Edebiyat tarihçiliğimizin eksiklerini kapatan çalışma

Edebiyat  tarihçiliğimizin  eksiklerini  kapatan çalışma

Ali Budak tarafından yazılan ve Yeditepe Üniversitesi Yayınları tarafından okura sunulan ‘Metin Esaslı Bir Yaklaşımla Türk Edebiyatı Tarihi’ edebiyat tarihçiliğimizde birçok eksikliği dolduracak nitelikte.

ŞABAN ÖZDEMİR

TTezkirelerimizi farklı bir düzlemde değerlendirip edebiyat tarihlerimize göz attığımızda Abdülhalim Memduh’tan Tanpınar’a gelene kadar birçok edebiyat tarihinin aslında liseler için yazılmış ders kitapları olduğunu görürüz. Vasfi Mahir Kocatürk’ten Agah Sırrı Levent’e, İbrahim Necmi Dilmen’den Mustafa Nihat Özön’e kadar birçok edebiyat tarihi bu yönüyle maluldür. Söz konusu edebiyat tarihçilerinin emeklerini küçümsediğim sanılmasın sakın. Edebiyatımızın artık isimleri unutulmaya yüz tutmuş bu emekçilerinin akademik bir disiplinden geçmediği düşünülürse o dönem için yaptıkları işlerin muazzam büyüklükte olduğu anlaşılır. Ne ki hâlâ bile birçok bakımdan söz konusu eserler referans metinler niteliğindedir. Bunların yanında ilk baskısının üzerinden 80 yıl geçmesine rağmen Tanpınar’ın edebiyat tarihi, edebiyat tarihçiliğimizin en sağlam burcu konumunda...Arada İnci Enginün gibi, Kültür Bakanlığı’nın yetersiz ama iyi niyetli edebiyat tarihi gibi bazı edebiyat tarihi yazma girişimleri de oldu. Bunların hepsini bir edebiyatsever olarak alkışlamamız gerekir.

DİLDEN BAŞLAYIP 18’İNCİ YÜZYILA UZANIYOR

Bu yazının mevzuu dikkate alınmasını arzu ettiğim bir edebiyat tarihi ile ilgili. ‘Münif Paşa’, ‘Batılılaşma ve Türk Edebiyatı Lale Devri’nden Tanzimat’a Yenileşme’ gibi birçok muhalled esere imza atan Ali Budak tarafından yazılan ve Yeditepe Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlanan ‘Metin Esaslı Bir Yaklaşımla Türk Edebiyatı Tarihi’ edebiyat tarihçiliğimizde birçok eksikliği dolduracak nitelikte. İlk bölümde edebiyatın hammaddesi olan dil kavramından başlayıp Türkçenin gelişimine; İslamiyet öncesi Türk edebiyatındaki destanlardan ilk taş yazıtlarımıza; İslamiyet sonrası Türk edebiyatımızın kurucu metinlerine ve yazarlarına kapsamlı bir şekilde değinilmiş. İkinci bölümde Anadolu Türk Edebiyatı sahasındaki eserler ve yazarları, edebiyatımızın şekil bilgisi ayrıntılı bir şekilde işlenmiş. 3 ve 7. bölümler sırasıyla 14-17. yüzyıllardaki edebiyatımıza ayrılmış. Ali Budak eserini yazarken bir antoloji yapma hevesi gütmemiş, bilakis bu eserdeki metinler, verilen hükümlerin kuvvetlendirilmesi için kullanılmış. Eserler ehemmiyetlerine göre tafsilatla tanıtılmış. Sadece Âşık Paşa’nın Garibnâme’si için açılan alt başlıklara bakıldığında söylemek istediklerim anlaşılacaktır sanırım: Âşık Paşa ve Garibnâme, Garibnâmenin Dili, Garibnâme’nin İçeriği ve Yapısı, Garibnâme’nin Edebî Değeri, Garibnâme’nin Sosyal ve Siyasal Tanıklıkları, Garibnâme’nin Akla ve Bilime Bilinçli Yakınlığı... Ali Budak, başlangıçtan 18. yüzyıla kadar uzanan bir edebiyat tarihi kaleme almış. 1300 sayfayı geçen hacmiyle, hacimli bibliyografyasıyla, verdiği hükümlerle, verilen hükümleri destekleyen metinlerle her edebiyatseverin kütüphanesinde olması gereken muhalled bir eser yazmış. Ali Budak’tan eserin günümüze kadar olan kısmını da beklemek en doğal hakkımız sanırım.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN