Meral Akşener'den Cumhurbaşkanı adayı açıklaması: Kazanacak kişi aday olmalı

Meral Akşener'den Cumhurbaşkanı adayı açıklaması: Kazanacak kişi aday olmalı

Habertürk'ten Fatih Altaylı'ya konuk olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 6'lı masanın cumhurbaşkanına dair "Altılı masada Kılıçdaroğlu dışında kalan partiler 'noter' görevinde değildir. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu'nun adaylığını onaylamak zorunda değiller. Kesin kazanacak bir kişi aday olmalıdır Bu da ortak kararla belirlenmelidir." ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk TV'de Fatih Altaylı'nın gündeme dair sorularını yanıtladı. seçimi zamanında beklediğini kaydeden Akşener, "Çok fazla bir şey öngöremiyorum. Eskiden öngörüyordum. Ancak bu saray hayatının davranış biçimini anlamakta zorlanıyorum. Rasyonellikleri kayboldu. Bir an evvel seçimi tercih ederdim, ekonomik göstergelerin, şartların daha da derinleşeceği için. Bir an evvel seçim olması halinde kesinlikle iktidar olacağımıza inandığımız için. Ama öngöremiyorum" dedi.

"6'LI MASA TUTARLI,"

"Elimizdeki ölçü Cumhur koalisyonu olduğu için, 'mezara kadar beraberiz' gibi tumturaklı sözlerin söylendiği ittifak var" diyen Akşener, 6'lı masanın ise daha çözüm odaklı, rasyonel, "ucube sistem"in değişmesine dair vatandaşa çözüm önerileri sunduğunu söyledi. 6'lı masanın üzerinde ilk uzlaştığı konunun "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" olduğunu sözlerine ekleyen Akşener, "Vatandaş devlet denilen kavramın kaybolduğunu görüyor. Anadolu'nun feraseti vardır. Orta yaş DPT'yi biliyor. O bir hafızaydı. Milletvekillerinin hiçbir kıymeti harbiyesinin kalmadığını görüyor. Seçtiği milletvekili bakana ulaşamıyor. Tek seçmenli bir düzenek var. Bakanlığa atanmış şahsın tek seçmeni sayın Erdoğan. Bütün bunların hayatına yansıdığı kötülüklerin müsebbibi olduğunu biliyor bu sistemin. Akşamları basına kapalı ucu açık insanları dinlediğimiz konuşma seansımız var. Soruyorlar bize. Oradaki soruların, tavsiyelerin, dertlere baktığınızda vatandaş artık çözüm üretme üzerinden bir rekabet istiyor. Seçmen velinimet olmak istiyor. Her konuda çok başarılıyız diyemem. Ama biz bir şekilde velinimet halinin iletildiğini görüyoruz. Bunu 6'lı Masa'ya iletmiş görünüyoruz. 6'lı Masa bu konuda tutarlı." dedi.

"SEÇİM GÜVENLİĞİ KOMİSYONU KURDUK"

Seçim güvenliği için komisyon kurduklarını söyleyen Akşener, "Her siyasi parti kendi içinde, bütün siyasi partiler bir arada, mahalle temsilcileri, sandıkların başına gidecek insanlar. Orada müthiş çalışmamız var, eğitim veriliyor. 6 siyasi partinin insan unsuru birleştiriyor. Genellikle sandık başında hileler olur. Abidik gubidikler orada olur. Parlamenter sisteme geçişe dair bir iletişim komisyonu kuruldu. Birçok çalışmamız var. Ama velakin benim açımdan en kıymetlisi olan pişpirik oynamak için aynı masada olamayacak mesela 80 öncesinde aynı masada olamazlardı, belki ben şanslıyım iki tarafın içinde aile bireylerim vardı. Bu insanların bütün bu gelenekten getirdikleri farklılıklarını muhafaza ederek müştereklerin öne çıktığı, birbirine saygı kavramının öne geçtiği çalışma biçimi bu. Ben bunu Türkiye'nin bugünü ve yarını için çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Yarın bunun ne kadar kıymetli olduğunu görecek herkes." ifadelerini kullandı.

"ŞARTLAR FARKLI"

2018'de Millet İttifakı'nın oluşma şartlarının başka 6'lı masanın oluşma şartlarının başka olduğunu kaydeden Akşener, "Kemal Bey dedi ki, 'Bu 6'lı Masa Cumhurbaşkanı adayını tespit edecek'. Bu masaya bu görevi verip, kendini bağlayan sayın Kılıçdaroğlu. O masanın bir noter olma görevi yok. Sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı tarifi vardı. Ben ona hep katıldı. Benim söylediğim bir şey daha var; kazanacak bir aday. Aklı başında, devlet deneyimi olan, bugünkü tuhaflıklara müsaade etmeyecek. 1946'daki Türkiye'yi yaşıyoruz şu anda. Nasıl DP 47'de Hürriyet Misakı yayınladıysa, bugün 6'lı Masa o Hürriyet Misakı'nın bir görüntüsü, parçası. Bu çerçeve içinde elbette bir aday ortaya konulacak." değerlendirmesinde bulundu.

"BİR TEK 'BEN ADAY DEĞİLİM' DEDİM"

Kılıçdaroğlu'nun adaylığını koyma hakkı olduğunu vurgulayan Akşener, "Diğer genel başkanların da hakkı var. O masada bir tek 'Ben aday değilim' dedim. Bu bir feragattır. Bunu yaparken tek adayla, kazanacak adayla gitmenin, ucube sistemi en kısa sürede değiştirmek için mutlaka Cumhurbaşkanlığını kazanmak, bir de geçiş için, parlamentoya geçiş için ikili bir düzenek bu. Bunu savunmanın içindeki samimiyet anlaşılsın diye bir feragat yaptım. Hiç pişman değilim. Vatandaş benim o masadaki samimiyetimi anladı, 'Ben Başbakan olacağım' dedim ama ne Kemal bey ve diğerleri pazarlık yapmadım. Sandıktan birinci çıkarsak o olabilir. Yoksa sözkonusu değil. Çıkmadığı takdirde böyle bir hak hukuk yok. Buradaki samimiyeti vatandaş fark etti. Bu fark edildi, kabul edildi, saygı görüyor" dedi.

"O MASA NOTER DEĞİL"

Kılıçdaroğlu'nun İzmir'de yaptığı konuşmayı çeşitli şekillerde yorumlandığını kaydeden Akşener, "Partisine verdi mesajı. Bizim partimiz bunu kendi partisine mesaj olarak değerlendirmeyi tercih etti. 6'lı Masa'ya böyle bir mesajın verilmesi doğru değil. Kemal Bey son derece nazik saygılı bir insan. Çünkü o masa noter değil. Kemal Bey adaylığını söyleyebilir, orada sorun yok. Diğer arkadaşlarımız da söyleyebilir, başka insanların da adı gelebilir. Tartışılır, karar verilir. Bu yöntemi öneren, isteyen ve kendini bağlayan sayın Kılıçdaroğlu'dur." dedi.

"İMAMOĞLU VE YAVAŞ'IN ADAY OLMASIYA İLGİLİ PROBLEMİM YOK"

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun adaylık tartışmalarını da değerlendiren Akşener, "Ne sayın Yavaş'ın ne sayın İmamoğlu'nun hakkında olumsuz, diğer belediye başkanları da dahil olmak üzere olumsuz düşünceye sahip değilim. 31 Mart'taki seçimin aklı, stratejisi bizden. 'İttifakla gidelim' fikrini CHP'ye götüren biziz. Sayın İmamoğlu'nun aday olmasını sağlayan ben değilim. Sayın Kılıçdaroğlu onu ferasetli bir şekilde aday gösterdi. Şahıs olarak ben çalıştım. Ankara'da sayın Yavaş'ın adaylığı konusunda da gayretlerimiz oldu bizim aday olsun diye. Bu arkadaşlarımız kazandı. Doğru pazarlayabilirler, pazarlayamazlar, eksiklikler, gedikler olur amma velakin bu arkadaşlarımızla ilgili yolsuzluk üzerinden bugüne kadar ortaya çıkarabilmiş bir durum yok. İftiralar olur falan hele enselerinde iktidar varken. Sosyal belediyecilikte gayet iyiler. Aday olmalarıyla ilgili de bir problemim yok. 1 yıl evvel önce bu iki arkadaşımızın ismi önde gidiyordu. İki arkadaşımızın seçmeninin taraftar haline dönmesi yarına yönelik problem yaratır dedim. İster Mansur Bey, ister Ekrem Bey aday gösterilecekse biz varız, itirazımız yok dedim. Aday olurlar, olmazlar, aslolan kazanmaktır." ifadelerini kullandı.

