Ödül kurulu, yazarı Müslüman kadınları merkeze aldığı için övdü ve yazılarını ‘bir merhem, bir sığınak ve bir ilham’ olarak nitelendirdi.
‘YAZDIKLARI SUDAN VE GAZZE’NİN ACILARINA MELHEM’
Bu yılki ödülü şair ve yazar Mona Arshi ve İngiliz PEN başkanı Ruth Borthwick ile birlikte değerlendiren romancı Nadifa Mohamed, Aboulela’nın çalışmalarının “Müslüman kadınların hayatlarını ve kararlarını kurgusunun merkezine koyma ve onların mücadelelerini ve hazlarını onurlu bir şekilde inceleme taahhüdüyle öne çıktığını” söyleyerek, “Sudan, Gazze ve ötesinde muazzam acıların fark edilmediği ve yas tutulmadığı bir dünyada, onun yazıları bir merhem, bir sığınak ve bir ilham kaynağı” dedi.
Arshi de, Aboulela’nın “bize çağdaş dünyamızda hayati önem taşıyan inanç, göç ve yerinden edilme gibi temalar hakkında nüanslı ve zengin bakış açıları sunduğunu” vurguladı. Borthwick ise, “Göç deneyimini yazan ilk kişi o değil, ancak Leila bu anın yazarı ve benim umudum, bu ödülle birlikte onun muhteşem kitaplarının yeni okuyucular bulmasını ve zihnimizi başka olasılıklara açmasını sağlamak” ifadelerini kullandı.
TÜRKÇEDE İKİ KİTABI VAR
Ödül her yıl merhum İngiliz oyun yazarı Harold Pinter’ın ifadesiyle dünyaya “korkusuz, kararlı” bir bakış açısıyla bakan ve “hayatlarımızın ve toplumlarımızın gerçek gerçeğini tanımlamak için güçlü bir entelektüel kararlılık” gösteren bir yazara veriliyor. Ödülünü 10 Ekim’de Londra’daki British Library’de alacak olan Aboulela, burada ayrıca “ifade özgürlüğünü savunmada aktif rol oynayan, genellikle kendi güvenlik ve özgürlüklerini büyük ölçüde riske atan” yazarlara verilen PEN Pinter Cesur Yazar Ödülü’nün kazananını da açıklayacak. Geçtiğimiz yıl Arundhati Roy ödülü kazanmış ve hapisteki İngiliz-Mısırlı aktivist Alaa Abd el-Fattah’ı Cesaret Yazarı olarak seçmişti. Yazar Aboulela’nın ülkemizde Pegasus tarafından Türkçeye aktarılan ‘Nağmeler Sokağı’, Marka Yayınları tarafından çevrilen ‘Minare’ eserleri bulunuyor.

KADINLARA UYGULANAN ÇİFTE STANDARDIN İZİNİ SÜRÜYOR
1964 yılında Kahire’de Mısırlı bir anne ve Sudanlı bir babanın kızı olarak dünyaya gelen Leila Aboulela, Hartum’da büyüdü. On yedi yaşındayken İngiltere’ye giderek, Londra Ekonomi Üniversitesinde yüksek lisansını tamamladı. 1999’da yayımladığı ilk romanı ‘Translator’ (Çevirmen), Women’s Prize for Fiction (Kadın Kurgu Yazarları Ödülü) ve IMPAC Dublin Edebiyat Ödülü’ne aday gösterildi. İkinci romanı ‘Minare’ ise, çok sayıda ödülün aday listesinde yer aldı. ‘Museum’ (Müze) isimli kısa öyküsü Afrika’nın prestijli ödülü Caine Ödülü’ne layık görüldü. 2023’te ‘River Spirit’ romanını yayımlayan Aboulela, eserlerinde Doğu ve Batı’nın sentezini yaparken, çoğunlukla kadınların yaşadığı toplumsal sorunların ve yüzleşmek zorunda kaldıkları çifte standardın izini sürüyor.

