Diploması alındıktan bir gün sonra sonra yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderilen İmamoğlu, tek başına kaldığı koğuşta yazdığı ikinci mektubunda dayanışma için meydanlarda toplanan milyonlara teşekkür ederek “Ömrüm var oldukça mücadeleye devam edeceğim” mesajı verdi.
İBB’ye yönelik operasyon sonrası tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun yerine geçecek isim için seçim gerçekleşti. Salt çoğunluğun arandığı üçüncü tur sonucunda CHP’li Nuri Aslan, İBB Başkanvekili seçildi. Başkanlık koltuğuna vekaleten geçecek ismin belirlenmesi için İBB Meclisi dün olağanüstü toplandı.
Seçimde CHP Grubu Nuri Aslan’ı, AK Parti Grubu ise Zeynel Abidin Okul’u aday gösterdi. Mevzuat gereği, ilk iki turda adaylardan birinin seçilebilmesi için üyelerin üçte ikisinin oyunu alması gerekiyor. Eğer bu sağlanamazsa, üçüncü turda salt çoğunluk yeterli oluyor.
CHP’nin 176, AK Parti’nin 120, MHP’nin 6, BBP’nin 2 ve bağımsız 1 üyenin bulunduğu İBB Meclisi’nde yapılan ilk iki oylamada yeterli çoğunluk sağlanamadı. Üçüncü turda yapılan seçimde de Nuri Aslan 177, Zeynel Abidin Okul 125 oy aldı. Salt çoğunluğun arandığı üçüncü tur sonucunda CHP’nin adayı Nuri Aslan, İBB Başkanvekili seçildi.
"SANDIĞI İPLE ÇEKİYORUM"
15 milyonun desteğiyle CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı seçilen İBB Başkanı İmamoğlu, mektubunda şu mesajları verdi: “Saraçhane’de milletimizin, yüzbinlerin sesinden ‘Yiğidim Aslanım’ şarkısını dinledim. Çok teşekkürler. Milletimiz büyüktür. Adalet adına üzerimizdeki kötülüklerin bittiği, iyi günlerin geleceğini müjdeleyerek; milletimize, emeklisine, gençlerine, iş dünyasına zulüm yaşatan her kim varsa; bu kötü, bir avuç insanı milletçe göndereceğimiz günleri, sandığı, seçimi iple çektiğimi bilmenizi istiyorum.”
"SORUNLARI ÇÖZECEĞİM"
Bu atmosferi yaratan, bize yaşatan tek kişi var. Ankara’da kapalı kapılar ardından Türkiye’yi yönetmek değil koltuğunu korumak için tüm bu yalancıların, Ramazan’da kul hakkı yiyenlerin burnundan fitil fitil getireceğim ve ömrüm var oldukça hukuki haklarımı arayacağım. And olsun! Bütün bu sorunları çözeceğiz. Her yolu mübah gören tek kişiyi milletçe göndereceğiz, sandıkta göndereceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız. Başaracağız. Sizi Saraçhane iftar sofrasında oruç açmaya davet ediyorum. Ben de sizi izlerken iftar sofrasında olacağım, dua edeceğim.”
MÜSAVAT DERVİŞOĞLU: İBB’de onlarca müfettiş bin 300 teftiş yapmış, hiçbir şey çıkmamış, dahası, ellerinde teknik dinleme, kayyum, yargı ne ararsan tüm yetkiler var. Ama gel gör ki bir hesap kesmek için gizli tanıklardan medet umuluyor.
AHMET DAVUTOĞLU: Ramazan arınma ayıdır, 19 Mart Operasyonu da bu arınmanın başlangıcı olmalı. Sayın Cumhurbaşkanı, yolsuzluklara bulaşmış yakın çevrenizden bu ülkeyi arındırın. Yolsuzlukla mücadelede önce kendinize ayna tutun.
ALİ BABACAN: Hazine Bakanı’nın tweet atmak için VPN kullanmak zorunda kaldığı bir ülkeye kimse güvenir de borç verir mi? Cumhurbaşkanı adayının tutuklandığı; gazetecilerin gözaltına alındığı bir ülkeye yatırımcı gelir mi? Gelmez.
MAHMUT ARIKAN: Derdiniz yolsuzluksa kendi kamburunuzu görmezden gelip başkasına ‘düz yürü’ demeyin. Aynı usulle yapılan ihalenin birinde CHP’li başkan tutuklanırken diğerinde AK Partili başkanla ilgili soruşturma bile açılmadı.
"KUL HAKKI YİYENDEN HESAP SORACAĞIM"
Silivri Cezaevi’nden Ramazan mesajı yayımlayan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, halkı birlik ve adalete çağırdı. “Bu yalancıların Ramazan ayında kul hakkı yemelerinin hesabını hukuk önünde soracağım. Bir avuç kötü insanı sandıkta göndereceğimiz günü iple çekiyorum” dedi. İktidarı sert eleştiriler yönelten İmamoğlu şöyle devam etti: “Milletimize, emeklisine, gençlerine, emekçisine, iş dünyasına zulüm ve zor günler yaşatan her kim varsa; içten dualarımla bir an önce bu kötü, bir avuç insanı milletçe göndereceğimiz günleri, sandığı, seçimi iple çektiğimi bilmenizi istiyorum.” İmamoğlu, mesajında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a isim vermeden atıfta bulunarak şu ifadeleri kullandı: “Bu atmosferi yaratan, bize yaşatan tek kişi var. Ankara’da kapalı kapılar ardından Türkiye’yi yönetmek değil, koltuğunu korumak için Ramazan’da kul hakkı yemek dahil her yolu mübah gören tek kişiyi milletçe göndereceğiz, sandıkta göndereceğiz.” İmamoğlu, mesajının sonunda yurttaşları İstanbul Saraçhane’deki iftar sofrasına davet etti: “Akşam herkesi Saraçhane iftar sofrasında Sn. Genel Başkanım Özgür Özel ile oruç açmaya davet ediyorum. Ben de sizi izlerken iftar sofrasında olacağım, dua edeceğim.”
"SARAÇHANE EKREM BAŞKAN’IN ARKASINDA KAPI GİBİ DURDU"
Saraçhane’deki son mitingde konuşan Özel ‘Ekrem başkanı hapse atanlar buraya kayyum getirmek istiyordu. Bu olmadıysa, burada kayyum yoksa sizin sayenizde. Siz darbeyi püskürttünüz” dedi ve ekledi: Birileri Ekrem başkanı Silivri’ye koyarken siz de 15 milyon kişi kapı gibi onun arkasına geçtiniz.
19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından, 23 Mart’ta tutuklanmasıyla birlikte başlayan protestolar devam ederken gösterilerin merkezi haline gelen Saraçhanede önceki gün gece son miting düzenlendi. Milyonu geçtiği belirtilen kalabalığa seslenen CHP lideri Özgür Özel, bu hareketin demokrasi mücadelesinin zaferi için bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Özel “İstanbul’un cesur, yürekli, yasak tanımayan, Tayyip Erdoğan’ın yasaklarına teslim olmayanlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Burada yüz binler, Türkiye’de milyonlar var. Geçtiğimiz pazar sandık başında 15 milyon 500 bin yürek var. Teslim olmayan, teslim olmayacak bir Türkiye var. Biz ne mal ne mülk ne zenginleşelim ne yandaşımızı zenginleştirelim istedik. Biz öğrenciye yurt, çocuğa kreş, asgari ücretliye ailesini geçindirecek bir maaş, eşitlik huzur ve mutluluk istedik. Ama karşımızda bunu bize çok görenler, sadece kendileri için bir şey isteyenler vardı.
NE KANIT VAR NE ŞAHİT: Biz o tek adamın karşısına, sinir küpüne karşı birini çıkaralım dedik. Önce üyelerimize soralım dedik. Baktık, korkuyorlar, dava açıyorlar, yıllar önce aldığı diplomasını bile çeşitli oyunlarla elinden almaya kalkıyorlar. O zaman dedik ki bu aday CHP’nin değil hepimizin adayıdır, bir pazar günü sandıkları koyalım ve oylayalım. Birileri Ekrem başkanı Silivri’ye koyarken siz de 15 milyon kişi kapı gibi onun arkasına geçtiniz. Buradan açıkça sesleniyoruz. Ey Erdoğan, şu kadarcık cesaretin varsa, İmamoğlu’na kumpas davaları görüldüğü sırada, savcının sorularını ve Ekrem başkanın cevaplarını TRT’den yayınla. Ekrem başkana sorulan sorularda ne bir kanıt ne bir şahit ne de ortaya konmuş somut bir delil var. Adını savcının bildiği gizli tanık dedikleri iftiracı müptezellerden başka hiçbir şey yok. Gizli tanıklara isim vermişler, ‘ladin’, ‘meşe’, ‘çınar’ diye, bu isimleri hangi odun koydu? O ladini, çınarı oraya getiren odunu da o odunu oraya getiren odunu da Allah’a havale ediyorum.
YAZIKLAR OLSUN BU REJİME: Bugün gözaltına aldıkları 11 gazeteciden sekizini tutukladılar. ‘Her şey çok güzel olacak’ diyen Berkay’ı tutukladılar. Tayyip Bey’in bilmesi gereken bir şey var; biz gözaltıyla, tutuklamayla azalmayız, çoğalırız. Tutuklanan gazetecileri Vatan’a geri götürdüler, çünkü İstanbul’daki cezaevlerinde yer kalmadı. Yarın civar illere nakledilecekler. Yazıklar olsun böyle rejime. Yarın bu binada sizin sayenizde bir seçim yapılabilecek. Ekrem başkanı hapse atanlar buraya kayyum getirmek, bursları kesmek, kent lokantalarını kapatmak, yandaşlarına sahip çıkmak istiyorlardı. Bu olmadıysa, burada kayyum yoksa, yarın belediye meclis üyesi Ekrem başkana vekalet edecekse, bu sizin sayenizde. Siz darbeyi püskürttünüz.”
ERDOĞAN’A MEZAR CEVABI: BAHSETTİĞİN ŞEY ÖLÜMLE TEHDİTSE VIZ GELİR TIRIS GİDER
CHP lideri Özgür Özel, Saraçhane’deki eylemler sırasında zarar gördüğü öne sürülen Şehzadebaşı Camisi’nde incelemelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ey Özgür Özel… Herhalde senin de bir gün kabrini bu şekilde hazırlayacaklar, birileri gelip ya kazar ya yıkar” sözlerine cevap verdi. Polis müdahalesi sonrası cami bahçesinden geçen bazı vatandaşlar nedeniyle iki mezar taşının devrildiğini, ancak ertesi sabah onarıldığını belirten Özel “Eğer kastettiğin ölümle tehditse, vız gelir tırıs gider. Vicdan kırıntısı dahi kalmamış sende” dedi.
"BÜYÜK TURPLAR HÂLÂ HEYBEDE"
Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikinci kez ‘Heybedeki büyük turplar’ ifadesini kullandı. Erdoğan, İmamoğlu’nun tutuklanmasından önce “Turpun büyüğü heybede’ açıklaması yapmış, İmamoğlu da hedefin kendisi olduğunu söylemişti. Cumhurbaşkanı dün de “Büyük turplar daha dökülmedi” mesajı verdi. İBB’ye yönelik yolsuzluk operasyonuna değinen Erdoğan, “Bunlar henüz heybede duran büyük turplar ortaya dökülmeden CHP’nin içinden gelen belge ve bilgiler ışığında güvenlik güçlerinin ve yargının elde ettiği suçlar. Büyük turplar ortaya saçıldığında bırakın milleti, kendi yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri kalmayacak” diye konuştu.
"TÜRKİYE OYUNCAK DEĞİLDİR BU OYUNLARA DA GELMEZ"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kadir Gecesi’ne dair yayımladığı sosyal medya mesajında son günlerde yaşanan protestolara ve muhalefet cephesinden gelen çıkışlara sert ifadelerle yüklendi. Bahçeli, özellikle Saraçhane’de yaşanan gösterilere dikkat çekerek, ‘Türkiye’nin önünü kesmek isteyen hastalıklı yapılar devrede. Türkiye oyuncak değildir, bu oyunlara gelmeyecektir. Cumhur İttifakı bu tahribatı durdurmaya muktedirdir” dedi. Saraçhane’deki protestoları ‘komplo’ olarak nitelendirerek, CHP’yi ve muhalif oluşumları Türkiye’nin düşmanlarıyla aynı safta göstermekle suçladı. MHP lideri, protestolar sırasında sosyal medyaya yansıyan camii çevresinde yaşandığı iddia edilen bazı olaylara da atıf yaparak, bu tür eylemlerin ‘ahlaki ve tarihsel kırmızı çizgileri’ aştığını ifade etti. “Zulüm 1453’te başladı diyenlerin camii duvarına pislemesi, hazireye saldırması casus aparatlarının işidir.” Bahçeli, Ekrem İmamoğlu ve İBB yönetimini de hedef alarak, “milletin alın terinin rüşvet ve yolsuzluk ağına kurban edildiğini” iddia etti.
"GİZLİ TANIKLARDAN MEDET UMUYORLAR"
Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan Dervişoğlu İBB’ye yönelik operasyonlara değindi: Onlarca müfettiş gitmiş, bin 300 tane teftiş yapılmış, bu teftişlerden hiçbir şey çıkmamış, dahası, ellerinde teknik dinleme, fiziki takip, kayyum, yargı kolluk ne ararsan tüm yetkiler var. Ama gel gör ki bir hesap kesmek için gizli tanıklardan medet umuluyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada hem iktidarı hem de mevcut siyasi gidişatı sert sözlerle eleştirdi. Dervişoğlu “Tarihte kahramanların hain, hainlerin kahraman ilan edildiği dönemler olmuştur. Ancak millet ve devlet düşmanlarının iktidara ortak edilmesi daha önce görülmemiştir” dedi. Terörle mücadele konusuna da değindi. Hükümlü teröristlerin mesajlarının kamuoyuna yansıtılmasını eleştirerek “İstanbul’un orta yerinde, hükümlü teröristin videoları oynatılıyor, mesajları yayınlanıyor” dedi. Mustafa Kemal’in askerlerinin hain ilan edildiğini, buna karşın terör örgütü mensuplarının ‘barış havarisi’ gibi gösterildiğini söyledi.
Dervişoğlu, iktidarı toplumu kutuplaştırmakla suçlayarak “Türk vatanını kupon arazi, Türk milletini köle, Türk devletini işyeri gibi gören bir zihniyetle karşı karşıyayız” dedi. Bu yaklaşımın, vatandaşları ötekileştirerek ayrıştırmaya ve siyasi rant elde etmeye yönelik olduğunu dile getirdi. “Bizler için zor ama bu iktidar için en sevdikleri zamanlar” belirtti. İktidarın krizlerle gelip OHAL dönemlerinde kalıcılığını pekiştirdiğini, şimdi ise kaosla varlığını sürdürmek istediğini ileri sürdü. Güvenlik güçlerine doğrudan seslenen Dervişoğlu “Gençliğinizin heyecanı, rozetlerinizin gücü ve devlet görevinin verdiği özgüvenle ileride pişman olacağınız şeylerden uzak durun” dedi. Geçmişte yaşanan Ergenekon ve Balyoz davalarına yönelik göndermelerde bulunan Dervişoğlu, dönemin siyasi atmosferine işaret ederek “Kumpasla, pusuyla, kaosla abad olduklarını zannedenleri hatırlayın” dedi. Bu davaların ‘gizli tanıklar’ ve ‘farazi ifadelerle’ yürütüldüğünü belirten Dervişoğlu, benzer uygulamaların bugün de devam ettiğini ima etti. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı dönemde iktidarın tutumunu eleştiren Dervişoğlu “Aynı sözleri, aynı yöntemleri bir kez daha görüyoruz” diyerek geçmişle günümüz arasında paralellik kurdu.
