazen araçta uyukladığım oluyor, gideceğimiz yere vardığımızda bir amca, bir çocuk, bir teyzemiz, bir kadın hemşehrim ile bir araya geldiğimde ise anında enerji depoluyorum. Sordukları soruları cevaplarken, paylaştıkları dertleri dinlerken, enerjiyle doluyorum. Siyaset benim için bir hayat biçimi, çocukluğumdan beri içimde insanlara faydalı olmak için çalışmak üzere güçlü bir duygu var. 20 yıldır bu yönde çalışmalar yapıyorum yorulmadım, bugün de yorulmuyorum. Ben insanımızdan besleniyorum. Onlara hizmet edecek olmanın heyecanını duyuyorum. "

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN