Marmara Denizi'nde İstanbul ve çevresini sarsan bir deprem kaydedildi.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, sarsıntının büyüklüğü 5.0 olarak tespit edilirken Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi verilerine göre, depremin büyüklüğü 5.3 olarak kayıtlara geçti.
Depremin merkez üssü ise Tekirdağ iline bağlı Marmaraereğlisi açıklarında yer alırken, derinliği ise 6,71 kilometre olarak ölçüldü.
Bu sarsıntı, özellikle İstanbul'un batı yakası olmak üzere çok sayıda ilde hissedildi ve kısa süreli paniğe yol açtı.
PROF. DR. ŞENER ÜŞÜMEZSOY: MERKEZİ TEKİRDAĞ DEĞİL SİLİVRİ
Yaşanan sarsıntının hemen ardından konuşan yer bilimci (jeolog) Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Marmara'daki sismik hareketliliğe dair CNN Türk'te önemli açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, depremin konumuna ilişkin detayları paylaşarak, sarsıntının merkez üssünün yaygın kanaatin aksine Tekirdağ açıklarında değil, Silivri Çukuru'nun batı kenarında olduğunu ifade etti.
"ESKİ SENARYONUN YARISI GERÇEKLEŞTİ" UYARISI
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, depremi daha önce işaret ettiği bir senaryonun parçası olarak değerlendirdi.
Uzman isim, Marmara Denizi'ndeki fay hatlarının tek parça değil, birden fazla segmentten oluştuğunu belirterek, daha önce 23 Nisan 2025 tarihinde yaşanan 6.2 büyüklüğündeki Kumburgaz depreminde fayın sadece bir kesiminin kırıldığını hatırlattı.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, son gerçekleşen 5.0 büyüklüğündeki bu sarsıntının, daha önce kırılmayan ve Silivri Çukuru içinde kalan fay parçasının üzerinde meydana geldiğini vurgulayarak, "Bu, daha önce 23 Nisan'da söylediğim senaryonun yarısıdır. Yani 23 Nisan'daki depremin yarısı gerçekleşti, öbür yarısı ise henüz olmadı" değerlendirmesini yaptı.

SİLİVRİ ÇUKURU'NDA 6.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM RİSKİ DEVAM EDİYOR
Bölgede halen büyük bir deprem potansiyelinin bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Silivri Çukuru içerisinde yer alan ve henüz kırılmamış durumdaki yaklaşık 10-15 kilometrelik fay parçası üzerinde 6.2 büyüklüğüne kadar bir deprem potansiyeli bulunduğunu ifade etti.
Bu fay parçasının, İstanbul'un doğu bölgelerine doğru ilerleyen ana fay sisteminden bağımsız, ayrı bir kesim olduğunu da sözlerine ekledi.
MARMARA'DA RİSK YÜKSEK, VATANDAŞLAR UYANIK OLMALI
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bu sarsıntının ardından bölgede bir dizi artçı deprem hareketliliğinin yaşanabileceğini belirtti.
Risk potansiyelinin tamamen sona ermediğini ve fayın kırılmamış bölümünün mevcut olduğunu yineledi.
Bu nedenle, Marmara'daki sismik hareketliliğin yakından izlenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, vatandaşların olası yeni sarsıntılara karşı her zaman hazırlıklı ve uyanık olmaları gerektiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Ahmet Ercan: 2075'e kadar büyük Marmara depremi yok!
Bilim insanları neden farklı konuşuyor? Deprem gündeminin bitmeyen spekülasyonları kafa karıştırıyor



