Büyük şeyler: Biz, popülizm Godard milli-devlet, vs

Sinemada Yeni Dalga akımını başlatan bir dahi, zıtlıklar üzerinden seyirciyi düşünmeye davet ederek beyaz perdenin parçası kılmış, aktif izleyici fikrini yaratmış, dilden tekniğe yeninin ve yenilenmenin ustası Jean-Luc Godard 91 yaşında öldü. Ölümüyle, kültür tarihinde sinemayı felsefi eylem kılan bir sayfa da kapanmış oldu…

Erdoğan, Şangay İşbirliği Örgütü toplantısında boy göstererek, dış ve iç politikada, güç ve alan genişletme manevralarına bir yenisini ekliyor. Türkiye’de muhalefetin yerden yere vurduğu bu politikaları, Batı dünyası endişeyle karışık bir takdirle karşılıyor. Türkiye deyince, gözler demokrasiden veya demokrasinin eksik halinden çok, ne yazık ki ve dünya öyle bir halde ki Erdoğan’ın güç oyunundaki becerilerine dikilmiş bulunuyor…

Ukrayna-Rusya savaşı sıradanlaşmış durumda. İnsanlar ölüyor, umutlar, hayatlar, kentler yok oluyor. Bunların arkasında ise sadece bir hakimiyet arayışı ve güç tokuşması var. Öyle bir hikaye ki bu, mağduru da, karşı olanı da güce sarılmaya itiyor.

Alman Savunma bakanı, iki gün önce, Alman ordusunun merkezi askeri bir güç olarak yeniden tasarlanacağını söyleyen çok önemli bir konuşma yaptı. Sözleri, 2. Dünya savaşı sonrası bir perdenin kapandığına gönderme yapıyor, güç stratejileri ve milli devlet fikrinin global düzeyde zıplama halini ve yeniden güçlü devlet meydan okumaları çağına girdiğimizi düşündürüyordu.

Dünya siyasetinde bir yanda popülist-otoriter-milliyetçi yükseliş var. Diğer yanda ve bunun karşısında da ana referans, artan oranda içe kapalı kültürel bir bakış ve güç ihtiyacı haline gelmiş durumda.

Godard, 68 kuşağının ruhunu temsil ederdi. Otoriter bir dönemden, bir güç tasavvuru ikliminden çıkışı, bunlar karşısında, kültürün, yaratının, zihnin gücünü ifade ederdi.

Şimdi otoriter koku tekrar ortalığı kaplarken, Gordard gibiler yok artık…

Dünyanın demokratik, siyasi liberalizmin ana erdem olduğu günlerden uzak…

Gittiği istikamette öyle…

Türkiye de bunun parçası…

KÜÇÜK ŞEYLER: BEN, GÜLMECE, YAŞAM SEVİNCİ, FUTBOL, VS

Büyük şeyler, biz meseleleri bugün insanı boğuyor.

Bir de küçük şeyler, insana hayat ve yaşama sevinci veren şeyler var.

Karşılıksız tebessüm yaratan, zekayı, tezatı, gündelik olanı iç içe sokan, insanın kendisini gülmece kılan…

“Gibi” dizini izlediniz mi hiç?

Küçük şeyler de, büyük şeyler kadar bir gerçekliğe işaret eder.

Futbol sever misiniz bilmem? Futbol işte o küçük şeylerden birisidir. Futbol sadece futbol değildir elbette. Kültür, temaşa, çoşku, aidiyet, sıradan-geçici mutluluk, ve hüzün, zeka demektir aynı zamanda… Tüketmek isteyene tüketim nesnesi, düşünmek isteyene düşünce vesilesidir…

Fenerbahçe’nin şablonları al aşağı eden, kaos içinde düzenin ne olduğunu anlatan yeni hocası, yeni tarzı buna bir örnek…

İsteyen ve gören için futbol bir zihniyet analizi tahtasıdır.

Şöyle: (Aşağıdaki satırların ilk kısmı futbol severlere)

Bir dönem Türk futbolu Derwall’le adam markajı ve rakibi bozma ağırlıklı sistem fikrini keşfetmişti. Denizli, Terim, benzerleri böyle yetiştiler. İlk başarılarını böyle elde ettiler. Sonra bir adım ileri geçildi, ülkede iki ön liberolu defansif bakış revaçta oldu yıllarca. Rakibi bloke etmeyi önceleyen, topsuz alan defansını iyi yapan, ama yavaş oynayan ve ileride çoğalamayan bir futbol anlayışıydı bu. UEFA Şampiyonu Galatasaray, Zico’nun Fenerbahçesi, 2002 Dünya Kupasını oynayan milli takım, bu şablonu biraz aştı, ama hepsi kısa ömürlü oldu.

Esas format, yavaş, defansif, sabit ve rakibe göre oynana futboldu.

Hocası, topçusu, yazarı, seyircisi bu yayvan modele göre formatlanmıştı.

Şimdi Fenerbahçe’nin hocası ezberleri ve şablonu bozuyor… Bir zihin, zihniyet tazelemesi yapıyor. Spor yazarları darmadağın olmuş durumda. Ne yeni oyunun anlayışını tam kavrıyor ne övebiliyor, ne eleştirebiliyorlar.

Küçük şeyler de böyledir işte…

Belki insanın kendisini hapsettiği tecrit evleri belki de zihin ve hayat sevincinin araçlarıdır…

YORUMLAR (11)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
11 Yorum