İbre Kılıçdaroğlu’dan yana; ama…
Kamuoyu araştırmaları havada uçuşuyor. Doğal; seçimlere az kaldı. Ancak bu araştırmaların siyasi bir yönü de var. Bilgi verdikleri kadar, kararsızlar başta oynak seçmene yönlendirici bir etki yapma potansiyeline de sahipler.
O zaman objektiflik ve tarafsızlıkları önemli…
Panoromatr ve TEAM şahsen en güvenilir ve ciddi bulduğum araştırma şirketleri arasında yer alıyor.
Araştırmaların keskin ve keskin sonuçları yok. Bugün itibariyle, at başı giden, birçok faktörün, hatta bilinmezin, tepkisel hallerin belirleyici olabileceği bir yarıştan söz ediyorlar.
İkisi de rakamlarını kamuoyuna açıklamıyorlar. Ama bulgularını zaman zaman genel hatlarıyla ve çeşitli yollarla paylaşıyorlar.
Panaromatr yöneticisi Hatem Ete, ayda bir kez Karartv’de “Bi Karar Ver” programının konuğu oluyor.
TEAM Araştırma Genel Direktörü Ulaş Tol, son olarak, Diken sitesine bir söyleşi verdi. Bu ilginç söyleşi seçimlere doğru “ana ve belirsiz hatlar” hakkında epey ipucu taşıyordu.
Kimi yerlerini bir kez daha birlikte okumakta fayda var.
Cumhurbaşkanlığı yarışıyla ilgili tespitleri şunlar Tol’ün:
“Kılıçdaroğlu şu an önde ve yarışı kazanacak gibi de görünüyor. Bundan sonra muhalefet eğer hatasız ilerler, iktidar da çok sürpriz yapmazsa Kılıçdaroğlu kazanacak. En büyük riskler seçimin ikinci tura kalması ve Meclis çoğunluğunun cumhur ittifakında kalması. Bunlar olmadığı sürece cumhur ittifakının kazanma ihtimali zayıf … Erdoğan ve cumhur ittifakının oyu yüzde 41-43 arasında. Geçen sene bu oy, yüzde 38’lere kadar düşmüştü. Üst eşiği 44-45 olarak almak gerekiyor… Avantaj muhalefet lehine görünmekle birlikte tam anlamıyla rahat bir durum yok…
Nitekim Tol, ikinci turu muhtemel görüyor:
”Dört adaylı bu seçimin ikinci tura kalma ihtimali kuvvetlendi. Millet ittifakında aday tartışmasının yaşandığı dönemde Muharrem İnce’ye bir yönelme oldu. Borsada ‘iğne atma’ diye bir tabir vardır.
Grafikler bir anda yukarı gider ve yine aynı hızla düşüşe geçer. İnce, böyle bir çıkış yakaladı ve düşüşe de geçti. Ama hala seçimleri ikinci tura götürme potansiyeline sahip. Zaten Erdoğan ve Kılıçdaroğlu dışındaki iki adayın oylarının beş puanı geçtiği hallerde ikinci tur ihtimali artıyor. En kötü ihtimali konuşursak; Erdoğan 44-45’lere geldiğinde Kılıçdaroğlu’nun da 50’yi geçmesi için kalan iki adayın oylarının toplamının beş puanın altında olması gerekir. Ancak şu an o seviyenin üstündeler…”
Peki parlamento seçimleri?
”AKP ve MHP’nin seçimlere tek liste gireceğini düşünmüştük. Bu onlar için daha kolaydı çünkü birbirine daha yakın siyaseti olan bir ittifak bu. Bunları yaptıklarında yüzde 40-41’le çoğunluğu alma şansına sahip olacaklardı. Ancak siyaset böyle gelişmedi. (Şimdi) AKP ve MHP’nin Meclis’te çoğunluğu sağlaması için yüzde 44-45 gibi bir ortalamayı tutturması lazım. Buna şu an iki-üç puan uzaklar...”
Ve belirsizlikler:
“Halen hesaplara dahil olamayan birçok faktör var. Deprem sonrası başka şehirlere göçen nüfusun ne kadarının oy kullanacağını bilmiyoruz. Suriyeli, Afganistanlı yeni vatandaşlar var. YSK bunlara dair verileri açıklasa da her şey tam net değil. Yurt dışı oylarının geçmişteki gibi olma ihtimali var. Tüm bunlar düşünüldüğünde, muhalefetin seçimi garantiye alabilmek için olduğundan daha iyi noktaya gelmesi lazım.”
“Bugün insanlara tercihlerini sorduğumuzda ikinci turu hayal ederek cevap vermiyorlar. İkinci tur, Meclis çoğunluğunun belli olduğu bir ortamda yapılacak. Partiler, seçmenlerin bir kere daha sandığa gitmelerini isteyecek. Meclis çoğunluğu eğer farklı bir taraftaysa bunlar da hesaplanıp sandığa gidilir buna göre de umutsuzluk oluşabilir. O yüzden muhalefet için bunu birinci turda bitirmek önemli bir ihtiyaç.”
Sonuçta, ilk turun, parlamento seçimlerinin, merkez kaç oyların ne denli belirleyeci olabileceğini görüyoruz.
1, 2 puan ve siyaset ve kampanyalar hayati.
Söyleşinin tümünü okumak için bkz: https://www.diken.com.tr/team-direktoru-ulas-tol-erdoganin-oyu-yuzde-41-43/