Dervişoğlu, iktidarın yolsuzluk iddialarını gündeme getirerek muhalefeti yıpratma çabası içinde olduğunu öne sürdü. “Onlarca müfettiş gitmiş, 1300 teftiş yapılmış, hiçbir şey çıkmamış” diyen Dervişoğlu, somut delil olmadan ‘gizli tanıklara’ başvurulmasının hukuki değil, siyasi bir hamle olduğunu savundu. Yargının bağımsızlığına da vurgu yapan İYİ Parti lideri “Yolsuzluk soruşturması yargının konusudur. Suç varsa ortaya çıkar, ama siyasi hesaplaşma için yargı kullanılamaz” diye konuştu.
"BUHAR EDİLEN 128 MİLYAR DOLAR İÇİN HANGİ SAVCIYI GÖREVLENDİRDİNİZ"
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TBMM’de Yeni Yol Partisi grup toplantısında konuştu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesine ve gerçekleştirilen diğer gözaltılar hakkında konuşan Arıkan “Gerçekten derdiniz yolsuzluksa kendi kamburunuzu görmezden gelip başkasına ‘düz yürü’ demeyin” dedi. Beşiktaş Belediyesi ve Elazığ Belediyesi örneğini veren Arıkan, aynı usulle yapılan 2 farklı ihale ve usulsüzlükten dolayı Beşiktaş Belediye Başkanı tutuklanırken AK Partili Elazığ Belediyesi’ne hiçbir soruşturma açılmadığından bahsetti.
Arıka şöyle devam etti: “Eğer gerçekten derdiniz yolsuzluksa, eğer gerçekten derdiniz yetim hakkını korumaksa kendi kamburunuzu görmeyip başkasına düz yürü demekten vazgeçin ve şu sorulara cevap verin: 800 milyon dolara mal olduğu söylenen Ankapark’la ilgili hangi soruşturmayı başlattınız, hangi savcıyı görevlendirdiniz? Yine soruyorum: Bu milletin 128 milyar dolarını buhar edenlerle ilgili hangi incelemeyi başlattınız, hangi soruşturmayı başlattınız, hangi savcıyı görevlendirdiniz? Biz kurulmaya çalışılan dengelerin farkındayız. Ama herkes şunu bilsin ki; Türkiye kimsenin terazisinde denge kurulsun diye kefeden kefeye taşınacak bir ülke değildir.
Soruyoruz: Ülkenin gerçeklerinden haberiniz var mı? Rolex saat takarak, ipek ceket giyerek böbürlenenler; kışın ayazında, kabansız, okula gitmek zorunda kalan çocuklardan haberiniz var mı? Heybelerinden turpu, menülerinden hurmayı, dillerinden kızıl elmayı eksik etmeyenler; marketteki pazardaki, sebze-meyve fiyatlarından haberiniz var mı?”