"ÇOK ENİŞEM VAR"

Seçimleri kazanmanın önemli olduğunu söyleyen Akşener, çok endişeli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Kazanmak önemli. Çok endişem var. Türkiye'de insanlar nefes alamıyor, çocuklar nefes alamıyor. 1946'nın Türkiyesi. Yıllarca CHP zihniyeti diye İnönü'ye sövüldü. Sonuç itibariyle biz 1938'lerin, 1945'lerin Türkiyesindeyiz. Farklı değer setleri hayatımızda ve biz 100 sene öncesinin Türkiyesindeyiz. Bu seçim son seçim. Türkiye ölmez gitmez. 3 seçimi bu ucube sistemin taraftarı kazanmazsa gelecek seçimi biz parlamenter sistemi konuşarak yapamayız. Biz biliyoruz ki Türkiye'de, giden kişinin, Cumhurbaşkanlarının işaret ettiği kimse seçilemedi. Seçimi kazanmaları Türkiye'nin hayrına değil. AK Partili vatandaşlarımıza sesleniyorum, bu ucube sistemin gitmesinin yolu Millet İttifakı'nın adayının kazanması. Şu birbirimize diş sıkma, masanın altından tekme atma halini bitirelim. Kazanmak zorundayız..."

Akşener, "Başkanlık sistemi"nin Türkiye için zararlı bir sistem olduğunu belirterek, "Doktorlara 'defolun gidin' deniliyor. Ben bir akademisyen olarak Başkanlık sistemine karşıydım. Bu sistemin arızalarını düzeltelim önerim vardı. Ama bu Başkanlık sistemi değil; 'canım istedi, keyfime öyle geldi' diyerek geçilmiş, hiçbir hazırlığı olmayan kararnamelerle yürütülen bir sistem. Ne hukuku hukuk, ne yargısı yargı. AK Parti'nin ilçe veya il başkanı ile sıradan vatandaş alacak verecek üzerinden mahkemesi olsun, kendi de haklı olsun, o vatandaşın kazanacağına inanmaması bile bu sistemin değişmesi için şarttır." dedi.

"BORCUMUZU 31 MART'TA ÖDEDİK"

CHP'nin İYİ Parti'ye milletvekili verdiği sürecin hatırlatılması için Akşener, "Bizim borcumuz yok; çünkü eğer borç vardıysa biz 31 Mart'ta ödedik, hatta alacaklı hale döndük. Biz hiçbir belediyede, koskoca İstanbul Belediyesi'nde 2 genel müdür, 2 genel müdür yardımcısı haricinde bir şeyimiz yok. Bizzat bunu ben istedim. Ankara'da da sayın Mansur Yavaş'tan telefon açıp, bir kişinin genel müdürlüğüne dair talebim olmadı. O masada insanların, siyasi geleneklerin tabanların da gülümseyerek oturmalarını sağlayan, CHP'ye gece gidip 15 milletvekilini istedim. Ama sayın Kılıçdaroğlu'na ölünceye kadar teşekkür edeceğim, bu başka bir şey. Bu Türkiye'ye dahil, CHP'ye tırnak içinde yasakçı zihniyet diye yapılan propagandasını yıkan tavır oldu. 21 milletvekili biz 4 milletvekili bu sistemden dolayı fazla aldık. Cumhur İttifakı 360 milletvekili çıkaramadı. Burada bi sorun yok, ama teşekküre devam ediyoruz. Bu vefasızlık anlamına gelmiyor. Bu önemli bir mihenk taşıdır. Bununla CHP'liler de, İYİ Partililer de gurur duymalıdır. Bir kısım insan var. CHP'de ve dışarıda. Zaman zaman parmak sallama hali var. Bu arkadaşlarımızı rencide ediyor. Arkadaşlarımız bazen 'Ömer Seyfettin'in diyetine döndü bu iş, istemeseydin mi acaba'. Kemal Bey'i ayırıyorum, böyle bir keşmekeş var, o da arkadaşlarımızı incitiyor. Sayın Kılıçdaroğlu'nun söylediği kriterler kabulümüz. Bir de benim söylediğim 'kazanacak aday' durumu var." değerlendirmesi yaptı.

Akşener, 6'lı masanın tamamında çok ciddi ekonomik kadroların olduğunu ifade etti.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (8)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
8 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN