'Tırışkadan işlere' ara verip okumalık kitaplar

'Tırışkadan işlere' ara verip okumalık kitaplar

2013'te kitabına adını 'Tırışkadan İşler' makalesiye milyonların dikkatini çeken David Graeber'den, tam bir asır önceden kadınlara dayanışmayı öğütleyen Sadiye Vefik'in Muhaberat-ı Hakikiye'sine haftanın öne çıkan yayınları KARAR okurları için derledik.

SALİHA SULTAN | KARAR

London School of Economics'te öğretim üyeliği yapmış olan, antropolog ve anarşist aktivist David Graeber (1961-2020) 'Tırışkadan İşler' kitabı Everest Yayınları tarafından Türkçeye aktarıldı.

Yazar, 2013’te kitaba adını veren makalesi yayınlandığında yapılan ‘tırışkadan işleri’ göz önüne serdiği için milyonların dikkatini, kimilerinin de öfkesini çekmişti. Bankacılardan avukatlara, iletişimcilerden sivil toplum çalışanlarına hemen her sektörden birçok insan, yazara içinde bulunduğu durumu anlatmak için e-postalar göndermişti. Makalenin bu denli büyük bir sarsıntı yaratmasının nedeni, yapmakta olduğu işin tırışkadan olduğunu aslında herkesin bilmesi, dile dökülemese de bunun içten içe hissedilmesiydi.

Yazar, kimseye faydası dokunmayan, hiçbir anlamı olmayan, hatta belki varlığıyla topluma zarar veren işleri didik didik ediyor ve bunların kuşaklar boyunca nasıl katlanarak çoğaldığını, cesurca ve sağlam değerlendirmelerle ortaya koyuyor.

01-005.jpg415 sayfa-30 TL

Hayat artık doğal akışına bırakılabilir mi?

Sanayi toplumunun ve 20. yüzyıl demokrasisinin Kuzey Avrupa'daki çöküşünü eğlenceli bir üslupla anlatan Norveçli yazar Erlend Loe'nun 'Volvo Kamyonlar' romanı Yapı Kredi Yayınları tarafından Türkçeye aktarıldı. Yazar romanında, 'Bunu yazan kişi olarak' kendisi için de bir pencere aralıyor, 'çalışkan' okurlara içini döküyor. Yeni hikayede yazarın Doopler romanındaki karakteri bu kez ülke sınırlarını aşıyor ama aklında tek soru var: Hayatı doğal akışına mı bırakmalı yoksa sorumluluk alıp başarıya mı koşmalı?

01-004.jpg158 Sayfa-20 TL

Bu öykülerdeki insanlık sancıları Pulitzer Ödülü aldı

Amerikalı yazar Jean Stafford'ın Pulitzer Ödüllü öyküleri, Delidolu'nun baskısıyla ilk kez Türkçede. Toplu Öyküler başlığıyla iki cilt hâlinde yayımlanan Jean Stafford öykülerinin bu ikinci halkası, kadın ve çocuk karakterlerin başı çektiği on sekiz bağımsız öyküden oluşuyor. Stafford, eşine az rastlanır şekilde sivri, hüzünlü ama bir o kadar da komik ve şaşırtıcı olabilen öykülerinde; çocukluk döneminden başlayan sancılarıyla bireylerin tutsak oldukları iç dünyalarını, çıkmazlarını, insan ilişkilerindeki çalkantıları, tüm bağlılıklardan özgürleşme hayali ile aidiyet arzusunu bir zanaatkar titizliğiyle işliyor.

01-003.jpg424 Sayfa-45 TL

Edebiyatın renkli yıllarından son 'jübile'

Geçmişte bugünkü gibi sadece futbol dünyasında değil, ilim, sanat ve edebiyat dünyasında da 'köşesine çekilen'lere jübile düzenlenmesinden yola çıkan Selçuk Karakılıç'ın 'Jübile' kitabı Kapı Yayınları tarafından okura sunuldu. Karakılıç, 1930-1970 arasında esen jübile rüzgârının matbuat âlemindeki yansımaları arasında dolaşıyor, çarpıcı haberlerden devşirdiği ilginç anekdotlarla dönemin bu önemli geleneğine ışık tutuyor. Kitapta, Halid Ziya Uşaklıgil'den Tarık Buğra'ya, Necip Fazıl Kısakürek'ten Fuad Köprülü’ye, İbnülemin Mahmud Kemal'den Muhsin Ertuğrul’a geniş bir yelpazede pek çok ilim ve kültür adamı jübile yapıyor.

01-002.jpg408 Sayfa-30 TL

 

Bir asır önceden kadınlara dayanışmayı öğütleyen mektuplar

Koç Üniversitesi Yayınları'nın (KÜY), Türk edebiyatında bir döneme damgasını vuran tefrika romanları ve yazarlarını günümüz okurlarıyla buluşturan ‘Tefrika’ dizisinin yeni kitabını yayımlandı. Kitapta, unutulmuş bir kadın yazarın, II. Meşrutiyet dönemi sonrası yazarlardan Sadiye Vefik'in iki eseri yer alıyor. 1922’de Yeni Şark gazetesinde tefrika edilen Bir Günahkâr Geceden Sonra ve 1913 yılında kitap olarak basılan Muhaberat-ı Hakikiye'de Vefik'in özellikle kadınlar arası dostluk ve dayanışma üzerine düşündüğü görülüyor.

Bu dostluğun kadınları güçlendirebileceği gibi, aksinin kadınların felaketine yol açabileceği anlatılan Vefik, arkadaşlığı, sırdaşlığı, kadınların birbirini yargılamadan dinleme ihtiyacını mektup roman biçiminde okurlara sunuyor. Muhaberat-ı Hakikiye, Ayastefanos’ta yaşayan Nevin ile Heybeliada’da yaşayan Feriha ve Şule arasındaki mektuplaşmalardan oluşuyor. Bir Günahkâr Geceden Sonra’da ise yirmi yaşındaki Selma ile Napoli’de yaşayan dayısının kızı Semiha'nın mektupları kadınlar arasındaki yargılayıcı tutumu ve bu tutumun yol açabileceği felaketlerin bir örneğini gösteriyor.

01-006.jpg240 Sayfa-30 TL

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN