Bayburt'un zorlu iklim ve coğrafyasına inat savaşan 60 yaşındaki Hasan Kaymaz, 2004 yılından bu yana gönüllü ağaçlandırma çalışmalarıyla bölgenin kaderini değiştiriyor. Bayburt Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü'nde görev yapan Kaymaz, doğaya olan derin sevgisini pratiğe dökerek on binlerce tohumu toprakla buluşturdu.
BOŞ ARAZİLERİ CENNETE ÇEVİRİYOR
Yılın belirli dönemlerinde Bayburt'un dağlarını karış karış gezen Hasan Kaymaz, meşe, yabani elma ve armut gibi yerel türlerin tohumlarını özenle topluyor. Topladığı bu tohumları, köyü Uluçayır'ın 2 bin metrenin üzerindeki rakımlı arazilerine ekiyor. Kaymaz, yıllardır devam eden bu süreçte on binlerce tohumu doğaya kazandırdığını belirtti. Kaymaz, "Köyün boş arazilerine, gölge alanlara, dere kenarlarına cebime koyduğum tohumları uygun mevsimlerde ekiyorum. Bir süre sonra filizlendiklerini görmek tarif edilemez bir mutluluk veriyor" dedi.

GELECEĞİN KALICI ESERİ
Bölgenin yüksek rakımı ve sert hava koşulları nedeniyle ağaç yetiştirmenin zorluğuna rağmen pes etmeyen Kaymaz, yaptığı işe felsefi bir anlam yüklüyor. Kaymaz, bu çalışmayı sadece bir hobi değil, aynı zamanda bir "sadaka-i cariye" ve insanlığa borcu ödeme şekli olarak gördüğünü vurguladı. Kaymaz, "Bir ağaç büyüyüp meyve vermeye başladığında, yüzlerce yıl boyunca tohumlarını çevreye saçmaya devam eder. Bu yüzden dikilen her ağaç, geleceğe bırakılan kalıcı bir eserdir." İfadelerini kullandı.

DOĞRU YER VE BİLİNÇLİ AĞAÇLANDIRMA
Doğayı tahrip etmeden, bölgenin iklimine uyum sağlayacak türleri seçerek bilinçli bir ekim yaptığını belirten Kaymaz, bazı yabani ağaçları da aşılayarak meyve vermelerini sağlıyor. Çalışmalarında kendisine ilham veren sözü de hatırlatan Kaymaz, "Kıyamet kopuyor da olsa elinde bir tohum varsa onu ek" hadisine atıfta bulunarak, "Çok zor değil; yeter ki bir adım atalım. Yağmur alan, nemli gölgeli alanları tercih ediyorum. Doğru yerde atılan bir tohum, yıllar boyu sürecek bir yaşam demektir" ifadeleriyle herkesi doğaya katkı sağlamaya davet etti.
