İstanbul depreminde "kime inanalım?" krizi: Tarihsel veriler ve bilim insanları ne diyor? İşte cevabı

İstanbul depreminde "kime inanalım?" krizi: Tarihsel veriler ve bilim insanları ne diyor? İşte cevabı

Bilim dünyasının İstanbul depremi konusundaki görüş ayrılıkları, vatandaşlarda belirsizlik ve endişe yaratıyor. Tarihsel veriler ve jeolojik araştırmalar ışığında, uzmanların farklı senaryoları ve tavsiyeleri merak konusu..

Yıllardır Türkiye'nin gündeminden düşmeyen "Büyük İstanbul Depremi" tartışması, bilim insanlarının birbiriyle çelişen açıklamalarıyla adeta bir "bilgi kakofonisine" dönüştü. "7'den büyük depremin zamanı geldi" diyenlerle, "İstanbul depremi bitti" tezini savunanlar arasındaki makas giderek açılırken, jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla bu kafa karışıklığını gözler önüne serdi ve kritik bir soru sordu: Kime inanalım?

BİR YANDA FELAKET TELLALLARI, DİĞER YANDA "RİSK GEÇTİ" DİYENLER

Alman ve Japon araştırmacılardan Marmara raporu: İstanbul'da 7'den büyük deprem olacak mı?

Prof. Dr. Bektaş, paylaşımında İstanbul depremiyle ilgili temel görüşleri ve kanıtları masaya yatırarak mevcut tabloyu özetledi:

Tarihçiler: 1509'da yaşanan ve "Küçük Kıyamet" olarak adlandırılan depremin büyük bir yıkım olduğunu savunuyor.

Deprem Tarihçisi Ambraseys: Bu tarihsel depremin abartıldığını, şiddetinin 8-9 (yaklaşık M 6.0-7.0 arası) olduğunu iddia ediyor.

Tom Parsons ve Prof. Dr. Naci Görür: Bu ekol, Marmara'da 7'den büyük bir depremin zamanının geldiğini ve kaçınılmaz olduğunu savunuyor. Bu görüş, kamuoyunda en çok bilinen ve en çok endişe yaratan senaryo.

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy: Tamamen zıt bir görüşle, İstanbul'daki fayların enerjisini boşalttığını ve büyük deprem riskinin "bittiğini" öne sürüyor.

Prof. Dr. Osman Bektaş (Kendisi): Marmara Denizi'nin kendine has yapısına dikkat çekiyor. Denizin altındaki kabuğun sıcak, ince ve "creep" (yavaş kayma) yapan faylara sahip olduğunu, bu yapının 7'den büyük bir deprem üretme potansiyelini sınırladığını belirtiyor.

KANIT OLARAK MARMARA'NIN KENDİ "KARNESİ"

resim-2025-08-12-133047812

Prof. Dr. Bektaş, tüm bu teorik tartışmaların ortasında en somut kanıtın yine Marmara Denizi'nin kendisi olduğunu vurguluyor. Paylaşımında, "Marmara Denizi: 1935, 1963, 2025'te M 6,2-6,4 depremlerini üretti" diyerek denizin yakın tarihteki "karnesini" ortaya koyuyor. Bu veri, Marmara'nın büyük yıkımlara yol açacak 7.5 ve üzeri büyüklükteki depremler yerine, orta büyüklükte (6.0-6.5 aralığında) ama yine de tehlikeli depremler üretme eğiliminde olduğunu gösteriyor.

SONUÇ: TARİHÇİYE Mİ, TARTIŞAN BİLİM İNSANINA MI, YOKSA DENİZE Mİ İNANALIM?

Prof. Dr. Bektaş'ın sorduğu "Kime inanalım?" sorusu, aslında milyonlarca İstanbullunun zihnindeki temel soruyu yansıtıyor. Bir yanda tarihsel felaket anlatıları, diğer yanda birbiriyle taban tabana zıt modern bilimsel teoriler ve en somut kanıt olarak Marmara'nın son yüzyılda ürettiği depremler...

Bektaş'ın analizi, felaket senaryolarına körü körüne inanmak yerine, Marmara'nın kendi jeolojik gerçeklerini ve ürettiği depremleri referans almanın daha bilimsel bir yaklaşım olabileceğini ima ediyor. Ancak şu bir gerçek ki; depremin büyüklüğü ne olursa olsun, İstanbul'un yapı stoku ve kentsel dönüşüm ihtiyacı en acil ve ortak gündem olmayı sürdürüyor.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN