Çağın yeni hastalığı! Sosyal medya kullanımı beyni çürütüyor: Uzmanlar uyardı

Çağın yeni hastalığı! Sosyal medya kullanımı beyni çürütüyor: Uzmanlar uyardı

Dijital uyaranların yoğunluğu beyin yapısında daralma, duygusal kontrol kaybı ve davranışsal bozulmalara yol açıyor. Uzmanlar, sosyal medya kullanımının beyni adeta “çürütme” noktasına getirdiği konusunda uyarıyor.

Dijital çağın hızla gelişmesiyle birlikte özellikle sosyal medya kullanımına bağlı dijital uyaran yoğunluğu, insan beyninin işleyişini doğrudan etkilemeye başladı. Yapılan MR, tomografi ve EFMR ölçümleri, ekran karşısında uzun süre kalan kişilerin beyinlerinde yapısal ve fonksiyonel değişiklikler yaşandığını ortaya koyuyor. Uzmanlara göre bu değişimler; gri madde kaybından davranışsal bozulmalara, dikkat eksikliğinden agresif tutumlara kadar geniş bir yelpazede ciddi sonuçlar doğuruyor. Dijital bağımlılık yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda fizyolojik etkileriyle de günlük hayatta hissedilir hale gelmiş durumda.

DİJİTAL UYARANLAR BEYNİN GERÇEK HAYATLA UYUMUNU ZEDELİYOR

Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı, Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, dijital çağın insan beyninde yarattığı tahribata dikkat çekerek, sosyal medya kullanımının yalnızca bir alışkanlık değil, beyin fonksiyonlarını bozan ciddi bir risk haline geldiğini vurguladı.

Dilci, “Beynimiz dijital uyaranlara maruz kaldıkça gerçek hayatla kurduğu doğal uyum zayıflıyor. Bu süreç işlem hacminde daralmaya, tembelleşmeye ve beynin adeta çürümeye benzer işlevsiz bir noktaya sürüklenmesine neden oluyor. Özellikle yoğun ekran kullanan kişilerde düşünme süreçlerinde yavaşlama ve dış uyaranlara uyumda belirgin zayıflama görüyoruz” dedi.

MR VE TOMOGRAFİ SONUÇLARI BEYİNDEKİ DEĞİŞİMİ GÖSTERİYOR

Dijitalizmin etkilerinin henüz tam olarak çözülemediğini, ancak yapılan görüntülemelerin beyin yapılarında dikkate değer değişimler gösterdiğini belirten Dilci, “MR, bilgisayarlı tomografi ve EFMR ölçümlerinde dijital uyaranlara maruz kalan bireylerde davranışsal dönüşümleri işaret eden bulgular tespit edildi. Bu durum beynin aktivasyon yapısını ve düşünme süreçlerini zayıflatıyor. Ödül mekanizmasındaki bozulma dopamin dengesini etkiliyor; bu da stres, kaygı ve bağımlılık döngüsünü tetikliyor” şeklinde konuştu.

DUYGUSAL KONTROL MERKEZİ ZAYIFLIYOR: ÖFKE PATLAMALARI ARTIYOR

Prof. Dr. Dilci, yoğun dijital uyaranın özellikle gri madde hacminde azalmaya yol açtığını, bunun da amigdala üzerinde belirgin işlev kaybı yarattığını vurguladı.

“Amigdala, duygusal kontrol mekanizmasının merkezidir. Bu bölgede yaşanan zayıflama, ani öfke patlamalarına, agresif tutumlara ve tepkilerin yanlış zamanlamasına neden oluyor. Özellikle sosyal medya beğeni–onay döngüsü, beyinde yanlış koşullanmalara yol açıyor. Sürekli onay bekleme hali davranışları şekillendiriyor” ifadelerini kullandı.

DİKKAT DAĞINIKLIĞI, ERTELEME VE SOSYAL ÇEKİLME YAYGINLAŞIYOR

Dijital bağımlılığın prefrontal korteksi de olumsuz etkilediğini aktaran Dilci, bu durumun düşünme becerilerinde zayıflama, erteleme eğilimi, dürtü kontrol bozuklukları ve dikkat eksikliği gibi sorunları artırdığını söyledi.

“Yoğun uyaran altında kalan kişilerde narşisizme kayan kişilik yapıları, üstünlük kompleksi ve ekrana hükmetme isteği gelişebiliyor. Öfke, sabırsızlık ve sosyal iletişimde kopukluk giderek yaygınlaşıyor. Bu durum psikolojik olduğu kadar nörokimyasal değişikliklerin de sonucudur” dedi.

BAĞIMLILIK ARTIK GÜNLÜK HAYATTA SOMUT OLARAK GÖRÜLÜYOR

Prof. Dr. Dilci, dijital bağımlılığın yalnızca bir davranış sorunu değil, fiziksel sonuçlar doğuran bir bağımlılık türü olduğunu belirterek, “Tıpkı tütün ve alkol bağımlılığında olduğu gibi dopamin dengesinin bozulması bağımlılığın temelini oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü de DSM-5 kapsamında dijital bağımlılığı bir hastalık olarak tanımlıyor. Bu durum artık trafikte, iş hayatında ve kişiler arası ilişkilerde somut bir dürtü bozukluğu olarak karşımıza çıkıyor. Odaklanma zayıflığı, sürekli yeni uyaran arayışı ve empati kaybı giderek daha görünür hale geldi” ifadelerini kullandı.

“ŞİDDET KÜLTÜRÜ KAYMASI” VE EMPATİDE CİDDİ DÜŞÜŞ

Dilci, dijital uyaranlara sürekli maruz kalan bireylerin empati becerilerinin de zayıfladığını belirterek, “Kişi aynı anda birçok olaya maruz kaldığı için duyarsızlaşıyor. Bilgi kaçırma korkusu nedeniyle sürekli ekran takibi yapan kişilerde şiddet kültürü kayması dediğimiz bir dönüşüm yaşanıyor. Bu da saldırganlık dürtüsünü artırıyor” dedi.

YORUMLAR
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN