500 yıl önce frengi olan kadının yüzü canlandırıldı: Yaraları kemiğe kadar inmiş

500 yıl önce frengi olan kadının yüzü canlandırıldı: Yaraları kemiğe kadar inmiş

İzlanda'da 16. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen bir kadının cesedi üzerinde yapılan araştırmalar ışığında kadının yüzü yeniden canlandırıldı. Ölüme neden olabilen üçüncü derece frengisi olan kadının 25 ila 30 yaşında olduğu tahmin edilirken kafatasında kemik lezyonlarının yol açtığı parçalanmanın devam ettiği ve yaraların kemiğe kadar indiği görüldü.

Araştırmacılar, 16. yüzyılda İzlanda'da yaşamış frengi hastası bir kadının yüzünü yeniden canlandırdı. Ölüme neden olabilen üçüncü derece frengisi olan kadının cesedi, yaklaşık on yıl önce İzlanda’daki Skriðuklaustur Manastırı'ndaki bir mezarlıktan çıkarıldı.

Arkeofili'nin Live Science'tan aktardığına göre, 16. yüzyılda genç bir kadın, genellikle ölüme yol açabilen geç evre bir enfeksiyon olan üçüncü derece frengi olduğunu ima eden yaralarla kaplı bir yüzle yaşıyordu.

3B MODEL ANALİZİNE GÖRE CANLANDIRILDI

Cinsel yolla bulaşan bu enfeksiyon vakası o kadar şiddetliydi ki, yüzyıllar sonra kafatası kemik lezyonlarıyla delik deşik olmaya devam ediyor. Şimdi ise araştırmacılar, yeni bir çalışmanın parçası olarak kadının yüzünün yaklaşık bir canlandırmasını oluşturdular.

Kadının kimliği hakkında pek bir şey bilinmemekle birlikte 25 ila 30 yaşları arasındaydı ve cesedi yaklaşık on yıl önce İzlanda’daki Skriðuklaustur manastırındaki bir mezarlıktan çıkarıldı.

frengiz1.jpg

Tarihi iskeletlerin çevrimiçi bir arşivi olan Northern Heritage Network tarafından sağlanan kafatasının 3B modelinin analizine göre, frengiye ek olarak, iskeletinde osteoartrit ve çocuklukta yetersiz beslenmenin neden olduğu bir diş kusuru olan diş minesi hipoplazisi olduğu ortaya çıktı.

Brezilya’dan bir grafik uzmanı ve çalışmanın yazarlarından biri olan Cícero Moraes, kafatasındaki lezyonlardan etkilendi ve bir sonraki çalışma deneği olarak bu kafatasını kullanmaya karar verdi.

YARALARI KEMİKLERE KADAR İNMİŞ

Moraes, “Üçüncü derece frengi, çok etkili bir şekilde rekonstrüksiyona çevrildi. Böyle görünen, yapısının bir kısmını kaybetmiş ve kemiklere kadar inecek kadar ciddi yaralara sahip bir yüz görmek rahatsız edici.” diyor.

Kafatasının alt çenesi eksik olmasına rağmen Moraes, ölen kadının yüzünün eğriliğini oluşturmaya yardımcı olmak için sanal kafatası ve doku işaretleri uygulayarak 3B modeli bir kılavuz olarak kullanabildi. Ayrıca, son yüz canlandırmasını oluşturmak için veri tabanındaki kadınla yaklaşık aynı yaşta ölen Avrupa kökenli kadınların diğer kafataslarını ve sanal bir donörün konturlarını inceledi.

Moraes, “Referans olarak yalnızca kafatasına sahip olmak, ölüm nedenini belirlemek için çok zordur. Ancak frengi açıkça bu kişiye birçok sorun yaşatmıştı.” diyor.

frengiz2.jpg

TER BANYOLU TEDAVİ

Penisilin gibi antibiyotiklerin hastalığı hızla ortadan kaldırabildiği günümüzün aksine, 16. yüzyılda Avrupa kökenli insanlar semptomları hafifletmek için holywood adlı ağaçtan (Guaiacum sanctum) elde edilen bitkisel ilaçlara ve cıva içeren cilt merhemlerine güvendiler. Journal of Military and Veterans’ Health dergisindeki 2021 tarihli bir makaleye göre, ter banyoları da popülerdi ve yanlış bir şekilde “frengi zehirlerini” ortadan kaldırmaya yardımcı olduğu düşünülüyordu.

Son “didaktik çalışma”, kadının sağ yanağı boyunca uzanan ve alnındaki açık bir yarığa kadar sürünen lezyon girdaplarını içeriyordu.

Çalışmaya göre, araştırmacılar, kadına daha gerçekçi görünmesi için sarı saç vermeyi seçtiler, böylece yaklaşım “bir bireyde hastalığın gelişimine bir örnek sağlayabilir ve frenginin uygun şekilde tedavi edilmezse nasıl çok ciddi bir şey haline gelebileceğini gösterebilecekti.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN