Öz Büro İş Sendikası, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinin tıkanmasının ardından İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nde grev kararı aldı. Sendika Genel Başkanı Baki Gülbaba, üniversite yerleşkesinde yaptığı basın açıklamasında, bu grevin sadece bir hak arayışı değil, aynı zamanda "geçinemeyen insanların isyanının adı" olduğunu vurguladı. Gülbaba, "Bu grev, hak grevidir. Bu grev, masum bir grevdir. Bu grev, emeğin direncidir" diyerek kamu işçisinin yoksullukla mücadele ettiğini söyledi.
'TEKLİFLER YETERSİZ, SÜREÇ UZADI'
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nde aylardır süren toplu iş sözleşmesi müzakereleri çıkmaza girdi. Hükümetin önerdiği zam oranlarının enflasyon karşısında eriyen ücretleri telafi etmekten çok uzak olduğunu belirten Öz Büro İş Sendikası sendikası yetkilileri, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi'ndeki basın açıklamasında, sunulan tekliflerin "emekçilerin geçim sıkıntısını gidermeye yetmediğini" ifade etti. Genel Başkan Baki Gülbaba, görüşmelerin ocak ayında bitmesi gerekirken aylarca sürmesinin kabul edilemez olduğunu dile getirerek şunları söyledi: "Bu işin bu noktaya gelmesi, yüz binlerce emekçiyi çok ciddi şekilde zaten ekonomik kriz yaşıyorlardı çok ciddi sıkıntılara, travmalara; sosyal anlamda, ekonomik anlamda bir travmaya sürükledi. Buna kimsenin hakkı yok."
'EVLERİMİZ, MUTFAKLARIMIZ YANIYOR'
Gülbaba, Ege Bölgesi'nde yaşanan orman yangınlarına atıfta bulunarak yangınlarla cansiperane mücadele eden tüm ekiplere teşekkür ettikten sonra kendilerinin de "yangınla" mücadele ettiklerini söyledi: "Şu anda nefes aldığımız ormanlarımız yanıyor... Ciğerlerimiz yanıyor, yüreğimiz yanıyor. Bizde de yangın var. Evlerimiz yanıyor, mutfaklarımız yanıyor, borularımız yanıyor. Şimdi biz bu greve, bu yangını söndürmek için çıkıyoruz. Bu grev, yıllardır ve aylardır geçim sıkıntısı yaşayan insanların grevi."
'İNSANCA YAŞAMAK BİZİM HAKKIMIZ!'
"Sendikanın grev kararı almasının altında yatan temel nedenler oldukça açık: Ödenemeyen faturalar, kabaran kredi kartı borçları ve artan ev kiraları" diyen Gülbaba, üniversite yönetimine seslenerek "Bizi bu greve mahkûm edenler gülemezler. Bizi bu greve mahkûm edenler, mecbur edenler rahat uyuyamazlar" diyerek sorumluların hesap vermesi gerektiğini söyledi. Emekçilerin "insanca yaşayabilecekleri bir ücret" ve "insanca çalışma koşulları" talep ettiğini belirten Gülbaba, bu taleplere karşılık grevle karşılaşmanın kabul edilemez olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
"Herkes bilsin ki bugün burada başlattığımız bu grev, haklarımız alıncaya kadar her ne pahasına olursa olsun devam edecek. Çünkü kararlıyız. Çünkü haklıyız. Ve kazanacak olan da biziz. İnsanca yaşamak bizim hakkımız."
'BU TOPLU SÖZLEŞME OCAK AYINDA BİTMELİYDİ!'
Gülbaba, toplu iş sözleşmesi sürecinin uzamasına neden olanlara da sert eleştiriler yöneltti. "Bu, en başından beri söylediğimiz gibi bizim kabul edeceğimiz bir şey değil. Aslında bu, rasyonel bir şey de değil. Doğru bir şey de değil. Adaletli bir şey de değil" diyen Gülbaba, "yüzde 16'larla, yüzde 17'lerle toplu iş sözleşmesi imzalamamızı beklemeye kimsenin hakkı olmadığını" vurguladı. Dünyadaki ve ülkedeki ekonomik krizlerin farkında olduklarını ancak bunun emekçilerin haklarını yok saymak anlamına gelmediğini belirtti. Sürecin bu noktaya gelmesini, "bütün öncülerinin, paydaşlarının, sorumlularının ortak ayıbı ve utancı" olarak tanımladı ve toplu sözleşmenin aslında ocak ayında bitmesi gerektiğinin altını çizdi.
'KAZANACAK OLAN BİZİZ!'
Basın açıklamasının sonunda greve katılan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi emekçilerini "kahraman" ve "yiğit" olarak nitelendiren Gülbaba, grev oylamasında "evet" diyerek mücadelenin fitilini ateşledikleri için hepsini tebrik etti. "Eğer birileri bizi test ediyorsa, sınıyorsa, emeğimizi küçümsüyorsa yanılıyor" diyerek kararlılık mesajını yineledi. "Bugün burada başlattığımız bu grev, haklarımız alıncaya kadar her ne pahasına olursa olsun devam edecek. Çünkü kararlıyız, çünkü haklıyız, çünkü kazanacak olan biziz" sözleriyle konuşmasını sonlandıran Gülbaba, sendikanın bu grevden zaferle ayrılacağına olan inancını dile getirdi.
