İki evlat katili bir suç makinesi, AKM gibi bir yerde protokol kapısına pusu atıyor ve Sırrı Süreyya Önder'i uğurlama töreninden çıkarken CHP liderine saldırıyorsa ne düşünürsünüz?

Herhalde bunun kişisel husumetten kaynaklandığını değil. Şahsen ne alıp veremediği, nasıl bir ihtilâfı olacak.

Yer ve zaman seçimi dahil, hedef gözeten bir planlı saldırı izlenimi veriyor.

Saldırganın ilk ifadesi şaşırtmadı. Aferin almak istesen böyle kurgularsın. Selçuk Tengioğlu, güya partili değil diye CHP'li belediyeden yemek yardımı alamamış da... Cumhurbaşkanı'yla devletin savcılarına dünyayı dar edeceğini söyleyip gençleri eyleme çağırdığı için Özgür Özel'e ayrıca kızgınmış da... karşısında görünce kendini tutamamış.

Spontane bir şekilde kendiliğinden geliştiğine, saldırganın oraya tasarlayarak gelmediğine, terörsüz Türkiye çabalarını desteklediği Sırrı Süreyya'ya sempatisinden o sabah duyup geldiğine, bir anda tepesi atınca gözünün karardığına kim inanır?

Zaten CHP'li Beyoğlu Belediyesinden de 9 aydır yardım alıyormuş. O da doğru değil, yalan söylemiş.

Dolayısıyla anlık öfke kaynaklı bir adi vaka olarak ele alınır, örgütlü suç şüphesiyle yaklaşılmazsa arkası nasıl aydınlatılacak?

Bu, polisiye kısmı. Siyasi tepkilere gelince...

Allah'tan bu kez saldırganı haklı gösteren, sırtını sıvazlayan, elini öpme kuyruğuna giren, milli kahraman ilan edip heykelini dikmeye kalkan, saldırıyı sahiplenen, Özgür Özel'i suçu kendinde aramaya çağıran, CHP'lileri şiddete müstahak bulan etkili ve yetkili kimse olmadı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel'i aradı. İktidar sözcüleri de siyaset kurumuna, demokrasimize saldırı diye kınadı. Huzur ve barışımıza, birlik ve beraberliğimize kasteden bir provokasyon olduğunu söylediler.

Kılıçdaroğlu, 6 yıl önce Ankara Çubuk'ta saldırıya uğrayıp ölümden döndüğünde de böyle davranılsa iş buralara gelmeyebilirdi.

O zaman 'halkın kendiliğinden gelişen haklı öfkesi' diye linç girişimine hak vermenin siyasi şiddeti kışkırtacağı ve yeni saldırıları teşvik edip cesaretlendireceği uyarılarına kulak asılmadı. Saldırganlara arka çıkıldı, tutuksuz yargılandılar ve ağırdan alınan yargılamada caydırıcı cezalara çarptırılmadılar.

Yanlarına kalmasa, siyasilere karşı planlı provokasyonlara yeltenmek bu kadar kolay olur muydu? Çubuk saldırganları pişman edilse bir daha buna kalkışacak olanlar, iki kez düşünmez miydi?

Ve tabii ki ortam faktörü...

Muhalefeti gayri milli, hain ve düşman gibi hedef gösteren nefret söylemlerinin bu tür provokasyonları kolaylaştırdığı hâlâ görülmeyecek mi?

Hain, düşman ve gayri milliyse, ayağını da denk almıyorsa cezalandırılmaya müstahaktır, CHP liderine haddini bildirdiğiniz için ödüllendirilmeyi bile beklersiniz.

Saldırganı cesaretlendiren ne ve kimden aferin bekliyor, ona bakın.

Demek ki demokrasimize, huzurumuza, birlik ve beraberliğimize kastedeceklere yanlış mesaj vermemek gerekirmiş.

Kin ve düşmanlığa tahrik eden dolduruşlar, sokakta siyasi şiddet olarak patlama tehlikesi barındırmakla kalmıyor. Aynı zamanda provokatörlere arayıp da bulamadıkları en elverişli ortamı sunuyor.

Umarım kınama ve lanetlemeler samimidir. Arkasının karanlıkta bırakılmamasından ve ders alınıp alınmadığından anlarız.

KATİLLERİ SOKAĞA KİM SALDI?

CHP lideri Özgür Özel'e saldırı, eski bir tartışmayı da yeniden alevlendirdi.

İki çocuğunu katleden bir baba, iki müebbet alıp 16 yılda nasıl çıkıyor?

Cani baba Tengioğlu, 2020'de şartlı tahliyeyle aramıza dönmüş.

Adalet Bakanı Tunç, erken tahliyesinin eski yasadan kaynaklanığını, 2005'te o TCK'yı değiştirdiklerini belirtiyor. Yani 2020'deki infaz indirimiyle alâkası yok, salgın düzenlemesinden yararlanmadı.

Ama başkaları yararlandı.

Suç makineleri sokakta ne arıyor, aramızda nasıl dolaşıyorlar, tartışması ne zaman başlasa... Biz değil onlar saldı, savunmasına geçiliyor. "Ülke Teksas'a döndü, Kemalist rejim suç makineleri üretiyor" lâkırdılarını dahi duyduk.

Bir de idam isteniyor.

Tekrarda fayda var...

İdam isteyenleri duyan da katilleri infaz indirimiyle salmayı başkası istedi sanacak.

Son 5 yılda 2 infaz indirimiyle her şeyi yapıp Teksas'tan başka nereye benzeyecektik?

Kim çıkardıysa her vukuatta suç makinelerinin dışarıda dolaşmasına iktidardakiler de şaşıyor, rahatsız oluyorlar.

Ümraniye'de polis öldüren 19'luk suç makinesinden sonra, yanlışı düzeltip caydırıcı infazdan bahsediyorlardı.

Bir yıl geçmedense denetimli serbestliği yeniden genişletmeye hazırlanıyorlar.

İktidar, infaz indirimleriyle kimi bırakıp içeride kimi tuttuğuna artık dönüp bakmayacak mı?