Küresel ısınmanın etkisini iyiden iyiye gösteren Türkiye'de sıcaklık ve nem daha önce görülmeyen vektör cinslerinin çeşitlenmesine ve çoğalmaya başlamasına neden oldu. Nil ateşi, zika ve tatarcık humması gibi hastalıklara dikkat çeken Prof. Dr. Ertan Kara, bu hastalıklardan bazılarının geçmiş yıllarda İzmir, Adana ve Ankara'da küçük salgınlara sebep olduğunu söyledi. Kara, grip benzeri özellikler taşıyan hastalıklarla ilgili vatandaşlara uyarılarda bulundu.
Küresel ısınma yurt genelinde kendisini hissettirirken sıcak ve kurak hava barajları kuru toprağa çevirdi. Ekim ayını da kurak geçiren Türkiye'de tehlike çanları sadece barajlar için değil hastalıklar için de çalmaya başladı.
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertan Kara, küresel ısınma ve iklim değişikliklerinin etkisiyle yüksek sıcaklık ve nem artışı nedeniyle Türkiye'de daha önce görülmeyen vektör cinslerinin çeşitlenmeye ve çoğalmaya başladığını belirtti.
BEYİN ZARINA TESİR EDİYOR
Bunların batı Nil ateşi, zika ve tatarcık humması gibi hastalıkları da beraberinde getireceğini belirten Prof. Dr. Kara, uyarılarda bulundu. Vektör türlerindeki değişikliklerin ve çevrede görülme artışının böcek bilimcilerin yaptığı çalışmalarda tespit edildiğini kaydeden Prof. Dr. Kara, "Küresel ısınmayla birlikte gerekli ortamı sağlayıp çoğalan bu vektörler daha önce kendi bölgemizde görmediğimiz 'zika' ya da 'batı Nil ateşi' gibi hastalıkları da beraberinde getirecektir. Bunun örneklerine daha önce İzmir'de birkaç vakada rastlamıştık. Batı Nil ateşi, grip benzeri semptomlar ve deri döküntüleri ile kendini gösterir. Nadiren beyin zarında, beyinde veya diğer organlarda iltihaplanma gelişir. Zika ise özellikle el ve ayaklardaki küçük eklemlerde şişmelere, kas ağrısı, baş ağrısı, gözlerin arkasında ağrı ve kusmaya neden olur" dedi.
'TATARCIK HUMMASI DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR'
Özellikle daha önce çeşitli illerde küçük salgınlara da neden olan tatarcık humması hastalığından bahseden Prof. Dr. Kara, "Yine küresel ısınmayla beraber halk arasında yakağan ya da mucuk diye bilinen tatarcık sineklerinin türlerinde de bazı değişiklikler oldu ve bunları daha çok görmeye başladık. Bu durum da tatarcık humması denilen bir hastalığa neden oluyor.
'HASTALIKLAR ÇOĞALMAYA DEVAM EDECEK'
Yakın geçmişte ülkemizde Adana'nın Kozan ilçesinde, İzmir'in Çeşme ilçesinde Ankara'nın Mamak ilçesinde bu hastalık küçük çaplı salgınlar yapmıştı. Grip benzeri belirtiler gösteriyor. Kırgınlık, bulantı, kusma, yüksek ateş bulguları oluyor. 3 günlük ateş olması nedeniyle 3 gün hastalığı da deniyor. Bu böceklerin gerekli önlemler alınmadıkça, yaşam alanlarına müdahale edilmedikçe bu hastalıkların günümüzde de çoğalacağını tahmin etmekteyiz. Bunun gibi başka hastalıklar da karşımıza çıkacaktır" diye konuştu.
VEKTÖREL HASTALIKLA MÜCADELE
Vektörlerin neden olduğu hastalıklardan korunmak için yapılması gerekenlerle ilgili olarak da Prof. Dr. Kara, "Böcek bilimcilerin küresel ısınma sonucunda çevremizdeki vektörlerle ilgili yaptığı araştırmalara ağırlık vermesi gerektiğini düşünüyorum.
Belediyeler ise ilaçlamaları bu çalışmaya yönelik gerçekleştirmelidir. Yapılan ilaçlama tüm vektör türleri için önleyici olmayabiliyor. Hekimler de vektör kaynaklı olabileceğini düşündüğü farklı belirtileri iyi araştırmalı, buna uygun tedavi vermelidir. Belirtilerin kaynağının araştırılması, hastalığın artışa geçmesini önlemede önemli olacaktır."
