Mavi Vatan projesi, Türk savunma sanayisinin geldiği noktayı ve gelecekteki hedeflerini yansıtan dev bir adım olarak dünya çapında konuşuluyor. Çin’deki ordu gazetesine kadar ulaşan bu haber, Türkiye’nin savunma alanındaki gücünü ve kararlılığını pekiştiriyor. İşte detaylar…
Türkiye’nin savunma sanayisindeki dev adımlar, dünya gündemini sarsmaya devam ediyor. Son olarak, Türk savunma sanayisinin en büyük projelerinden biri olan Mavi Vatan, Çin Halk Kurtuluş Ordusunun (PLA) yayın organı olan PLA Daily gazetesinde geniş yer buldu. Çin'in dikkatini çeken bu proje, Türkiye'nin uluslararası deniz gücünü arttırma hedefinin somut bir örneği olarak öne çıkıyor. Mavi Vatan, sadece Türkiye’nin değil, küresel savunma sanayisindeki önemli aktörlerin de ilgisini çekiyor.
TÜRKİYE'Yİ YENİ BİR DÜZEYE TAŞIYAN PROJE
Çin'in resmi ordu gazetesi PLA Daily, Türkiye'nin inşa etmeye başladığı büyük uçak gemisi Mavi Vatan’ı manşetlerine taşıdı. Gazetede yayımlanan makaleye göre, Türkiye, savunma sanayisinde önemli bir adım daha atarak, 60 bin tonluk dev bir uçak gemisi yapımına başladı. Bu yeni gemi, Türkiye'nin şu anki en büyük savaş gemisi olan 28 bin tonluk TCG Anadolu'dan tam iki kat daha büyük olacak. Çinli yetkililer, Türkiye'nin bu hamlesiyle çift uçak gemisi grubu oluşturma yolunda ilerlediğine dikkat çekiyor.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in açıklamalarına göre, Mavi Vatan gemisinin yanı sıra, bir denizaltı ve bir muhrip de inşa edilecek. Bu projelerle Türkiye, dünyada birkaç ülkenin sahip olduğu çift uçak gemisi grubuna sahip olmayı hedefliyor.
MAVİ VATAN’IN ÖZELLİKLERİ
Yeni nesil uçak gemisinin tasarımı, Türk mühendisliğinin geldiği seviyeyi gözler önüne seriyor. İstanbul Tersanesi’nde inşa edilen bu dev gemi, 285 metre uzunluğunda, 72 metre genişliğinde ve 10,1 metre batma mesafesine sahip olacak. Azami hızı 25 knot olan gemi, 10 bin deniz mili menzile ulaşabilecek kapasiteye sahip. Uçuş güvertesinde 20, hangar alanında ise 30 savaş uçağını barındırarak toplamda 50 savaş uçağını taşıma kapasitesine sahip olacak. Bu, Türk Deniz Kuvvetleri’nin operasyonel yeteneklerini bir üst seviyeye taşıyan önemli bir gelişme.
YERLİLİK ORANI YÜKSELİYOR: YÜZDE 80’E ULAŞACAK
Mavi Vatan projesinin en önemli unsurlarından biri de geminin yerlilik oranı. TCG Anadolu'ya kıyasla, yeni uçak gemisinin yerlilik oranının yüzde 80’in üzerine çıkması bekleniyor. Bu da Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığını azaltarak, tamamen yerli üretime dayalı bir savunma gücü oluşturma yolunda önemli bir adım olacak. Geminin savunma sistemleri de tamamen yerli üretim olacak. 32 hücreli dikey fırlatma sistemi, 4 yakın hava savunma sistemi ve 7 uzaktan kumandalı silah istasyonu gibi modern savunma teknolojileri ile donatılacak olan Mavi Vatan, Türk savunma sanayisinin uluslararası alandaki gücünü pekiştirecek.
40’TAN FAZLA ŞİRKET PROJEYE KATKI SAĞLIYOR
Mavi Vatan gemisinin yapımında, 40’tan fazla Türk savunma sanayi şirketi yer alıyor. Bu, Türkiye’nin savunma sanayisini bağımsız hale getirme hedeflerine ulaşma yolundaki kararlılığını gösteriyor. Hem yerli üretimin artırılması hem de Türk mühendislerinin dünya çapında daha fazla yer alması amacıyla önemli adımlar atılıyor. Türkiye’nin savunma sanayiindeki bu ilerleme, özellikle son yıllarda giderek güçlenen deniz gücü ile dikkatleri üzerine çekiyor.
TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ BİR DENİZ GÜCÜ İHTİYACI
Çinli yetkililer, Türkiye'nin deniz gücünü arttırma amacının, Ege ve Akdeniz'deki mevcut ihtilaflar ve bölgesel güvenlik dinamikleri ile doğrudan ilişkili olduğunu belirtiyor. Türkiye, Yunanistan’la yaşadığı deniz sınırı anlaşmazlıkları nedeniyle denizlerdeki kontrolünü güçlendirme ihtiyacı duyuyor. Bu projenin bir diğer hedefi ise küresel etkisini arttırarak, Türkiye’yi dünya denizlerinde önemli bir aktör haline getirmek.
ERDOĞAN’IN KÜRESEL GÜÇ VİZYONU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayisini dünya çapında etkili bir güç haline getirmeyi amaçlıyor. Mavi Vatan ve benzeri projelerle Türk donanması, sadece bölgesel değil, Hint Okyanusu ve Atlantik gibi uzak denizlerde de operasyon yapabilecek kapasiteye sahip olacak. Bu adım, Türkiye’nin deniz gücüyle küresel ölçekte daha fazla etki yaratma amacını taşıyor.