BÜŞRA CEBECİ
Kocaeli'nin Dilovası ilçesinde Ravive Kozmetik fabrikasında meydana gelen ve 3’ü çocuk 7 işçinin feci şekilde can verdiği yangın faciasına ilişkin iddianameyi KARAR manşetine taşımıştı. Haberde; işçilerin asgari ücretin altında, sigortasız ve iş güvenliğinden yoksun çalıştırıldığı fabrikada, patronların üzerinden "Yeşil Pasaport" çıktığı, ancak şirketin mali tablolarının bu pasaportu almak için gereken yasal şartları taşımadığı belgelenmişti. CHP Sivas Milletvekili ve İşçi, Memur Sendikaları ve Emek Bürolarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu konuyu TBMM gündemine taşıdı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren Karasu, yangın sonrası kaçmaya çalışırken yakalanan firma sahipleri Altay Ali Oransal ve İsmail Oransal’ın üst aramasından Yeşil Pasaport çıktığını hatırlattı. Mevzuata göre devlet memuru olmayan şirket ortaklarının bu pasaporta sahip olabilmesi için son üç takvim yılında yıllık ortalama ihracat tutarının 10 ila 25 milyon dolar olması gerektiğini vurgulayan Karasu, şirketin beyan ettiği kazancın düşüklüğüne dikkat çekerek bu çelişkinin aydınlatılmasını istedi.
CHP’li Karasu, devlete beyan edilen kazancı 2 milyon TL’yi dahi bulmayan şirket sahiplerinin hangi mevzuat uyarınca ve hangi gerekçeyle Yeşil Pasaport aldıklarının açıklanmasını talep etti. Şirketin son üç yıla ait vergiye tabi kazançları ile gerçekleştirdiği ihracatın parasal karşılığını soran Karasu, Bakan Işıkhan’a çarpıcı bir ikilem yöneltti. Önergede, ihracat rakamlarının gerçek olması durumunda 10 milyon dolarlık büyüklüğe ulaşan bir firmanın neden işçilerin can güvenliği için harcama yapmadığı sorulurken; eğer ihracat rakamları hayali ise devletin ilgili kurumlarının bu usulsüzlüğe hangi denetim zafiyetleriyle onay verdiğinin açıklanması istendi.
Önergede ayrıca fabrikadaki çalışma koşulları ve denetimsizlik iddiaları da yer aldı. Yangın tarihine kadar firmada kaç işçinin kayıtlı, kaçının kayıtsız çalıştığının tespit edilip edilmediğini soran Karasu, çocuk işçiliği ve iş güvenliği ihlallerinin bilinmesine rağmen işletmeye neden müdahale edilmediğini gündeme getirdi. Karasu, kamuoyunu derinden yaralayan olayla ilgili herhangi bir kamu görevlisi hakkında idari veya adli işlem yapılıp yapılmadığının da yanıtlanmasını talep etti.

