Amerika Birleşik Devletleri'nden (ABD) Türkiye'ye gitmek için Türk Hava Yolları (THY) uçağına binen Haluk Semerci, kalkış öncesinde şaşırtıcı bir olay yaşadı.
İddiaya göre Haluk Semerci, bir kabin görevlisi tarafından 'ter koktuğu' gerekçesiyle uçaktan indirildi. Olay, havacılık sektöründe ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
TER KOKTUĞU GEREKÇESİYLE UÇAKTAN İNDİRİLDİ
Abdpost'ta yer alan habere göre, Haluk Semerci, New York'tan İstanbul'a gitmek üzere THY uçağına bindiğini ve koltuğuna oturduğunu belirtti.
Yaşananları şu sözlerle anlattı:
"Uçağa bindim, en arkada bulunan koltuğuma oturdum. Yanıma bir kabin görevlisi geldi ve bana ter koktuğumu söyledi. Koşturarak geldiğim için terlemiş olabilirim. Bunu herkesin duyacağı şekilde, yüksek sesle dile getirdi. Kolumu tutacak kadar yaklaştı ve beni dışarı atmak istedi. Çok moralim bozuldu. Bir bayana el kaldırmam, o yüzden sakin kalmaya çalıştım. Sırt çantamı alıp uçaktan indim. Onlar da bavulu hazırlamışlardı."
Haluk Semerci, bu durumun kendisini çok rencide ettiğini ve uluslararası bir uçuşta böyle bir muameleye maruz kalmaktan dolayı üzüntü duyduğunu ifade etti.
Haluk Semerci
THY GENEL MÜDÜRÜ'NDEN AÇIKLAMA VE KURAL HATIRLATMASI
Türk Hava Yolları New York Genel Müdürü Emre İsmailoğlu, yaşanan bu talihsiz olayın ardından konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Emre İsmailoğlu, uluslararası havacılık kurallarına göre havayolu personelinin 'kokan bir yolcuyu' uçaktan indirme yetkisine sahip olduğunu vurguladı.
Bu kuralın sadece Türk Hava Yolları'na özgü olmadığını, tüm uluslararası havayolu şirketleri için geçerli bir prosedür olduğunu belirtti.
Ancak Emre İsmailoğlu, bu tür durumların yolcuları rencide etmeyecek şekilde, daha hassas bir yaklaşımla ve gizlilik içerisinde yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Emre İsmailoğlu, "Herkesin içinde rencide edecek şekilde, herkesin duyacağı şekilde bu yapılamaz" ifadelerini kullanarak, olayın yönetiliş biçimiyle ilgili bir hata olduğunu kabul etti.
HAVACILIK KURALLARI VE YOLCU HAKLARI
Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) ve Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) gibi kuruluşların belirlediği kurallar, uçuş güvenliğini ve yolcu konforunu sağlamayı amaçlar.
Bu kurallar arasında, uçuş ekibinin, diğer yolcuların konforunu ciddi şekilde etkileyebilecek rahatsız edici durumlar karşısında müdahale etme yetkisi de bulunur.
'Koku' konusu, özellikle kapalı ve dar uçak ortamlarında diğer yolcular için rahatsız edici olabileceği durumlarda, kabin ekibinin inisiyatif kullanmasını gerektirebilir.
Ancak bu müdahalenin, yolcu haklarına saygılı bir şekilde ve mümkün olduğunca discreet (gizli) bir biçimde yapılması beklenir.
Yolcunun kamuoyu önünde veya diğer yolcuların duyabileceği bir şekilde rencide edilmesi, kabul edilemez bir davranış olarak değerlendirilir.
BENZER OLAYLAR VE HUKUKİ SONUÇLARI
Havacılık tarihinde benzer 'koku' vakaları daha önce de yaşandı.
Bazı durumlarda havayolu şirketleri, bu tür gerekçelerle indirilen yolculara tazminat ödemek zorunda kaldı.
Yolcuların bu tür durumlarda yasal haklarını aramaları mümkün.
Havayolu şirketleri, personel eğitimlerinde bu tür hassas durumların yönetimi konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini ve yolcu memnuniyetini ön planda tutan bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini bilir.
Bu olay, yolcuların uçuş öncesi kişisel hijyenlerine dikkat etmelerinin yanı sıra, havayolu şirketlerinin de personel eğitimlerini gözden geçirmeleri gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
