Berlin'deki Galerie Michael Schultz, 16 Mart cumartesi gününden itibaren Ahmet Güneştekin’in 'Zamanın Ölümsüzlüğü' adlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Yaşamın dokusunun kültürel mitosların parçalı ve anlatısal karakterine nasıl yansıdığını göstermeyi amaçlayan ve kumaşın kullanım biçimlerine bir bakış sunan sergi 13 Nisan’a kadar devam edecek.
Berlin'deki Galerie Michael Schultz, 16 Mart cumartesi gününden itibaren Ahmet Güneştekin’in 'Zamanın Ölümsüzlüğü' adlı sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, sanatçının kumaşın ve kullanım biçimlerinin hikâye anlatıcılığı ve mitoslarla olan bağından yola çıkarak çalıştığı kırkyama işlerinden oluşuyor.
Yaşamın dokusunun kültürel mitosların parçalı ve anlatısal karakterine nasıl yansıdığını göstermeyi amaçlayan ve kumaşın kullanım biçimlerine bir bakış sunan sergi 13 Nisan’a kadar devam edecek. Güneştekin’in kırkyama işleri, geleneksel olarak kadınlarla ilişkilenen bu pratiğe yeniden bakıyor. Güneştekin'in işlerinde öncelikli olan renk, desen ve çizgiler.
KIRKYAMA ANADİLİ VE KADIN YARATICILIĞI
Sergi, kırkyama dilinin estetiğini bu bağlamda yeniden tanımlamaya ve kültürel materyal konumunu geliştirmeye yöneliyor. Kırkyamaları oluştururken resmin öğelerini kullananan sanatçı, bu sergiyle anadiline; annesinin, büyükannelerinin ve büyük anneannelerinin yaratıcılığına geri dönüyor.
Güneştekin, ayrı, seçkinci, sadece azınlığına hitap eden bir sanat biçimini değil, yaşamdan gelen ve insanların yaşamlarıyla ilgili gerçeği söyleyen bir sanat olan, yaşamın özünü ifade eden bir sanat formunu seçmiş. Farklı fragmanlardan yeni bir bütün oluşturan bir anlayışa dayanan sanat formuyla aynı düzlemde kendini konumluyor, aynı zamanda yaratıcı ve yapıcı değişim içinde işbirliği yaptığı kadınların topluluğuna katılıyor. Güneştekin’in kadın hikayeleri serisi kimlik, cinsiyet, ortak girişim ve estetiğin birbirine yakınlaştığı işler olarak öne çıkıyor.