Ümraniye'de 19'luk bir suç makinesi, polisle silahlı çatışmaya girip bir kadın polisi öldürdüğünde onlarca suç kaydına rağmen sokakta nasıl dolaştığına hayret etmiştik. İktidar da böyle örneklere hayret edenler arasındaydı.
Bir de şu tartışma açılmıştı: Kim üretiyordu bu suç makinelerini?
"Kemalist rejim üretiyor" cevabını veren aklıevveller olmuştu. İsmi lâzım değil, bir gazete de bu fikirdeydi.
CeHaPe zihniyeti yüzünden Teksas'a döndüğümüzü söylüyorlardı.
Son 5 yılda iki infaz düzenlemesiyle erken tahliye kapılarını açmaktan, suçla etkin mücadele etmemekten, caydırıcı cezalar getirmemekten bugünkü muhalefeti, 80 yıl önceki İsmet Paşa'yı sorumlu tutan dahi çıkıyordu.
Şimdi yeni bir infaz düzenlemesi gündemde. Aynı aklıevveller tedirgin olmuştur, endişeye kapılmışlardır, yoksa Kemalist rejim yeni suç makineleri mi üretiyor diye.
Müsterih olsunlar, yalanlama geldi. Gerçi 'af düzenlemesi yok' gibi genel ifadelerle yalanlandı. Cinayet ve yaralamayla çocuk istismarı, hırsızlık, uyuşturucu satıcılığı, rüşvet, yağma ve dolandırıcılık suçlarına infaz indirimi getirileceği, 55 bin kadar mahkumun çıkacağı kısmında doğrusunun ne olduğu netleştirilmiş değil. Fakat 12 yıl ceza alanın 9 ayda çıkacağı haberleri doğrulanmadı, orası net.
Bir düzenleme bekleniyordu. Adalet Bakanlığından AK Parti Meclis Grubuna gönderildiği de söyleniyordu.
İçeriğiyle ilgili haberler hem Adalet Bakanı Tunç hem de İletişim Başkanlığı tarafından kısmen yalanlandı.
Cezaların yatarında bir indirime gidilmeyeceği gibi artırılıyormuş, yatarı olmayan 2 yıl altı cezalara bile 8'de 1 yatış getirilecekmiş.
Yani hani, medya paylaşımları sebebiyle yatarı olmayan suçtan tutuklama mı olur, deniyordu ya... Artık yatarı olacağı için denemeyecek. 2 yıl altı cezalarda da cezaevine girmeyen kimse bırakılmayacak.
Toplumdaki cezasızlık algısı böyle kırılacak, yapanın yanına kalmayacakmış.
Dolayısıyla endişeye mahal yok. Derin bir oh çekip rahatlayabilirsiniz.
Yalnız yalanlamalarda şu kısım nedense eksik, üstü kapalı geçilmiş. Önceki infaz indiriminden 31 Temmuz 2023 itibariyle hüküm giyenler yararlanmıştı. Henüz cezası kesinleşmeyen, yargılaması devam edenlere yoktu. Haberlerde ise yeni düzenlemeyle bunun değişeceği yazıyordu. O tarihe dek işlenmiş suçlar da indirimden yararlandırılacak ve cinayet, çocuk istismarı, hırsızlık, rüşvet, yağma, uyuşturucu suçlarını da kapsayacak diye...
Doğruysa... Bu durumda Kemalist rejimin suç makineleri üretip aramıza saldığından endişelenenler hâlâ rahat olabiliyor mu, bilemedim.
Adalet Bakanı Tunç'un söylediğine göre toplumdan bu yönde talep gelmiş. Milletimiz; ceza adaleti sağlansın, suçla mücadele daha etkin hale gelsin isiyormuş. İktidar da "toplumun huzur ve barışına kasteden suçlar bakımından yeniden değerlendirmeleri sağlayacak önemli düzenlemeler" hazırlamış.
Ama "toplumdan ve uygulamadan gelen taleplerle ilgili bazı düzenleme hazırlıklarını karalamak, vatandaşlarımızı yanıltmak, dezenformasyon amaçlı, kara propagandalara vesile olmak için yayın yapanlar var"mış.
Bakan Tunç, "bunlara kesinlikle itibar edilmemesi, inanılmaması gerekir" diyor.
Onlara itibar etmeyelim, inanmayalım da Bakan'ın dediklerinden ne anlayalım...
Eski infaz indiriminin kapsamı genişletilmiyor mu? Cezası sonradan kesinleşenlere de erken tahliye kapısı açılmıyor mu? Ve kimler içeride tutulurken kimler bırakılıyor, yanlışlık yok mu?
Kemalist rejimin suç makineleriyle mücadelenin böyle daha etkin hâle geleceğinden, ceza adaletinin bu şekilde sağlanacağından, milletin tam da bunu istediğinden emin miyiz?
