DEM Parti Gençlik Meclis'i, İstanbul'da elektrik direklerine Öcalan çıkartması yapıştırıyormuş. Yeni Şafak, video görüntüsünü paylaştı. "DEM Parti, İstanbul'da Öcalan propagandası yaptı" diyor. Öcalan için de "bebek katili" ve "teröristbaşı" sıfatlarını tekrarlıyor.

Oysa çıkartmaları yapıştıranların alınlarında yazmıyor, yüzleri görünmüyor zaten, DEM Partili oldukları ne malum?

Pazar günü seçim var, pekâlâ birileri son hafta provokasyonu peşinde olabilir.

Ama Yeni Şafak, bu olasılığı aklına bile getirmiyor.

Hem çıkartma ne ki, ona gelinceye dek neler gördü bu gözler.

Sanki sıkışınca Öcalan'dan seçim mektubu bile getirilmemiş, "teröristbaşı" ve "bebek katili" Öcalan'ın talimatlarına uymadığı için HDP'ye bozuk atılmamış, Yeni şafak da bunları hiç savunmamış.

Kara propaganda çıldırdı, anlayacağınız.

Yeniden Refah'ı dahi DEM Parti'yle ittifaktaymış gibi gösteren bir karalama makinesi, CHP'ye neler yapmaz!

Sanırsınız Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEM Parti'den kendisini ispatlamasını istememiş...

Sanırsınız DEM, İmamoğlu'na karşı İstanbul'da ayrı aday çıkarmamış...

Sanırsınız Öcalan-Barzani hattından Leyla Zana, iradelerini bulandırmadan şöyle berrak bir İstanbul müjdesi beklemiyormuş DEM'den...

Sanırsınız AK Parti İstanbul Başkanı Kabaktepe, DEM'in oylarını artırmasını açıkça dilemiyormuş...

Ve sanırsınız bütün bunlar da İmamoğlu'na kaybettirme çağrısı anlamına gelmiyor.

2019'da ters tepen mektubu, Öcalan'a gizlice yeniletilse bu kadar olur.

Çaktırmadan ikinci bir mektup vakası yaşanıyor da onu perdelemek için DEM, CHP ile iş tutuyormuş gibi esip savruluyor âdeta.

Mayıs 2023'teki Cumhurbaşkanlığı seçimini hatırlayın. AK Parti propagandasının "kıvrak zekâlı gençleri", düzmece bir video ile Kandil'deki terör şeflerini CHP seçim klibine monte etmişlerdi. Erdoğan da videoyu oynatmıştı.

CHP logolu sahte terör propagandası afişleri dahi bastırıldığı, bir matbaa baskınıyla ortaya çıkmıştı.

Montaj işleri kaldığı yerden devam ediyor, hız filan kesmedi. CHP ile DEM arasında sahte bir ittifak protokolü bile hazırlanıp yayıldı, ne diyorsunuz siz!

Yahu, Ramazan dolayısıyla TV dizisi İnci Taneleri'ndeki pavyon kapandı, Dilber dansına ara verildi... Yalan, iftira, karalama orucu tutmadan Ramazan mı idrak edilirmiş; şu kara propagandanın dinen de mi bir sakıncası yok Allah aşkına?

GAZZE BÖYLE Mİ KURTARILACAK?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Mart'ta Gazze için şöyle seslenmişti:

"Netanyahu denilen malum kişiyi Kahhar ismi şerifiyle Rabbimize havale ediyoruz. Rabbimiz kahru perişan eylesin."

Ben de X'te demiştim ki:

"Amin ve fakat âdetullah yani Allah'ın âdeti öyle değil, sebepler dünyasında eylemle/ fiili duayla sonuç alınıyor. Netanyahu'yu durdurmak bedduaya kaldıysa korkarım çok bekleriz."

Ne ki açmazımız bunla da sınırlı değil.

İsrail'le kesilmeyen ticaretimize ilişkin TÜİK verileri dolaşıyor ortada. Listede yok, yok. Patlayıcı maddelerle baruttan silahlar ve mühimmatla bunların aksam, parça ve aksesuarlarına kadar.

Daha önce benzer bir TÜİK listesindeki silahlar, sportif ve av amaçlı olarak açıklanmıştı. Bunlar da öyle mi yoksa?

AK Parti İstanbul adayı Murat Kurum ne der? İsrail'e silah, barut göndermenin Gazze'ye zararı olmayacağını mı? Çünkü Allah'ın izniyle pazar günü İstanbul seçimlerinde oylarımızla kurtaracak mıyız? Kurum kazandığında Balkanlar'la Ahıska Türklerinin yanı sıra Gazzeli mazlumlar da sevinecek ve Kıbrıs'ın trafik sorunuyla birlikte bu da çözülecek mi?

İsrail'e havadan beddua gönderen iktidar, denizden gönderilen silahlara karışmadığına göre bir bildiği olmalı ama ne!