Torun sevgisinin sınır tanımadığını gösteren ilham verici bir olay Malatya’dan Kayseri’ye uzanan bir hikâyeye dönüştü. Malatya'da yaşayan Sevilay Karabulut, hastanede tedavi gören ve sürekli kar isteyen babaannesi Zahide Karabulut’un bu dileğini gerçekleştirmek için yollara düştü. Malatya ve çevresinde taze kar bulamayan Karabulut, basında gördüğü Kayseri’nin Hacılar ilçesine özgü, yüzyıllık kar kuyusu geleneği haberi üzerine harekete geçti. Bu arayış, Erciyes Dağı'nın zorlu zirvesinden Malatya'daki hastaneye uzanan anlamlı bir yardım köprüsü kurdu.
ERCİYES'İN ZİRVESİNDEN ÖZEL TESLİMAT
Sevilay Karabulut, Kayseri’nin kar kuyusu geleneğini yaşatan Ahmet ve Mahmut Gengeç kardeşlere telefonla ulaştı. Kar kuyularında o hafta karın tamamen bittiğini öğrenen Gengeç kardeşler, hasta bir kişinin son isteği karşısında vicdanlarının sesini dinledi. İki kardeş, zorlu hava şartlarına rağmen Erciyes Dağı'nın zirvesine tırmanarak, tipi altında özel kaplara taze kar doldurdu. Doldurulan kar, Kayseri'de yaşayan Avukat Sedat Karabulut'a teslim edildi. Avukat Karabulut ise, kar kütlelerinin bozulmaması için özel bir şoklama işlemi uygulayarak, karları hızla Malatya'ya gönderdi.
ŞEHİR DIŞINDAN GELEN İLK TALEP
Bu insani göreve vesile olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten Ahmet Gengeç, Malatya’dan gelen telefonun detaylarını anlattı. Babaannesinin yoğun bakımda olduğunu ve günlerdir kar istediğini öğrendiklerinde, kar kuyularında kar kalmamasına rağmen bir çözüm bulmak için yola çıktıklarını ifade etti. Gengeç, "Zirvede tipi vardı. Ona rağmen kar doldurduk. Nefesimiz kesildi" sözleriyle kar getirme sürecinin ne kadar zorlu olduğunu dile getirdi. Gengeç, Kayseri'de bu tür isteklerin nadiren de olsa yaşandığını, ancak ilk defa şehir dışından, Malatya'dan böyle bir talep geldiğini ve bunun kendilerini derinden etkilediğini söyledi.
500 YILLIK GELENEK HASTANIN HAYATINA DOKUNDU
Kayseri’nin Hacılar ilçesinde yaklaşık 500 yıl öncesine dayanan kar kuyusu geleneği, başlangıçta bölgenin su ihtiyacını karşılamak amacıyla kışın karla doldurularak yazın kullanılıyordu. Günümüzde ise bu kuyular genellikle serinleme amaçlı kullanılıyor.
