Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD'li mevkidaşı Blinken ile görüşmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği başvurusu hakkında "Türkiye'nin endişelerinin karşılanması gerektiğinin sözde değil uygulamada yapılmasını istiyoruz. Bu sadece İsveç ve Finlandiya için değil, diğer müttefikler için de geçerli" dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin New York kentinde mevkidaşı Antony Blinken ile görüştü. Görüşme sonrası açıklama yapan Çavuşoğlu, ABD ve Türkiye arasındaki F-16 görüşmelerinin olumlu geçtiğini ifade etti. Çavuşoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği başvurusuna atıfta bulunarak, NATO’ya üye olmak isteyen ülkelerin Türkiye’yi hedef alan terör örgütlerine destek vermesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu, Blinken ile yaptığı görüşmede Halkbank davasını gündeme getirdiklerini belirtti.
Bakan Çavuşoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:
"100 milyar dolar hedefine ulaşmamız gereken adımlar, bazı ürünlerde kısıtlamalar var onların kaldırılması gibi. Pandemiye rağmen geçen sene 28 milyar dolarlık bir ticaret hedefine ulaştık. F-16'ları gündemimize getirdik. Ukrayna'daki durum, Ermenistan, Suriye'deki ve diğer bölgelerdeki sorunları ele aldık. Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesi...
Afganistan'da da bir taraftan Taliban'ın olumsuz adımları var ama ülkenin çökmemesi gerekiyor. Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya adaylık başvurusuyla ilgili basına demeçlerimizi verdik, toplantıda da gündeme aldık.
İsveç ve Finlandiya'nın yanı sıra ABD'nin YPG ve PKK'ya verdiği desteğin olduğunu bunların sonlandırılması gerektiğini gündeme getirdik. Yarın göçle ilgili toplantıya girdikten sonra geri döneceğiz.
Mekanizmanın amacı var olan sorunları çözmektir. Özellikle Biden ve Erdoğan'ın Roma'da yaptığı ikili görüşmede kararlaştırıldı. Amaç; aramızdaki sorunları çözelim, ikili ilişkileri, ekonomik ilişkileri nasıl daha nasıl ileriye götürebiliriz. Son derece pozitif bir görüşme gerçekleşti.
Şimdi bakan düzeyinde, daha ileride inşallah liderler düzeyinde bir toplantı olacak. Biz bu mekanizmanın sonuç odaklı olmasını istiyoruz.
Askerler arasındaki görüşme olumlu seyrediyor. Kongre üzerinde de çalışılması gerekiyor. Gelen mesajlar da son derece olumlu. Hem ABD hem de bizim bu yaklaşımı daha pozitif hale getirmemiz gerekiyor.
FİNLANDİYA VE İSVEÇ'İN NATO ÜYELİĞİ
Bizim istediklerimiz... Bugün güvenlik tehditleri var. Farklı kaynaklardan dolayı. NATO nedir? Güvenlikle ilgili bir ittifaktır. Bu aynı zamanda dayanışma gerektirir. NATO; Ukrayna'daki savaşa taraf olmayacağız, herhangi bir NATO ülkesine saldırı olursa karşılık vereceğiz diyor. Bu bir dayanışma göstergesidir. NATO'ya üye olmak isteyen ülkelerin bize tehdit olan terör örgütlerini desteklemesi kabul edilemez.
İsveç silah da temin ediyor. Askerlerimiz, sivillerimiz şehit oluyor. Diğer taraftan tabii ki müttefik olmak isteyen müttefiğin, başka bir müttefiğe karşı savunma ürünleriyle kısıtlama getirmesi de kabul edilemez. Gerekçesi ne? PKK ile yaptığımız mücadele. PKK'yı bize göre kendilerine daha yakın görüyorlar. Bu olabilecek bir şey mi?
Gerek şu andaki müttefiklerimizin, ya da olmak isteyen ülkelerin aynı tutumu sergilemesi gerekiyor. Bunun garantisi olması lazım. Türkiye'nin endişelerinin karşılanması gerektiğini sözde değil uygulamada yapılmasını istiyoruz. Bu sadece İsveç ve Finlandiya için değil, diğer müttefikler için de geçerli.
ABD'nin kendisinin de PKK/YPG'ye Suriye'de desteği çekmesi lazım. DEAŞ'la mücadele kisvesine kimse inanmıyor. Diğer ülkeler de var. Danimarka da destek veriyor. Almanya'nın da savunma alanında kısıtlamaları var. NATO olarak müttefiklerin birbirine yaptırımların olmaması gerektiğini söylüyor Genel sekreter.
Türkiye'nin endişelerinin giderilmesi konusunda kendi mesajlarını vereceklerini söylediler. Berlin'de yapılan toplantıda diğer NATO müttefikleri, 'Bu ülkelerin iyi olmasını istiyoruz ama müttefiğimiz Türkiye'nin de meşru istekleri var. Bunun karşılanması gerekir' diye mesajlarını verdiler. Blinken da bu açıklamayı yapacaktır.
Türkiye'nin küresel barış için, gerekse Ukrayna'daki savaş konusunda büyük bir ülke olduğu görüldü. Türkiye'yle işbirliği yapmanın önemini diğer ülkeler görmüş oldu. Bu alanlarda bizim ABD ile işbirliğimizi geliştirmek sadece iki ülkenin çıkarına dayalı değil öncelikle güvene dayalı olması lazım. Bu sadece bizim bölge için değil Asya, Afrika, Latin Amerika birçok bölge için önemli.
İsrail'le ilişkilerin normalleşmesi Amerikan Yahudi toplumuna pozitif etkisi oluyor. Bizim ABD ile ilişkilerimizi buna indirgemek normalleşme adımı açısından da doğru değil. BM dahil herkes biliyor. 55 yıldır tüm planları çözüm önerilerini Rum tarafı oldu. Bugün yaptığımız görüşmede Blinken'a Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan konularında hep dengede gidiyorlardı. Son zamanlarda bu dengeyi kaybettiklerini söyledim. Kendileri de bu dengeyi koruyacaklarını söylediler. ABD'nin hak ve hukuktan yana olması lazım.
ABD'de seçim atmosferi hiç bitmez. Burada da dün bazı partilerin premier.. oldu. Yarın seçim olacak gibi hareket etmemek lazım. Kongre'nin önemini biz de ABD de biliyor. Ama biz çalışmalıyız. Tüm konularda yapıcı ve samimi olursak sonuç elde ederiz.
HALKBANK DAVASI
HalkBank davası tamamen siyasi motifli bir dava. FETÖ'cülerin getirip de verdiği belgelerle onların yönlendirmesiyle başlayan bir dava. HalkBank devlet kurumudur. Yaptığımız görüşmede de önerilerimizi ilettik.
TÜRKİYE VE ABD'DEN ORTAK BİRLİK MESAJI
Türkiye ve ABD, Dışişleri Bakanlarının görüşmesinden sonra ortak açıklamada bulundu. Açıklamada, "Türkiye ve ABD, mevcut jeopolitik sınamalar karşısında birlikte ve yakın çalışma kararlılığındadır" ifadeleri yer aldı. İki bakanın görüşmesinde, savunma konuları, terörle mücadele, enerji ve gıda güvenliği, iklim değişikliyle mücadele alanlarında iş birliğinin artırılması ve ticari bağların güçlendirilmesine yönelik yöntemlerin ve somut adımların ele alındığı belirtilen açıklamada, bölgesel konularda istişarelerin yoğunlaştırılması hususunda mutabık kalındığı kaydedildi.
