Erdoğan'dan 8 Mart mesajı: Aile ile kadını ayıran yaklaşımı reddediyoruz

Erdoğan, Türkiye ile Güçlenen, Türkiye'ye Güç Veren Kadınlar Programı'nda konuşma yaptı. Aile ile kadını ayıran her türlü yaklaşımı reddettiklerini söyleyen Erdoğan, "Sadece 8 Mart değil yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür, öyle olmalıdır" ifadelerine yer verdi.

Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla İstanbul'da Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen ''Türkiye ile Güçlenen, Türkiye'ye Güç Veren Kadınlar Programı''nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasete kadın elinin değmesini daima desteklediğini belirterek ''Sadece 8 Mart değil yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür, öyle olmalıdır. Kadınlar konusunda aleyhimizde yürütülen onca propagandaya rağmen siyasi hayatımızın hiçbir safhasında kimsenin hayat tarzına karışmadık" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''Türkiye ve tüm dünya kadınlarının Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyor, 8 Mart'ın barışa, dostluğa, kardeşliğe, dayanışmaya vesile olmasını diliyorum. Siyasete kadın elinin değmesini daima desteklemiş, siyasi hayatı boyunca kadınlarla beraber yol yürümüş bir kardeşinizim. 31 Mart seçimlerine hazırlanan tüm kadın belediye başkan, muhtar adaylarını selamlıyor kendilerine şimdiden başarılar diliyorum.

yeni-proje-4-001.jpg

'KADINLAR SİYASETTE DAHA AKTİF OLMALI'

Sadece 8 Mart değil yılın kalan 364 günü de esasen kadınların günüdür, öyle olmalıdır. Her kademede kadın adaylarımız seçimlere yoğun ilgi gösterdi ancak kadınlar siyasette daha aktif olmalı.

'AİLE TOPLUMUN TEMEL DİREĞİDİR'

Aile toplumun temel direğidir. Aile ne kadar güçlüyse bireyler ve toplum da o derece güçlü olmuştur. Aile kurumunun yara aldığı dönemlerde tüm bireyler de kötüye gitmiştir. Güçlü ailenin en önemli şartı güçlü kadındır. Türkiye Yüzyılı'nın hazırlıklarını güçlü kadın, güçlü aile, güçlü Türkiye ekseninde yürütüyoruz.

'BİZ ONLAR GİBİ RİYAKAR DEĞİLİZ'

İnsanlığın geri kalanına süreli hak, hukuk dersi verenlerin İsrail'in soykırım politikaları karşısında harekete geçtiğini gördünüz mü? Dünyada kadın hakları diye ortalığı ayağa kaldıranların Filistin'de katledilen 32 bini aşkın masum için seslerini yükselttiklerini duydunuz mu? Türkiye'yi eleştiren Avrupa Birliği kurumlarından İsrail'e destek dışında bir beyan işittiniz mi? Türkiye olarak biz diplomatik girişimlerimizle kendi duruşumuzu sergiliyoruz. Biz onlar gibi riyakar değiliz inşallah hiçbir zaman da olmayacağız.

yeni-proje-5-002.jpg

'28 ŞUBAT'IN KARANLIĞINDAN ÇIKMAK ÖYLE ZAHMETSİZ OLMADI'

Her kim kadın hakları konusunda eski Türkiye'den övgüyle bahsediyorsa sizlerin mücadelesine kara çalıyordur. 28 Şubat'ın karanlığından çıkmak öyle zahmetsiz, çilesiz olmadı. Ne olursa olsun yılmadınız böylece siyasetten akademiye spordan sanata farklı alanlarda özgürce var oldunuz biz de sizlerin bu asil ve zorlu mücadelenize sahip çıktık sizlere destek olduk. Kadının statüsünün güçlendirilmesi kadınlara iş eğitim temsil alanlarında destek verilmesi konusunda neler yaptığımızı en iyi sizler biliyorsunuz. KADES gibi uygulamaları hayata geçirdik.

yeni-proje-6-001.jpg

'AİLE İLE KADINI AYIRAN...'

Attığımız her adım itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. Bizi itham edenlerin aslında kendilerinin yasakçı ve baskıcı olduğunu 21 yıllık dönemde tecrübe ettik. Kadınlar konusunda aleyhimizde yürütülen onca propagandaya rağmen siyasi hayatımızın hiçbir safhasında kimsenin hayat tarzına karışmadık. Kendi mahallelerindeki kadına yönelik tacizleri, şiddeti, ayrımcılığı, haksız uygulamaları asla gündeme getirmezler. Başörtüsüne özgürlük başta olmak üzere kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayasa kuralı haline getirdik.

Aile ile kadını ayıran, kadını ailenin karşısına yerleştiren, kadın ve aile arasında duvarlar ören her türlü yaklaşımı reddediyoruz. Karar alma mekanizmalarında kadın temsil oranı 4-5 kat arttı. İstihdamdaki kadın sayısı 6 milyondan 10,5 milyona çıktı.

yeni-proje-7-001.jpg

'KADINLARIN HAKLARINI KISITLAYICI HİÇBİR ADIM ATMADIK'

'Nefes alamayacaksınız.' diyerek güya kadınları oy vermeye ikna edebileceklerini sanıyorlar. Kadınların feraseti karşısında hezimete uğramışlardır. Kadınların haklarını kısıtlayıcı hiçbir adım atmadık. Kadınların korku siyasetini bir kez daha ellerinin tersiyle iteceklerine inanıyorum.''