Milli Görüş'ün 'Mücahit' lideri Necmettin Erbakan'ın yaşam öyküsü

Milli Görüş'ün 'Mücahit' lideri Necmettin Erbakan'ın yaşam öyküsü

Vefatının 11. yılında anılan Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın yaşam öyküsü merak ediliyor. Necmettin Erbakan sözleri ve icraatıyla siyasi arenada yer edinmiş, Türk siyaset tarihinin en önemli aktörlerindendir.

Devlet fabrikalarının özelleştirilmesine karşı çıkan Necmettin Erbakan, İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi'ndeki akademik eğitiminin ardından Türkiye'de yerli motor üretebilme projesi için Almanya'da eğitim aldı. Almanya'dan döndükten sonra, 1956 yılında yerli motor üretimimiz için ilk büyük adımı atan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, 26 Ocak 1956 tarihinde Gümüş Motor Fabrikası'nı kurdu. Her bir hissedarın yüzde 5'den daha fazla hisse sahibi olamayacağı proje kapsamında 300'e yakın ortak bir araya getirildi ve hükümetten alınan 1 milyon 300 bin dolarlık yardımla fabrika kuruldu. Gümüş Motor Fabrikası'nın genel müdürlüğü koltuğunda Necmettin Erbakan oturdu. Nitekim ilerleyen tarihlerde 'Pancar Motor' adını alan Türkiye'nin ilk yerli dizel motor fabrikası, merhum Necmettin Erbakan'ın vefatının birinci yıl dönümünde ekonomik nedenlerle kapatıldı.

NECMETTİN ERBAKAN'IN HAYATI

Adı Konya ilimizle anılan Necmettin Erbakan, 29 Ekim 1926 tarihinde Sinop'ta dünyaya geldi.

Ağır ceza reisi olan babası Mehmet Sabri, Adana'nın Kozan ve Saimbeyli bölgesinde uzun süre hüküm sürmüş olan Selçuklu Türkleri'nin Kozanoğulları soyundan; Kendi ifadesiyle Çerkez annesi ise Sinop' un ileri gelen ailelerindendi.

Erbakan, babasının işleri nedeniyle ilk öğrenimine Kayseri'de başlayıp Trabzon'da tamamladı.

Orta öğrenimde Türkiye'nin köklü liselerinden İstanbul Erkek Lisesi'nde okudu, akabinde İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Makine Fakültesi'ne girdi.

Turgut Özal ve Süleyman Demirel aynı üniversitede dönem arkadaşlarıydı.

Genç yaşta Motorlar Kürsüsü'nde asistan oldu.

1948 ile 1951 yılları arasında yeterlilik tezini hazırladı. Bu süreçte ders verme yetkisi sadece doçent ve profesörlere ait olmasına karşın, kendisine özel bir izin çıkarılması üzerine daha asistan iken makine fakültesinde ders vermeye başladı.

"Zekamı ölçmeye makine dayanmaz" diyen Necmettin Erbakan, İTÜ'yü 4 üzerinden 3.96 not ortalamasıyla birinci olarak bitirdi.

Yüksek lisanstaki yeterlilik tezinde elde ettiği başarıyla, İstanbul Teknik Üniversitesi, Erbakan'ı 1951 yılında Aachen Teknik Üniversitesi'nde ilmi araştırmalar yapmak, bilgi ve tecrübesini artırmak üzere Almanya'ya gönderdi. Almanya'da bulunduğu süre içerisinde DVL araştırma merkezinde Profesör Schimit ile birlikte çalışmalar gerçekleştirdi ve hazırlamış olduğu doktora tezi ile Alman üniversitelerinde 'Doktor' unvanını kullanmaya hak kazandı.

Alman Ekonomi Bakanlığı için motorların daha az yakıt kullanımı konusunda araştırmalar yaptı. Konuyla ilgili bakanlığa bir rapor sundu. Erbakan'ın bu dönemde yazdığı dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunu matematiksel olarak izah eden doçentlik tezi Alman ilim çevrelerinde büyük ilgi gördü.

Tezin akademik dergilerde yayınlanmasının ardından, o tarihlerde Almanya'nın en büyük motor fabrikası olan DEUTZ Motor Fabrikaları'nın genel müdürü Prof. Dr. Flats tarafından Leopar tanklarının motorları ile ilgili araştırmalar yapmak üzere bu fabrikaya davet edildi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Alman Üniversiteleri'nde ilk Türk ilim insanı olan Erbakan, 1953 senesinde doçentlik sınavını vermek üzere Türkiye'ye döndü.

Erbakan, sınavı başarıyla vererek henüz 27 yaşındayken Türkiye'nin en genç doçenti oldu. Araştırmalar yapmak üzere tekrar Almanya'ya giden Erbakan, burada yaklaşık 6 ay motor araştırmaları başmühendisi olarak görev yaptı.

4.jpg

Necmettin Erbakan, 1954-1955 yılları arasında askerlik görevini yerine getirdi.

Yerli sanayi motivasyonuyla, Gümüş Motor şirketinin kurulmasında önemli rol oynadı.

1965'te profesör olan Erbakan, 1967'de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) genel sekreterliğine seçildi.

Bazı yorumlara göre Erbakan, 'muhafazakar esnaf ve küçük tüccarlardan oluşan Anadolu sermayesini' temsil ediyordu.

Bu yoruma göre karşısındakiler ise 'geleneksel, tekelci, İstanbul sermayesiydi'.

1969'daki seçimlerde TOBB Başkanlığı'nı aldığı seçim geçersiz sayıldı ve bu görevden uzaklaştırıldı.

Bu olay, Necmettin Erbakan'ın siyasete girmesinin de önünü açtı.

1.jpeg

NECMETTİN ERBAKAN'IN SİYASİ YAŞAMI

Milli Görüş Hareketi'nin kurucusu Necmettin Erbakan, hükümetin seçimleri iptal etmesi nedeniyle TOBB'deki başkanlık görevinden ayrılmak zorunda kaldı.

Aynı yıl içinde Konya'dan bağımsız milletvekili seçilerek siyasete girdi.

17 Ocak 1970 tarihinde Milli Nizam Partisi'ni (MNP) kurdu. MNP, 1971 darbesi döneminde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılınca Erbakan 1972 yılında aynı kadroyla Milli Selamet Partisi'ni (MSP) kurdu ve 1973 seçimlerinde, 48 milletvekili ve 3 senatörle meclise girdi.

1973 seçimlerinden sonra Bülent Ecevit'in liderliğindeki CHP ile MSP hükümet ortağı oldu. Erbakan bu hükümette devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. Bu dönemde Kıbrıs Harekatı'nın yapılmasını savunan Erbakan'ın harekat sonrası adanın tamamının alınması konusunda ısrarcı olması sonucu Erbakan ile Bülent Ecevit arasında görüş ayrılığı yaşandı ve 17 Kasım 1974'te CHP-MSP koalisyon hükümeti dağıldı.

CHP-MSP koalisyonunun bozulmasından sonra kurulan dörtlü koalisyonda yine başbakan yardımcılığı ve Ekonomik Kurul Başkanlığı görevlerinde bulunan Erbakan, aynı görevini 5 Haziran 1977 seçimlerinden sonra kurulan üçlü koalisyonda da devam ettirdi.

3.jpg

12 Eylül'de askerlerin yönetime el koyması ile bir süre İzmir Uzunada'da gözaltında tutuldu.

1982 anayasası gereğince kendisine on yıl siyaset yapma yasağı getirildi.

6 Eylül 1987'de yapılan halk oylaması neticesinde yeniden siyasete döndü ve 1983 yılında kurulmuş olan Refah Partisi'nin 11 Ekim 1987'de yapılan kongresinde oy birliğiyle partinin genel başkanlığına getirildi.

20 Ekim 1991 seçimlerinde tekrar Konya'dan milletvekili seçildi. Erbakan siyasi hayatındaki en büyük seçim başarısını Refah Partisi Başkanı olarak girdiği 1995 seçimlerinde gösterdi. Bu seçimlerde yüzde 21.37 oy alan Refah Partisi, 158 milletvekili ile birinci parti oldu.

Bu seçimlerden sonra DYP ile kurduğu Refahyol Hükümeti'nde 28 Haziran 1996 tarihinde başbakan olarak göreve başladı.

Erbakan'ın 1996-1997 yılları arasındaki başbakanlık dönemi, 28 Şubat dönemi ve post-modern müdahale olarak nitelenen süreç ile son buldu.

1998 yılında Refah Partisi'nin kapanmasıyla beş yıl siyasi yasaklı olan Erbakan, 2003 yılında bu yasağının bitmesiyle Recai Kutan başkanlığında kurulan Saadet Partisi'nin genel başkanlığına seçildi.

2004' ten sonra bir süreliğine ara verdiği bu görevine, 17 Ekim 2010 tarihinde döndü.

2.jpg

NECMETTİN ERBAKAN'IN AİLESİ

Üç çocuk babası olan Necmettin Erbakan, 2005 tarihinde hayatını kaybeden Hatice Nermin Erbakan ile evliydi.

Necmettin Erbakan ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde uzman olarak çalışan Hatice Nermin Erbakan, 10 Ocak 1967 tarihinde evlendi.

Çift, Zeynep Erbakan (d.1967), Elif Erbakan (d.1974) ve Muhammed Ali Fatih Erbakan (d.1979) isimli üç çocuk sahibidir.

Dr. Fatih Erbakan, Saadet Partisi ve Necmettin Erbakan Vakfı'nın Genel Başkanı'dır.

1-1-001.jpg

NECMETTİN ERBAKAN'IN VEFATI

Türk akademik hayatında bilimsel çalışmaları ve siyaset dünyasında Milli Görüş çizgisi ile iz bırakan Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, kalp yetmezliği nedeniyle 27 Şubat 2011 günü vefat etti.

19 Ocak 2011 tarihinde ayağında nükseden damar iltihabı sebebiyle hastanede yoğun bakıma alınan Erbakan, tedavisinin ardından taburcu edildikten kısa süre sonra solunum ve kalp yetmezliği sebebiyle yeniden kaldırıldığı Ankara'daki Güven Hastanesi'nde 27 Şubat 2011 sabahı, koroner arter rahatsızlığı sonucu saatler 11:40'ı gösterirken doktorların tüm müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi.

Vasiyetine uygun olarak resmi devlet töreni tertip edilmemiş ve 1 Mart 2011 Salı günü önce Ankara'da Hacı Bayram Camii'nde sabah namazına müteakip cenaze namazı kılındıktan sonra, cenazesi İstanbul'a getirilerek öğlen namazını müteakip Fatih Camii'nde kılınan cenaze namazı sonrasında Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı'na defnedilmiştir. Mezarına, sevenleri tarafından Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden getirilen topraklarla birlikte Kudüs, KKTC ve Boşnak lider Aliya İzzetbegoviç'in mezarından getirilen topraklar serpilmiştir.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN