Egzersiz kanser nüksü önler mi sorusu, son yıllarda onkoloji alanında en çok merak edilen konuların başında gelirken, Avustralya'dan gelen güncel bir araştırma bu konuda umut verici somut kanıtlar ortaya koydu.
Meme kanseri egzersiz ilişkisini inceleyen Edith Cowan Üniversitesinden (ECU) bilim insanları, yüksek yoğunluklu fiziksel aktivitenin kanser hücrelerinin büyümesini doğrudan yavaşlatabileceğini tespit etti.
Meme kanserini atlatan 32 kadının katıldığı bu çalışma, egzersizin kanser biyolojisini nasıl etkilediğine dair önemli moleküler bulgular sunuyor.
KANSER HÜCRELERİNE KARŞI SAVAŞAN MİYOĞKİNLER KEŞFEDİLDİ
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, araştırmacılar, egzersiz sonrasında kasların miyokin adı verilen çok sayıda hormon ve biyokimyasal madde salgıladığını ve bu maddelerin kanser hücrelerine karşı etkili olduğunu öne sürüyor.
Deneye katılan kadınların bir kısmı 45 dakikalık yüksek yoğunluklu interval antrenman (HIIT) yaparken, diğer yarısı 45 dakika boyunca yüksek yoğunlukta ağırlık kaldırdı.
HIIT seansı, 30 saniyelik yüksek tempo ve ardından gelen 30 saniyelik dinlenme periyotlarından oluşan toplam yedi tekrardan meydana geliyordu.
Tüm katılımcılar, antrenmanların zorluk seviyesini 10 üzerinden en az 7 veya 8 olarak değerlendirdi.
Helva köpüğü sandığımız çöven suyu meğer kanser savaşçısıymış!
TEK BİR EGZERSİZ SEANSI BİLE TÜMÖR BÜYÜMESİNİ BASKILAYABİLİYOR
Araştırmacılar, katılımcılardan egzersizin hemen ardından ve 30 dakika sonra olmak üzere iki farklı zamanda kan örnekleri aldı.
Laboratuvar ortamında bu kan örnekleri, meme kanseri hücrelerinin üzerine eklendi.
Yapılan gözlemlerde, egzersizle salgılanan moleküllerin, meme kanseri hücrelerinin büyümesini yavaşlattığı net bir şekilde görüldü.
Araştırmanın yazarlarından Robert Newton, "Çalışmamız, egzersizin kanser biyolojisini doğrudan etkileyerek güçlü moleküler sinyaller yoluyla tümörlerin büyümesini baskılayabildiğini gösteriyor" açıklamasını yaptı.
EGZERSİZ SADECE BİR DESTEK DEĞİL, TEDAVİNİN BİR PARÇASI OLABİLİR
Bu güncel çalışma, egzersizin sadece kansere yakalanma riskini azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda kanserden kurtulma ihtimalini de artırdığını gösteren önceki araştırmalara güçlü bir kanıt ekliyor.
Daha önceki çalışmalar, egzersizin bazı kanser türlerinin nüksetmesini engellemede önemli rol oynadığını ortaya koymuştu. Yeni bulgular, egzersizin kas ve hücrelerin iç işleyişini nasıl değiştirdiğini moleküler düzeyde detaylandırıyor.
Bilim insanı Newton, egzersizin yalnızca kondisyonu artırmakla kalmadığını, aynı zamanda 'antikanser sinyallerini' çoğalttığını vurguluyor.
Bu gıdaları çok yiyenler daha erken ölüyor! Sinsi düşmanlar
YÜKSEK TEMPOLU ANTRENMANLAR DAHA ETKİLİ SONUÇ VERİYOR
Araştırmacılar, düşük tempolu aktivitelerin de (örneğin hafif yürüyüş) önemli olabileceğini kabul etmekle birlikte, yüksek yoğunluklu antrenmanların çok daha etkili sonuçlar verdiğini belirtiyor.
Newton, egzersizin artık kemoterapi veya radyoterapiye 'ek bir unsur' olmanın ötesine geçtiğini belirterek, "Egzersiz kolay, ucuz ve ulaşılabilir bir yöntem. Kanserin tekrarlama riskini azaltmak için önemli. Bu sadece yardımcı bir unsur değil; giderek kendi başına bir tedavi olarak tanınıyor" sözleriyle fiziksel aktivitenin kanserle mücadeledeki stratejik öneminin altını çizdi.
