Türkiye'de geçen yıl ortalamanın üzerinde deprem aktivitesi gerçekleşirken, toplam 32 bin 500 sarsıntı kaydedildi. Bingöl Yedisu Fay Hattı ile Marmara Denizi'ndeki faylar gerilmeye ve enerji birikimi devam ederken Kıbrıs'tan İskenderun'a uzanan segment ile Ege'deki fayların da her an büyük deprem üretme potansiyeli olduğu belirtiliyor. İşte detaylar...
Türkiye'de her yıl büyüklüğü 4 ve üzeri 1000'den fazla deprem olurken, yıl boyunca irili ufaklı 20 bin sarsıntı kaydediliyor. 2024 yılında ise Türkiye genelinde 32 bin 500 depremin meydana gelmesi endişelere neden oldu. Deprem sayısındaki bu artış, "Endişe etmeli miyiz?" sorusunu gündeme taşırken; gözler, enerji biriktiren riskli faylara çevrildi.
Haber Global'den Sibel Gülersöyler'in haberine göre, Bingöl-Yedisu ve Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın (KAF) Marmara segmentlerinde enerji biriktiğini belirten deprem uzmanları, önemli uyarlarda bulundular.
Prof. Dr. Hüsnü Can, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara Denizi'nden geçen kısmında enerji biriktiğini belirtirken, "Kuzey Anadolu Fayı ile Doğu Anadolu Fayı'nın birleştiği bölgede de enerji birikimi söz konusu. Türkiye'de her noktada deprem riski var nokta atışı tek yer söylememiz oldukça güç. Ege Fayı'nı da unutmamak lazım. Daha önce İzmir'de de büyük bir deprem meydana gelmişti" dedi.
YEDİSU'YA DİKKAT
Prof. Dr. Okan Tüysüz (Yer bilimci)
"Türkiye'de normalde de yılda ortalama 25 bin deprem oluyordu ancak 6 Şubat felaketinden sonra bu sayı 75 bine kadar yükselmişti. Bu sayı giderek azalıyor, ilerleyen süreçte daha da azalmasını bekliyoruz. Şu anda ise Marmara ve Bingöl Yedisu bölgeleri 7'nin üzerinde deprem yaratma potansiyeline sahip. Ölçümler Marmara Denizi'ndeki Kuzey Anadolu Fayı parçasının yılda ortalama 2 cm kadar hareket ettiğini gösteriyor. Marmara 7 ve daha üzeri bir depreme gebedir."
BOŞLUK SÜRESİ DOLDU
Prof. Dr. Cenk Yaltırak (Jeoloji Mühendisi):
"32 bin 500 deprem olması normal, Türkiye kuşak itibariyle deprem üreten bir coğrafyada bulunuyor. Atmosferik olaylarla depremlerin ilgisi ise bulunmuyor. Çok büyük buz kütlesi hızlıca erirse yer kabuğu hareket edebilir ama bu olayın gerçekleşmesi milyonlarca yıl sürer. Türkiye'de sismik boşluklar var ve süreleri doldu. Bunlar 100 yıl içinde deprem üretecek ama yarın mı olur sonraki yıllar mı bunu tahmin etmek şu anki teknoloji ile mümkün değil. Deprem olacak başka bir şey deprem potansiyeli başka bir anlama geliyor. Marmara'da 7.0 üzerinde deprem oluşma potansiyeli var.
"O BÖLGELERDE ENERJİ BİRİKTİ"
Türkiye'de sismik boşlukların olduğu her alan tehlikeli. Örneğin, Bingöl Yedisu, Marmara, Akdeniz'de Antalya Körfezi, Kıbrıs'tan İskenderun'a uzanan hat boyunca deprem ihtimali var. Sismik boşluk demek, tarihte bu saydığım bölgeler tarihte büyük depremler yaşadı ve aradan uzun zaman geçti. Bu da her an deprem olacağı gerçeği ile yaşamamız anlamına geliyor. Tam zamanı bilmesek de risk hep var."
FARKLI TAHMİNLER
Öte yandan beklenen Marmara Depremi'ne ilişkin uzmanların yaptıkları tahminleri ise şöyle:
Prof. Dr. Şerif Barış: "6.7 veya 6.8'lik depremde kaos, kargaşa, yıkım ve ölümlere sebebiyet verir. Sürekli İstanbul'a odaklı konuşulması da üzücü."
Prof. Dr. Şükrü Ersoy: "Marmara'da, 7.7 büyüklüğünde deprem meydana gelmesi mümkün."
Prof. Dr. Ahmet Ercan: "İstanbul'u etkileyecek büyük deprem 2045'den önce olmayacak. Olası İstanbul depreminin 2045 yılından önce olması şaşırtıcı olur."
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: "İstanbul'da önümüzdeki yıllarda 6.5 şiddetinde bir depremin gerçekleşme ihtimalinin yüzde 2 civarında."
Prof. Dr. Sinan Özener: "Tarihsel süreçte 1509'daki deprem 7.4 büyüklüğünde oldu. O tarihte meydana gelen büyük depremde Marmara Denizi’nde tsunami oluşurken, İstanbul'un kıyı bandında ciddi hasarlar yaşandığını tespit etmiş durumdayız."
Prof. Dr. Ziyaddin Çakır: "İstanbul'u etkileyen 1912 depreminin bittiği yerden başlayacak yeni bir kırık doğuya doğru ilerlerken yavaşlayıp durabilir. Bu da Marmara depreminin beklenenden daha küçük olma ihtimalini artırmaktadır."