ERCAN KÜÇÜK
Kur’an-ı Kerim meallerini Başkanlık ile diğer kamu kurumları, özel kişi ve kuruluşların talebi üzerine veya re’sen incelemek ya da incelettirmek’ başlıklı teklif günlerdir tepkilere neden olmuştu. Yasayla Diyanet’in istemediği görüşlerdeki yazarlara ve meallere sansür uygulayabileceği iddia edildi. Henüz yasa meclisten geçip kanunlaşmadan sansür başlamış, Prof. Mustafa Öztürk’ün eserine bandrol verilmediğini açıklamıştı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na ilişkin düzenlemeler öngören kanun teklifi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzalamasıyla Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Kanuna göre, Diyanet, sakıncalı olduğu kurul tarafından tespit edilen meallerin basım ve yayını durdurulabilecek. Dağıtılmış olanlar toplatılacak ve imha edilecek. Dijital ortamda yayınlananlara ise erişim engeli getirilecek. Yeni kanunla ayrıca Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu’nun yapısı ile görev ve yetkilerinde de düzenlemeye gidiliyor.
Kanuna göre Kurul’un onay ve mührü olmayan mushaflar da, cüzler halindeki mushaflar, mealli mushaflar basılamayacak. Basılanların satışı durdurulacak, toplanıp imha edilecek. Ayrıca Diyanet, öğrenci yurtları, eğitim kurumları, gençlik merkezleri ve kampları, ceza infaz kurumları, sağlık kuruluşları, sosyal hizmet kurumları ve benzeri yerlerde manevi danışmanlık ve din hizmeti sunabilecek, göçmen, engelli, bağımlı, afetzede gibi desteğe muhtaç kesimlere yönelik manevi danışmanlık hizmetleri yürütebilecek.
DİYANET KANUNU SAVUNDU
Diyanet tartışmalı kanunu internet sitesinden yaptığı açıklamayla savundu. Sansür iddialarının iftira olduğunun vurgulandığı açıklamada kendilerine daha önceden de Kur’ân mealleri ile ilgili şikâyetlerin ulaştığını ifade edildi. Açıklamada Diyanet’in farklı dinî görüşlerin veya mezhep yorumlarının bastırılması, kişisel fikirlerin veya mezhep anlayışlarının dayatılma amacı olmadığı, düzenlemenin Kur’ân-ı Kerim’i, orijinal dilinde okuyup anlayamayanlara, manalarının tahrif edilmeden aktarılmasını sağlamak için hayata geçirildiği, te’vil, tefsir ve yorum konusunda herhangi bir müdahaleyi kapsamadığı belirtildi.
Kurulan Kur’ân-ı Kerim Meallerini İnceleme Komisyonu’nun meallerin hangi kriterlere göre inceleneceğini belirlediği, 2020-2024 yılları arasında incelenen 57 mealden 17’si hakkında toplatma kararı verildiği, İslâm’ın temel niteliklerine aykırılık” oluşturan hususların şunlardan oluştuğu belirtildi:
Kur’ân’ın bir kısmının veya tamamının Allah kelamı olmadığını açıkça belirten veya ima eden ifadelerin bulunması, Kur’an’da eksiklik veya fazlalık olduğunu açıkça belirten veya ima eden ifadelerin bulunması, Mealin isminde veya muhtevasında, Kur’ân’ın aslı gibi kutsal bir metin olduğuna ilişkin bir iddiasının olması, Kur’an tertibinin hatalı olduğunu savunması veya mealde fiilen böyle bir uygulamaya yer vermesi, Mealde bir kişiye, gruba veya topluluğa kutsiyet atfeden veya aşağılayan, ayrıştıran, dışlayan, tekfir eden ideolojik görüşlerin bulunması, Meale kutsiyet atfetmek adına ilgili mealin rüya, ilham veya vahiy yoluyla yazdırıldığına dair bir iddiaya yer verilmesi, Mealde iman, tevhit, nübüvvet, ahiret, ibadetler, helaller-haramlar ve ahkâma dair Kur’an ve Sünnette sübûtu ve delâleti katî olan hükümlerin tağyir edilmesi, Kur’ân’ın nüzul sonrası herhangi bir dönemde geçersiz ya da işlevsiz olduğunu iddia eden görüş ve ifadelere yer verilmesi, Ayetlerin anlamlarını tahrif edici nitelikte çeviri ve görüşlere yer vermesi.
Diyanet’e ‘uygun olmayan eserleri’ imha yetkisi: Meallere müdahale mi edilecek?
Kur’an mealleri üzerindeki denetim yasasına sert tepki: Yeni bir iktidar dini inşa ediliyor


