Zorunlu eğitimin süresinin kısaltılması tartışmalarına karşı çıkan ERG, özellikle kız çocuklarının eğitimden kopma riskiyle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu. Raporda, erken evlilik ve çocuk işçiliği gibi tehditlerin artabileceği belirtilerek, ortaöğretimin hak temelli ve kapsayıcı şekilde sürdürülmesi çağrısı yapıldı.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG), yayınladığı raporla özellikle kız çocuklarının eğitim hakkının tehlikeye gireceğini belirtti. “Keşif, gelişim, katılım: ortaöğretimin hak temelli dönüşümü için öneriler” başlıklı raporda, ortaöğretimin devletin yükümlülüğü altında bir hak alanı olduğu vurgulandı.
“ERKEN EVLİLİK VE ÇOCUK İŞÇİLİĞİ ARTABİLİR”
Raporda, eğitimin zorunlu olmaktan çıkarılmasının veya süresinin azaltılmasının, özellikle kız çocukları için erken yaşta ve zorla evlilik, çocuk işçiliği, eğitim dışına çıkma ve şiddet riski gibi tehditleri artıracağı belirtildi. Ayrıca eğitimden kopan çocukların istismara açık hale gelebileceği vurgulandı.
“ERİŞİMİ SINIRLAMAK EŞİTSİZLİĞİ ARTIRIR”
ERG, zorunlu eğitimin kısaltılması yerine eğitime erişimin niteliğinin ve kapsamının artırılması gerektiğine dikkat çekti. Cumhuriyet'in aktardığına göre, Ortaöğretime geçişte sosyoekonomik eşitsizliklerin belirleyici olduğunu belirten rapor, merkezi sınav sistemiyle birlikte öğrencilerin eğitim deneyimlerinin de ayrıştığını ifade etti.
“DİSİPLİN SORUNU SÖYLEMİ DIŞLAYICI”
Raporda, ortaöğretim tartışmalarının “disiplin sorunu” söylemiyle yürütülmesinin, öğrencileri etiketleyen ve dışlayan bir çerçeve yarattığına dikkat çekildi. Bu yaklaşımın, öğrencilerin bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarını göz ardı ederek sorunların sorumluluğunu yalnızca öğrenciye yüklediği belirtildi.
9. SINIF EN KRİTİK EŞİK
ERG’nin bulgularına göre, okul terki ve açıköğretime geçişin en sık yaşandığı kademe 9. sınıf. Bu dönemde öğrencilerin örgün eğitimle bağının koptuğu, devamsızlık ve sınıf tekrarı gibi göstergelerin bu kopuşu yansıttığı ifade edildi.
ERG, eğitimde fırsat eşitliği ve toplumsal adalet için ortaöğretimin herkes için ulaşılabilir, kapsayıcı ve hak temelli biçimde sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
