Türkiye, sahip olduğu tarım toprağı büyüklüğü bakımından dünya genelinde 34. sırada bulunuyor.
1961 yılında yüzölçümünün yüzde 47,5'ine denk gelen 365.170 kilometrekare olan tarım alanı, 2002'ye kadar yüzde 53,5'lik oranla 411.960 kilometrekareye çıkarılmıştı.
Ancak son verilere göre, 2020 yılı itibarıyla ülkenin elinde kalan tarım toprağı 377.620 kilometrekareye düşerek yüzölçümünün yüzde 49,1'ine geriledi.
Bu düşüş, Türkiye'yi 1961 yılındaki seviyesine yaklaştıran 60 yıllık bir gerilemeye işaret ediyor.
Bu geniş tarım arazisi varlığına rağmen, Türkiye'deki tarım alanının sadece yüzde 51,86'sında fiilen üretim yapıldığı dikkat çekiyor.
Avrupa Birliği'nin toplam tarım toprağı, Türkiye'nin mevcut tarım alanının yalnızca dört katı civarında.
TARIMSAL ÜRETİMDE ENDEKS ARTIŞI VE NÜFUS BASKISI VAR
Gerçek Gündem'den Mete Yolaş'ın yazısına göre, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2002 yılında 84,7 puan olan Bitkisel Üretim Endeksi, 2020'de 115,8 puana; Hayvancılık Üretim Endeksi 45,4 puandan 126,8 puana; Gıda Üretim Endeksi ise 71,3 puandan 120,2 puana yükseldi.
Ancak bu endeks artışlarının, özellikle 2002 ve 2020 yılları arasında ciddi ölçüde artan nüfusun beslenme ihtiyacını karşılamak için zorunlu olduğu unutulmamalıdır.
Endeksler yükselmezse, ülkenin gıda temininde sorun yaşanması kaçınılmazdır.
Türkiye, geniş tarım topraklarına karşın, tarımsal üretim değeri açısından dünyada 7. sırada yer alırken, tarım toprağının besin dengesi bakımından ise 18. sırada bulunuyor.
İflas kapıda! Tarım Bakanlığı'na sert tepki: Derhal geri çekin!
KÜRESEL ÜRETİM KARŞILAŞTIRMASINDA TÜRKİYE GERİDE KALDI
Uluslararası veriler, Türkiye'nin tarımsal üretim değerini artırma hızının rakiplerine kıyasla yavaş olduğunu ortaya koyuyor.
1991 yılından bu yana tarımsal üretimde ilk 7'de yer alan ülkelerden Çin, üretim değerini yüzde 1082, Hindistan yüzde 502, Brezilya yüzde 822 ve Endonezya yüzde 534 oranında artırırken, Türkiye'deki artış oranı sadece yüzde 193 olarak gerçekleşti.
Öte yandan, tarım toprağı varlığı bakımından dünya sıralamasında gerilerde yer alan Güney Kore ve Hollanda gibi ülkelerle, 94.850 kilometrekare tarım toprağına sahip Yeni Zelanda'nın tarımsal üretimde ve toprak besin dengesinde dünyanın önde gelen ülkeleri arasında bulunduğu biliniyor.
Türkiye'de tarım, ormancılık ve balıkçılığın Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) içindeki payı da 2002'deki yüzde 10,2'den, 2021 yılında yüzde 5,5'e geriledi.
GIDA DENETİMİ SAYISI VE İŞLETME ARTIŞI ARASINDA DENGESİZLİK VAR
Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, 2002 yılında 1.500 kontrol görevlisi ile 40 bin gıda denetimi gerçekleştirilmişti.
2024 yılına gelindiğinde ise 7.300 kontrol görevlisi ile toplam 1,34 milyon denetime ulaşıldığı belirtiliyor.
Ancak bu verilerde önemli bir eksiklik göze çarpıyor: ilgili yıllardaki gıda işletmesi sayılarının belirtilmemesi.
Bakanlığın faaliyet raporlarından elde edilen bilgilere göre, 2006 yılında Türkiye genelinde yaklaşık 28 bin gıda işletmesi bulunuyordu.
2024 itibarıyla gıda işletmesi sayısının 800 bine yaklaştığı tahmin ediliyor.
Bu büyük artış göz önüne alındığında, denetim sayısındaki artışa rağmen, işletme başına düşen denetim sıklığı ve kalitesinin düşebileceği değerlendiriliyor.
Türkiye'nin Avrupa'daki utanç birinciliği! Alarm zilleri çalıyor
