Türkiye'nin kimsenin bilmediği gizli kalkanı: Radisa sistemi 7/24 nöbette

Türkiye'nin kimsenin bilmediği gizli kalkanı: Radisa sistemi 7/24 nöbette

İran ve İsrail arasında gerginlik tırmanırken Türkiye'nin olası bir tehlike anında ne kadar tedbirli olduğu konusu ise en çok tartışılanlar arasında yer alıyor. Uranyum zenginleştirme tesisine yönelik yapılan saldırının ardından radyasyonun Türkiye'yi etkileyip etkilemeyeceği ise akıllarda soru işareti oluşturuyor. Türkiye'de birçok kişinin gözden kaçırdığı gizli kalkanı ise 7/24 nöbet tutuyor. İşte tüm detaylar…

BBC Türkçe'ye konuşan nükleer uzmanlar, İran'da vurulan uranyum zenginleştirme tesislerinden Türkiye'ye yönelik doğrudan ve büyük bir riskin düşük olduğunu belirtti. Ancak uzmanlar, asıl tehlikenin Buşehr gibi bir nükleer santralin vurulması olacağı konusunda uyarırken, Türkiye'nin 239 istasyonluk RADİSA sistemiyle radyasyon seviyesini saniye saniye takip ettiği vurgulandı.

ABD uçaklarının, komşumuz İran'daki Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerini vurması, Türkiye'de milyonlarca vatandaşın aklına aynı endişe verici soruyu getirdi: Olası bir nükleer sızıntı bizi etkiler mi? Bu radyasyon bulutları Türkiye'ye ulaşır mı?

BBC Türkçe, bu kritik soruları nükleer uzmanlara sordu ve hem risk senaryolarını hem de Türkiye'nin hazırlıklarını masaya yatırdı.

İLK HABERLER SAKİNLEŞTİRİCİ: RADYASYON SEVİYESİNDE ARTIŞ YOK

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), saldırıların hemen ardından yaptığı açıklamada, vurulan tesislerin dışında radyasyon seviyesinde bir artış olmadığını duyurdu. Açıklamada, bu tesislerin enerji üreten reaktörler olmadığı, içlerinde ya hiç nükleer malzeme bulunmadığı ya da düşük oranda zenginleştirilmiş uranyum bulunduğu belirtildi. Bu durum, ilk etapta radyoaktif kirlenmenin hasar gören binalarla sınırlı kaldığı anlamına geliyor.

iran-uranyum-sizinti.jpg

UZMANLAR YANITLIYOR: İKİ FARKLI RİSK SENARYOSU VAR

BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlar, riskin, vurulan tesisin türüne göre değiştiğini belirtiyor.

1. Senaryo (Mevcut Durum - Zenginleştirme Tesisi): İTÜ Enerji Enstitüsü'nden Prof. Dr. İskender Atilla Reyhancan, vurulan tesislerin uranyum zenginleştirme tesisi olduğunu ve bunların nükleer santraller gibi büyük bir risk taşımadığını söylüyor. Reyhancan, "Burada da lokal, o bölgeyi etkileyebilecek bir durum söz konusu. Böyle bir durumda Türkiye'nin etkilenmesini pek öngörmüyorum" diyor. Ancak Ankara Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Yücel, bu tesislerden sızabilecek uranyum hekzaflorür (UF6) gazına dikkat çekiyor. Yücel, bu gazın kimyasal olarak tehlikeli olduğunu ve rüzgarlarla taşınarak sınırı aşıp Türkiye'ye gelebileceği uyarısını yapıyor.

radyasyom.jpg

2. Senaryo (En Kötü Senaryo - Nükleer Santral Vurulursa): Uzmanların hemfikir olduğu asıl büyük tehlike ise, İran'ın güneyindeki Buşehr Nükleer Santrali gibi enerji üreten bir reaktörün vurulması. Böyle bir durumda, Çernobil felaketine benzer şekilde, Sezyum-137 gibi radyoaktif izotoplar atmosfere yayılabilir. Prof. Dr. Reyhancan, "Bunlar eğer bir şekilde Türkiye'ye gelirse, bunun serpintisi yağmur şeklinde ya da havadan çökme yoluyla olabilir" diyor.

TÜRKİYE'NİN NÜKLEER KALKANI: RADİSA SİSTEMİ 7/24 NÖBETTE

Peki Türkiye olası bir tehlikeye karşı ne kadar hazır? Uzmanlar, ilk savunma hattının erken uyarı sistemleri olduğunu vurguluyor. Türkiye'nin bu konudaki kalkanı ise Nükleer Denetleme Kurumu'na (NDK) bağlı RADİSA (Radyasyon İzleme ve Uyarı Sistemi Ağı).

ndk.jpg

Türkiye genelinde, özellikle sınır bölgelerinde toplam 239 adet radyasyon ölçüm istasyonu bulunuyor.

Bu istasyonlar, saniyeler içinde havadaki radyasyon seviyesini ölçerek anlık olarak verileri merkeze iletiyor.

Sistem, anormal bir yükselme tespit ettiğinde otomatik olarak alarm veriyor ve uzman ekipler bölgeye sevk ediliyor.

NDK, son saldırıların ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'deki radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış olmadığını duyurmuştu.

TEHLİKE ANINDA NE OLACAK? İYOT TABLETLERİ VE KARANTİNA...

Bir sızıntı tespit edilirse, AFAD'ın Ulusal Radyasyon Acil Durum Planı (URAP) devreye giriyor. Prof. Dr. Haluk Yücel'e göre bu plan kapsamında, "NDK'nın elinde radyoaktif iyot tabletleri vardır. En azından sınırdaki kişilere bu tabletler dağıtılır." Bu tabletler, radyoaktif iyotun tiroid bezine yerleşmesini engelliyor. Gerekli görülmesi halinde ise bazı bölgelerin karantinaya alınması veya tahliye edilmesi de plan dahilinde.

Ancak uzmanlar, şimdilik paniğe gerek olmadığı ve Türkiye'nin durumu yakından takip ettiği konusunda hemfikir.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR (1)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN