Geçen hafta vizyona giren yeni Superman filmi, yalnızca bir süper kahraman hikâyesi değil; aynı zamanda politik bir meydan okuma. ABD’nin müttefiki olan hayali Boravia’nın, yoksul ve mazlum Jarhanpur’u işgal edip sivilleri katletmesine karşı çıkan Superman, tek başına bu soykırımı durduruyor.
Amerika’nın imajını da kurtaracak mı?
Senaryoda kullanılan ülke ve şehir isimleri kurgu olsa da, izleyiciler arasında bu anlatının doğrudan günümüz dünyasına, özellikle de İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarına gönderme yaptığı yorumları yaygın. Boravia'nın Jarhanpur’daki saldırıları, adeta İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını hatırlatıyor. Superman’in bu katliamı durdurma kararlılığı ise, birçok izleyiciye “ABD’nin itirazına rağmen Netanyahu’yu durduran bir kahraman” figürünü çağrıştırıyor.

TRUMP VE HOLLYWOOD DA HEDEFTE
Film sadece dış politika göndermeleriyle sınırlı değil. Eski ABD Başkanı Donald Trump da süper kahramanın doğrudan eleştirdiği figürlerden biri. Filmdeki bazı sahnelerde, Trump’ın göçmen politikaları ve teknoloji devleriyle ilişkisi sert bir dille eleştiriliyor. Hollywood’un iç yüzüne dair göndermeler ise sektör içinden birçok ismin de dikkatini çekti.
SOSYAL MEDYADA FIRTINA GİBİ ESTİ
Film yayınlandığı ilk günden itibaren sosyal medyada büyük ses getirdi. Kimi izleyiciler bu yapımı "sinemanın vicdanı" olarak nitelendirirken, bazı muhafazakâr çevreler Superman’in fazlasıyla politikleştirildiği görüşünde. Özellikle ABD'deki bazı yorumcular, filmin "propagandaya dönüştüğü" eleştirisini getiriyor.
