Carnegie Bilim Enstitüsü öncülüğünde yürütülen uluslararası araştırma ekibi, PNAS dergisinde yayımlanan çalışmada kayalardaki organik moleküllerin yok olmasına rağmen geride kalan kimyasal “bozulma desenlerini” yapay zekâ ile inceleyerek sonuçlara ulaştı.
Dünya’nın erken dönemlerinde yaşam, mikrobiyal tabakalar ve ilkel hücrelerden ibaretti. Ancak bu organizmalar zamanla gömülüp yüksek sıcaklık ve basınç altında parçalandığı için bilim insanları 1,7 milyar yıldan daha eski kayalarda sağlam biyolojik moleküller bulamıyordu. Bu nedenle fotosentezin kesin başlangıcı da belirsiz kalmıştı.
Mısır, dünyanın en büyük arkeoloji müzesini açtı
Yeni yöntem, moleküller tamamen yok olmuş olsa bile arkalarında bıraktıkları kimyasal izlerin ayırt edilebildiğini gösterdi.
YAPAY ZEKÂ 400’DEN FAZLA ÖRNEK ÜZERİNDE EĞİTİLDİ
NTV'de yer alan habere göre araştırmacılar, hem organik hem de inorganik bileşenleri moleküler parçalara ayırıp desenlerini çıkardı. Geliştirilen yapay zekâ modeli; modern canlı örnekleri, mikrobiyal tabakalar, bir milyar yıllık yosun fosilleri ve hatta meteoritlerin de yer aldığı 400’ün üzerindeki veri ile eğitildi.
Bu çalışma sonucunda sistem, biyolojik kökenli ve biyolojik olmayan izleri yüzde 90’dan fazla doğrulukla ayırt etmeyi başardı. Ayrıca en az 2,5 milyar yıllık kayaçlarda fotosenteze işaret eden sinyaller tespit edildi; bu da sürecin başlangıcını yüz milyonlarca yıl geriye taşıyor.
Çayönü Tepesi’nde yeni arkeolojik keşif: Neolitik ve Tunç Çağı döneme ait 8 mezar bulundu
SADECE DÜNYA İÇİN DEĞİL: YENİ BİR GEZEGEN ARAŞTIRMA YÖNTEMİ
Bilim insanlarına göre bu teknik, yalnızca Dünya’nın tarihini aydınlatmakla kalmayıp diğer gezegenlerde olası yaşam izlerini inceleme biçimimizi de değiştirebilir. Yöntemin, Mars’tan veya başka gök cisimlerinden getirilecek örneklerde de kullanılabileceği belirtiliyor.
