Herkes aynı hatayı yapıyor: Hastayken ballı süt içmeyin! Meğer faydadan çok zararı varmış

Herkes aynı hatayı yapıyor: Hastayken ballı süt içmeyin! Meğer faydadan çok zararı varmış

Havaların soğumasıyla hızlanan grip salgınına karşı vatandaşları uyaran Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, doğru bilinen bir yanlışa da dikkat çekti. Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, "Gripte sıcak süt ve balın hiçbir faydası yok, aksine zarar veriyor. Reflü, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı yapıyor, geniz etinin büyümesine ve alerjik hastalıkların artışına neden oluyor" dedi. Peki, hastayken ballı süt içilir mi? İşte, hastayken ballı süt içmenin zararları...

Hastalanınca özellikle çocuklara içirdiğimiz ballı süt, bırakın iyileştirmeyi tersine hastalığı artırıcı etki yapıyor. Kış hastalıklarında ballı süt içmenin fayda değil tam aksine zarar verdiği ortaya çıktı.

HASTAYKEN BALLI SÜT İÇİLİR Mİ?

Hastayken içilen ballı süt, vücut salgılarında koyulaşmaya neden oluyor. Aynı zamanda hastayken ballı süt içmek; reflüye, geniz akıntısına, burun tıkanıklığına ve varsa geniz etinin de büyümesine neden oluyor.

Hastayken ballı süt içmek yerine; şifalı bitki çayları, et suyu ve ev yapımı yoğurt tüketebilirsiniz. Aynı zamanda hasta olduğunuzda aşırı kahve ve çay tüketimini sınırlandırmalısınız. Çünkü bunlar vücudun susuzluğunu artırarak virüslere karşı savaşmayı engeller.

BALLI SÜT İÇMEK ZARARLI MI?

Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, "Süt, laktik asit içerdiği için gribe iyi gelmez. Bal da çok fazla şeker içerir. Enfeksiyon sırasında bal kullanılması bu yüzden yanlış. Çok fazla şekerli gıda tüketmek virüs ve bakterilerin üreme hızını artırdığı için grip ve üst solunum yolu enfeksiyonları esnasında bal gibi aşırı şekerli gıdaları kullanmamalıyız. Hastaysak gece yatmadan önce ballı süt içmemeliyiz. Gribi hissettiğimiz anda tüm asitli yiyeceklerden uzak durmamız gerekiyor" dedi.

ASİT, BURNU BOZUYOR

Milliyet'ten Songül Hatısaru'ya konuşan Doç. Dr. Aytuğ Altundağ'ın ballı sütle ilgili açıklamaları şöyle:

"Grip döneminde asitli gıdaları çok içmeye başladığımızda oluşan asit reflüsü nedeniyle burun etleri adını verdiğimiz konaklar şişmeye başlar. Sonrasında da burunda mukus salgısı artışı ve geniz akıntısı olur. Asitli gıda tüketimine bağlı oluşan boğaz reflüsü burundaki mukus kalitesini ve burun içerisindeki yararlı mikroorganizma dağılımını da bozar. Sonuçta asitli gıdalara ve boğaz reflüsüne bağlı olarak burun tıkanıklığı şikayeti daha da artar.

Burun tıkanıklığı arttığında, gece ve gündüz ağızdan daha fazla nefes almaya başlarız. Ağızdan daha fazla nefes aldığımızda ise burnumuz ile temizleyeceğimiz bakterileri ve virüsleri temizleyemez hale geliriz. Burnumuz normal şartlarda vücudumuz için havayı temizleyen ve atmosfer kaynaklı virüsleri tutmaya çalışan bir klimadır. Süt, ayran, kola gibi asitli gıdaları aldığımızda bu klima fonksiyonlarını da bozuyoruz.

YOĞURDU GÜNDÜZ YİYİN

Eğer hastalarda probiyotik desteği ile bağışıklık sistemini güçlendirmek istiyorsak, akşam saatlerinde olmamak kaydı ile ev yapımı yoğurt yemeliyiz. Yoğurdu da balla değil propolis adını verdiğimiz yine arıların, bitkilerin sap ve tomurcuklarından toplayarak ürettiği reçinemsi madde ile karıştırarak yemeliyiz. Propolis kelime olarak da 'şehrin savunması' anlamına gelir. Hastalık dönemleri dışında da ballı süt yerine, sabah kahvaltıda 'propolisli ev yoğurdu' tüketmek çok daha faydalıdır.

FAYDA DEĞİL ZARAR

Dolayısı ile annelerden özür diliyorum ama özellikle grip döneminde sıcak süt ve balın hiçbir faydası olmadığı gibi aksine zarar veriyor. Bunun yerine bitki çayları, et suyu, ilikli kemik çorbası, bol sıvı, propolisli ev yapımı yoğurt almak çok daha faydalı...

Normal zamanda da geceleri yatmadan önce çocuklara süt içirme alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Reflü, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı yapıyor, çocuklarda geniz etinin büyümesine ve alerjik hastalıkların artışına neden oluyor. Hasta iken gündüz de süt içilmemeli, bunun yerine uygun bitki çayları ile sıvı desteği sağlanmalı.

Hastalıkta sigara içimi, fazla alkol almak da direnci düşürür. Aşırı kahve ve çay tüketimi ise sıvı ihtiyacını karşılamaktan ziyade vücuttan sıvı atılmasına yol açtığı için vücudun susuzluğunu artırır, virüslerle mücadeleyi zayıflatır. Onlardan da hastalık dönemlerinde uzak durulmalı."

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN