Uzmanlar yeni bir virüs dalgası yaşanmaması için özellikle gribal hastalık yaşayanların mutlaka kapalı alanlarda maske takma uyarısında bulunuyor. Üst solunum yolu enfeksiyonları, damlacık yolu ile bulaşırken, Kovid-19 testlerinde pozitiflik oranının yüzde 30'lara ulaşması endişeleri artırdı. İşte detaylar...
Türkiye'de sonbahar aylarıyla birlikte üst solunum yolu enfeksiyonlarında yaşanan artış, uzmanları ve vatandaşları endişelendiriyor. Koronavirüs test pozitiflik oranının da yüzde 30'a çıktığı belirtilirken, uzmanlar ise hastayken maske takmanın, topluma karşı sorumluluk ve başkalarını korumak anlamına geldiği uyarısında bulunuyorlar.
Haber Global'den Sibel Gülersöyler'in haberine göre, üst solunum yolu enfeksiyonlarının belirtilerinin başlamasından 1 gün öncesi ve 7 gün sonrasına kadar bulaştırıcı olduğunu söyleyen enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, şu bilgileri paylaştı:
"Kovid-19, influenza A ve influenza B, RSV, su çiçeği, invaziv meningokok ve pnömokok damlacık yolu ile bulaşan virüsler. Hasta olan kişiler, konuşma, gülme, bağırma, aksırma, öksürme esnasında bu damlacıkların ortama dağılmasına neden olur. Yeni enfeksiyonları önlemenin tek yolu hasta kişilerin maske takması."
MASKE, VİCDANİ SORUMLULUK
Hastalık semptomları görülen kişilerin, topluma karşı sorumluluğu olduğunu da sözlerine ekleyen Dr. Dilek Leyla Mamçu, "Bu süre içinde başkalarını hastalandırmaktan kaçınmak toplumsal vicdani sorumluluktur. Özellikle toplu taşıma araçları, okullar, ofisler, bekleme salonları gibi kapalı alanlarda mutlaka cerrahi maske takılmalı" diye konuştu.
MASKE NE ZAMAN DEĞİŞTİRİLMELİ?
"Cerrahi maske ıslandıkça değiştirilmeli" uyarısında da bulunan Dr. Dilek Leyla Mamçu, uyarılarını şöyle sürdürdü:
"Maske değiştirildikten sonra eller mutlaka yıkanmalı. Maske dışında; uygun şekilde ortamların havalandırılması, sosyal mesafe kurallarına uyulması ve hasta olanların işe ya da okula gitmemesi bulaşmayı önleyecek en önemli önlemdir. Maskeyi özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, hamileler gibi risk grubunda olanlar takmalı."
KORONAVİRÜSE KARŞI YENİ AŞI VAR MI?
Koronavirüs açısından Türkiye'de şu anda yeni varyanta karşı güncellenmiş aşı olmadığını da ifade eden Dr. Dilek Leyla Mamçu, şunları söyledi:
"Ancak çalışmalar, kronik hastalıkları olanlar, bağışıklığı baskılananlar ve 65 yaş üstü kişiler için mevcut koronavirüs aşısının kısmen koruyucu olabileceğini belirtiyor. Sağlık Bakanlığı tarafından önceliklendirilen grupların ekim-kasım aylarında grip aşısı olmaları da öneriliyor."
HASTALIĞA YAKALANMAMAK İÇİN NE YAPILMALI?
İç hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Yıldız Okuturlar ise hastalıklardan korunmak için önlemleri şöyle sıraladı:
* Ellerinizi sık sık su ve sabunla en az 20 saniye yıkayın, özellikle yemeklerden önce mutlaka hijyene dikkat edin. Kalabalık mekanlardan kaçının, mümkün olmuyorsa da maske takın.
* Toplu taşıma, cep telefonu ve kapı kolları yüksek bulaş riski taşıdığından gün içerisinde ellerinizi yıkamadan yüzünüze götürmeyin.
* Bağışıklığınızı güçlendirmek için mevsim sebze-meyveleriyle beslenin, bol sıvı (su, çorba, ayran, kefir) tüketin, yeterli ve kaliteli uyuyun, düzenli egzersiz yapın.
* Sosyal mesafenizi koruyun ve öpüşme/tokalaşma yerine başınızla selam verin.
