Karadeniz Bölgesi’nin adeta tarım üssü konumundaki Bafra Ovası, 1952 yılından bu yana sürdürdüğü çeltik (pirinç) üretiminde hasat sezonunu açtı. 2025 hasat döneminde, Bafra’nın 47 mahallesinde toplam 156 bin 200 dekarlık dev bir alanda ekim gerçekleştirildi. Biçerdöverler eşliğinde Kelikler Mahallesi'nde düzenlenen hasat etkinliğinde bir araya gelen protokol ve çiftçiler, zorlu bir yaz döneminin ardından emeklerinin karşılığını almanın gururunu yaşadı.
TÜRKİYE SIRALAMASINDA İKİNCİ SIRA
Bafra pirinci, sadece lezzetiyle değil, ekonomiye sağladığı katkıyla da dikkat çekiyor. İlçe ekonomisine yaklaşık 3 milyar liralık değer katan ürün, bölge çiftçisinin en önemli gelir kaynaklarından biridir. Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, tarımın stratejik öneminin pandemi ve küresel savaşlar nedeniyle daha iyi anlaşıldığını vurguladı. Yılmaz, "Samsun, verimli toprakları ve çalışkan üreticileri sayesinde gıda arz güvenliğine önemli katkı sağlıyor. Çeltik üretiminde şu an Türkiye'de ikinci sırada yer alıyoruz. 2024 verilerine göre 222 bin dekarda 173 bin tonluk bir üretimimiz var," diyerek Samsun'un tarımsal gücünün altını çizdi.

EKİM ALANLARI YÜZDE 150 ARTTI, ÜLKE NÜFUSUNA YETİYOR
Bafra Ovası'ndaki üretim artışı, son on yılda kaydedilen rekor büyümenin bir göstergesi. Bafra Ziraat Odası Başkanı Osman Tosuner, ekili alanlardaki çarpıcı artışı şu sözlerle aktardı:
"2015 yılında bu görevi devraldığımızda Bafra Ovası'nda sadece 63 bin dekar çeltik alanı vardı. Bugün, 2025 hasadını yaptığımız bu dönemde, ekili alanımız 157 bin dekara ulaşmış durumda. Bu, ne anlama geliyor? Bafra, tek başına Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 17-18’inin tükettiği pirinci üretme kapasitesine ulaşmış demektir. Bu verimli ve kaliteli ovalarda üretim yapmaktan gurur duyuyoruz."

SU YÖNETİMİ VE YERLİ ÇEŞİT GELİŞTİRME VURGUSU
Hasat etkinliğinde, küresel iklim değişikliği tehditlerine karşı tarımsal sürdürülebilirliğin önemi de konuşuldu. İl Müdürü Yılmaz, çeltik üretiminde su kullanımının azaltılması gerektiğini belirterek, "Mevcut tava usulü yetiştiriciliğin yanında, yağmurlama ve damlama sulama yöntemlerini kullanarak yüzde 65-70’e varan su tasarrufu sağlama imkanımız var," dedi.
Öte yandan Dr. Halil Sürek ise tohumculuktaki yerli başarıya dikkat çekerek, 1978'lerde İtalya'dan gelen tohumların yerine, bugün bir ıslah programı sayesinde 90’ın üzerinde yerli çeltik çeşidi geliştirildiğini ifade etti.
