Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu’nun Türkiye’ye anlattığı “7 güzel adamdan’ biri. Teknoloji ile sınanan bugünün yazın dünyası için herkes karamsar tablolar çizse de Özdenören umutlu: “Şu anda bizim eleştirel olarak baktığımız muhtelif kısa mesaj ve sosyal medya ortamlarında geliştirilen dil, ileride kendi edebiyatını hasıl edecektir. Bazı çevrelerde görüyoruz, ‘dijital ortam geldi, dil öldü’. Hayır dil ölmedi capcanlı duruyor. Bu dil kendi edebiyatını dijital ortamda da hasıl edecek ve yürütecektir diye düşünüyorum.”
Yazar Rasim Özdenören, dijital ortamın edebi dili öldürmediğini belirterek, “Şu anda bizim eleştirel olarak baktığımız muhtelif kısa mesaj ve sosyal medya ortamlarında geliştirilen dil, ileride kendi edebiyatını hasıl edecektir” dedi. Türk edebiyatında önemli yeri bulunan ve ‘Yedi Güzel Adam’dan biri olan Özdenören, Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından düzenlenen 1. Kırıkkale Kitap Fuarı kapsamında geldiği Kırıkkale’de yaptığı açıklamada, her dönemin kendine özgü şartları olduğunu ve bu şartların o dönemin edebiyatını yansıttığını söyledi. Bir şeyin kendi tekniğinin, döneminin ve paradigmasının ürünü olduğu gibi edebiyatın da kendi paradigmasının ürünü olduğunu dile getiren Özdenören, “Günümüzde dijital ortamdan bahsediliyor. ‘Dijital ortam edebiyatı acaba nasıl etkiliyor?’ sorusu bazılarının kafalarını kurcalıyor. Bana sorarsanız dijital ortam da kendi edebiyatını kuracaktır. Halihazırda dijital ortama aktarılmış edebiyat, bizim bildiğimiz kağıt üzerindeki edebiyattır. Kağıt üzerindeki edebiyatın dijital ortama aktarılması farklı bir şey, bizatihi dijital ortamın kendi edebiyatını hasıl etmesi daha farklı bir olay” diye konuştu.
Özdenören, halihazırda dijital ortamın kendi özgün edebiyatını kuramadığını anlatarak, bu edebiyatın kurulabilmesi için dijital ortamın kendi dilini geliştirmiş olması gerektiğini aktardı. Halen bunun başlangıç noktasında olunduğuna dikkati çeken Özdenören, şunları kaydetti: “Şu anda bizim eleştirel olarak baktığımız muhtelif kısa mesaj ve sosyal medya ortamlarında geliştirilen dil, ileride kendi edebiyatını hasıl edecektir ama şu anda biz onun sadece ipuçlarını, örneklerini görüyoruz. Öyle umuyorum ki önümüzdeki dönem içerisinde kendi şartlarını oluşturduğunda dijital ortam kendi özgün edebiyatını da meydana getirecektir. Bu edebiyat nasıl olur bugünden kestirmek doğru değil. Nasıl ki divan edebiyatını, ortamından, paradigmasından, 300 yıl öncesinden kestirmemiz mümkün değilse yeni çıkacak dijital edebiyatı da şimdiden kestirmemiz mümkün değil. Bence bu kınanacak durum değil. Bazı çevrelerde görüyoruz, ‘dijital ortam geldi, dil öldü’. Hayır dil ölmedi capcanlı duruyor. Bu dil kendi edebiyatını dijital ortamda da hasıl edecek ve yürütecektir.”
