Marmara Bölgesi'nde yaşanan yağış eksikliği, metropol İstanbul'u su sıkıntısı tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından açıklanan güncel veriler, kentteki su kaynaklarının tehlike sinyali verdiğini gösteriyor. Azami 868 milyon metreküp su biriktirme kapasitesine sahip baraj ve göletlerdeki toplam su miktarı 176 milyon metreküp seviyesinde kaldı.
BEŞ BARAJDA KRİTİK EŞİK AŞILDI
Kent su ihtiyacını karşılayan barajlardaki durum endişe verici boyutlara ulaştı. 10 barajdan Pabuçdere (%3,89) ve Kazandere (%1,97) en düşük su seviyelerini görürken; Sazlıdere (%19,76), Alibey (%12,5) ve Ömerli (%17,83) barajlarında da doluluk oranları %20'nin altına gerilemiş durumda.
| Baraj Adı | Doluluk Oranı (21 Kasım) |
| Kazandere | %1,97 (En Düşük) |
| Pabuçdere | %3,89 |
| Alibey | %12,50 |
| Ömerli | %17,83 |
| Sazlıdere | %19,76 |
Özellikle kentin en büyük su kaynaklarından Ömerli Barajı'nda geçen yıl %24,85 olan doluluk oranı, bu yıl %17,83 ile son 10 yılın en düşük seviyesine indi.
UZMANLARDAN 'ALARM SEVİYESİ' UYARISI
İstanbul Aydın Üniversitesi'nden Dr. Öğr. Üyesi ve meteoroloji mühendisi Güven Özdemir, kuraklığın ülke genelinde nisandan bu yana etkili olduğunu ve beklenen yağışların alınamadığını belirtti.
Özdemir, barajlardaki %20 civarındaki doluluğun "büyük bir tehlike" oluşturduğuna dikkat çekerek, "Yavaş yavaş risk büyüyor, alarm seviyesine yaklaşıyor. Çünkü barajlar yüzde 10'un altına düştüğü zaman artık dip suyunun arıtma maliyeti çok daha yüksek olacaktır," ifadelerini kullandı.
Meteoroloji Uzmanı Özdemir, su krizini engellemek için Aralık ve Ocak aylarının kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu aylarda beklenen kar yağışıyla birlikte su seviyelerinin yükselmesi ümit edilirken, aksi takdirde "çok büyük tehlikeler"in kapıda olabileceği uyarısı yapıldı.
Özdemir, sadece musluk tasarrufunun değil, hidroelektrik santrallerini de etkileyen bu durumda enerji tasarrufunun ve tarım sulamasında modern damla sulama yöntemlerine geçilmesinin önemini de dile getirdi.
