Bilim insanları, sperm ve yumurta kullanmadan kök hücrelerden laboratuvar ortamında insan embriyosuna benzeyen yapılar üretmeye başladı. “Embriyo modelleri” olarak adlandırılan bu yapılar, insan embriyosunun erken gelişim aşamalarını taklit ederek araştırmacılara kısırlık ve gebelik kayıpları gibi konuları inceleme imkânı sunuyor. Ancak son 10–12 yılda alanda kaydedilen hızlı ilerleme, etik ve hukuki düzenlemeler açısından uluslararası bir tartışmayı da tetikledi; uzmanlar, laboratuvar modelleri ile gerçek embriyo arasındaki sınırın giderek bulanıklaştığını uyarıyor.
EMBRİYO MODELLERİ NASIL GELİŞİYOR?
Geliştirilen modeller, henüz fetüse dönüşme potansiyeline sahip olmasa da amnion, yolk kesesi ve primitif çizgi gibi önemli yapıları oluşturabiliyor. Fare hücreleri üzerinde yapılan deneyler, kalp ve beyin gelişimi aşamalarına kadar ilerleyebiliyor. Kaliforniya Üniversitesi’nden Prof. Amander Clark, bilimsel ilerlemenin beklenmedik hızda olduğunu belirterek, gelişmelerin etik, hukuki ve toplumsal çerçevede dengelenmesi gerektiğini vurguluyor.
KÜRESEL REHBER GÜNCELLENİYOR
Uluslararası Kök Hücre Araştırmaları Derneği (ISSCR), embriyo modellerine ilişkin küresel rehber ilkeleri güncelliyor ve tüm çalışmaların etik denetime tabi olmasını öneriyor. Taslak kurallar, modellerin insan veya hayvan rahmine aktarılmasını ve yapay rahimle geliştirilmesini kesin olarak yasaklıyor. Araştırmacılar, modellerin gerçek embriyodan ayrı tutulması gerektiğini ve bazı ülkelerdeki 14 günlük çalışma sınırlarının bu modeller için geçerli olmadığını ifade ediyor.
Ülkeler farklı yaklaşımlar benimsiyor
Avustralya, embriyo modellerini insan embriyolarıyla aynı düzenleme kapsamına alırken, Hollanda benzer bir tartışma yürütüyor. Birleşik Krallık ve Japonya, gönüllü etik kodlar yayınladı. ABD’de ise özel bir yasa yok; projeler kurumlarca ayrı ayrı değerlendiriliyor. Londra merkezli Nuffield Council on Bioethics, ISSCR kurallarının dünya genelinde etkili rehber hâline geldiğini açıkladı.
POTANSİYEL VE RİSKLER
Araştırmacılar, modellerin gebelik kayıpları, implantasyon bozuklukları, kısırlık ve ilaç güvenliği çalışmalarında çığır açabileceğini, hamile kadınların klinik deneylerden dışlanması sorununu çözebileceğini belirtiyor. Caltech’ten Prof. Magdalena Zernicka-Goetz, 2023’te ekibinin 14 günlük embriyo aşamasını taklit eden bir model geliştirdiğini duyurdu ve bunun kritik gebelik aşamalarının anlaşılmasında önemli olduğunu söyledi.