"19 MART OPERASYONUNU KENDİNİZE YAPAR MISINIZ"
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeni Yol Grup toplantısında yaptığı konuşmada Ramazan ayının bir arınma ayı olması gerektiğini belirterek “19 Mart Operasyonu’yla bir arınmanın işareti verilmelidir” dedi. Davutoğlu “Gerçekten yolsuzluklarla mücadele söz konusuysa, tüm yolsuzlukların detayları ortaya konmalı ve arınma seferberliği başlatılmalı” ifadelerini kullandı. “Saraçhane’ye bakıyorum; bir tarafta hakka yürümüş bir hanımefendi, Tenzile Teyze, bir grup tarafından en ağır hakaretlere maruz bırakılıyor.
Diğer tarafta ise eşi hapse girmiş acılı bir eş, Dilek Hanım, geçmişte siyaset yapmakla övünen kelli felli adamlar tarafından sosyal medyada linç ediliyor. Eğer bir ülkede, hangi siyasi görüşten olursa olsun, kadına ve anneye saygı kalmadıysa, o ülkede büyük bir ahlaki çöküş var demektir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın annesine uzanan dilleri kınıyoruz. Dilek Hanım’a da en kısa zamanda eşine kavuşması temennisinde bulunuyoruz. Biz ayrım yapmayız. Oturdukları makamdan kibirle etrafa bakan güç sahiplerine sesleniyorum: 19 Mart’ta başlattığınız operasyonu kendinize de uygulamaya hazır mısınız? Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gençlerle buluşmasını dikkatle takip ettim.
Erdoğan, Saraçhane’deki gençleri sert ifadelerle itham ederken, bir yandan da ideal genç profili çizdi. Şöyle dedi: ‘Hırsızların, sahtekârların, çetelerin, marjinal yapıların sandığın arkasına saklanarak belediyeleri ve kamu kaynaklarını pervasızca sömürmesini demokrasi sayan anlayışa karşıyız. Şöyle düşündüm: Keşke Erdoğan bir aynaya baksa ve bu sözleri kendisine okusa. Eğer hırsızlık varsa, Yenidoğan çetesine, sokaklara baksın. Hırsızlıklar varsa, kendi bakanlığına dezenfektan satanlara, Rıza Sarraf’la işbirliği yapanlara, yurtdışında servetleri olan siyasetçilere baksın. Özetle, aynaya baksın!”
"HAZİNE BAKANI’NIN TWEET ATMAK İÇİN VPN KULLANDIĞI BİR ÜLKEYE KİM GÜVENİR"
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’de demokrasinin ciddi bir saldırı altında olduğunu söyledi. “150 yıllık demokrasi tarihimiz; 100 yıllık cumhuriyetimiz büyük bir saldırı altında” diyen Babacan, iktidarın kendi bekasını ülkenin bekasının önüne koyduğunu savundu. Basın özgürlüğü vurgusu yapan Babacan “Muhabirin görevi nedir? Haberi yakalamak ve yayınlamak. Bir değil, iki değil, tam 7 kişi. Bu nedir Allah aşkına?” ifadeleriyle gazetecilerin tutuklanmasına tepki gösterdi.
Ekonomik krizin adalet eksikliğinden kaynaklandığını belirterek “Hukuk olmadan, ekonomi olmaz. Ne kadar hukuk, o kadar ekonomi” dedi. Hazine Bakanı’nın tweet atmak için VPN kullanmak zorunda kaldığını hatırlatan Babacan, “Böyle bir ülkeye kim güvenir de borç verir?” diye sordu. İktidara ve muhalefete çağrıda bulunan Babacan, etik kurallar bildirgesinin yasalaştırılmasını ve tüm belediyelere imzalatılmasını önerdi: “Sayın Erdoğan, var mısınız yok musunuz? Hodri meydan.” Konuşmasının sonunda ise “Bir mesaj da yurt dışına, bazı ülkelere göndermek istiyorum. Yapılan iki yüzlülüğü teşhir etmek istiyorum. Türkiye’ye demokrasi dersi verenlere, anında meydanlardan canlı yayınlara geçenlere, buradan seslenmek istiyorum” dedi.