Muhtemelen brokoli yemeyi reddeden inatçı bir çocuğu hayal ediyorsunuz. Ancak yetişkinler de bununla mücadele edebilir. Bu kişilerin, yediği yemekler çok sınırlıdır. Yeni yiyecekleri denemekten hoşlanmazlar ve hatta tanıdık bir yemeği, normalden farklı görünüyorsa yemeyebilirler.
Öte yandan, diyet türlerinin ve zayıflamaya yönelik araştırmaların son yıllarda ciddi biçimde artmasına rağmen, son 40 yıldır obezite sürekli artıyor. Birçok bilim insanı, abur cuburların süpermarket raflarını ve fast food zincirlerini doldurmasından kaynaklandığını düşünüyor. Abur cuburlarda doymuş yağlar, basit şekerler ve tuz gibi pek sağlıklı olmayan diğer bileşenler var, ancak lezzeti sayesinde rağbet görüyor.
Lezzet, ne yiyeceğinize, diyet planlarınıza ya da yememeye karar vermeniz söz konusu olduğunda planınızı bozabilir. Yine de, yemeğin tadını neyin iyi yaptığına dair anlayışımız sınırlıdır.
ARMUDU SEVEN KİŞİ ELMAYI DA SEVEBİLİR Mİ?
Yeni yapılan bir araştırmada, genlerin ve biyolojik süreçlerin karşı konulmaz bulduğumuz gıdaları nasıl etkilediği üzerinde çalışıldı. Çalışmaya katılanlara, 139 farklı yemeği, anket yoluyla, ne kadar sevdikleri soruldu. İngiltere’nin 500 bin kişilik biyobankasıyla yapılan ortak çalışmada, 189 bine yakın yanıt alındı. Çalışmanın ilk adımı, insanların sevdiklerini söylediği yiyecekler arasındaki bağlantıları analiz etmekti. Örneğin birisi armutu seviyorsa elma ve çileği de sevebilir mi?
Yiyecekler üç grupta kategorize edildi: et, abur cubur ve tatlıları içeren oldukça lezzetli yiyecekler; düşük kalorili yiyecekler, çoğunlukla meyve ve salata sebzeleri, aynı zamanda yulaf ezmesi ve bal; ve kahve, çay ve baharatlar gibi çocukların genellikle sevmediği ancak tadını çıkarmayı öğrendikleri yiyecekler.
FARKLI SÜZGEÇTEN GEÇİYOR
Sonrasında, insanların DNA'larındaki hangi farklılıkların sevdikleri yiyecek türleriyle bağlantılı olabileceği üzerinde çalışıldı. Çoğunluğu beyinde olmak üzere, ne yemeyi sevdiğimize karar vermede rol oynayan 325 farklı gen belirlendi. Üç gıda kategorisinin birbirleriyle genetik olarak ne kadar ilişkili olduğuna bakıldığında, oldukça lezzetli gıdaların diğer iki gıda kategorisi ile hiçbir ilişkisi olmadığı görüldü.
Bu bulgular, insanların yemek seçimlerini anlamasına yeni bir ışık tutabilir. Belirli yiyecekleri neden sevmediğinizi anlarsak, bu, onları pişirme veya hazırlama şeklinizi geliştirmenize yardımcı olur.
