Yasak rüzgarı...

Gülşen’in gözaltına alınması, tutuklanması, ardından ev hapsi koşuluyla serbest bırakılması, hem bir zihniyet meselesi ve ondan doğan yasakçı eğilime, hem kimlikçi bir meydan okumaya, bu tür bir iradeye ve siyasete işaret ediyor.

Siyasi iktidarın izlediği bu politikanın, en azından yol verdiği bu gidişin muhtemel bir nedeni, seçimlere doğru seçmen ve muhafazakar kitle tahkimatı yapmak.

Bir dönemin toleranslı, değişimci AK Parti’sinden bugün geriye kalan bu.

Erdoğan iktidarının tedrici oy gerilemesine karşı aldığı iki önlem var.

Biri böbürlenen, büyümeci, müdahaleci milliyetçilik, diğeri kuru ve yasakçı bir kimlikçilik, değer hegemonyası arayışı.

Bunlar sadece önlem değil elbette, aynı zamanda derin bir zihniyetin su yüzüne çıkması…

Bu tür zihniyetler, uygun ortam bulduklarında, otoriter iktidar dönemlerinde karşımıza çıkar, hem bir iddia, hem bir korku saiki olarak devreye girerler.

Erdoğan iktidarı da bunu yaşıyor.

Bunlar nafile çabalardır.

Ne var ki, suyu kirletirler.

Bugün de kirletiyorlar.

Gülşen meselesi tek hadise değil.

Bahardan bu yana, çeşitli illerde iptal edilen, yasaklanan toplantı, konser, festival sayısı aldı başını gidiyor.

Toplu bakmakta ve hatırlamakta fayda var.

Eskişehir Valiliği açık hava etkinlikleri yasağı kapsamında Anadolu Fest’i yasakladı. Festivalde, Levent Yüksel, Haluk Levent, Teoman, Hayko Cepkin, Sagopa Kajmer, Yeni Türkü sahne alacaktı.

Pendik’te, Niyazi Koyuncu’nun, 25 Mayıs 2022 tarihinde düzenlenecek konseri iptal edildi. Şarkıcı, ilgililerin kendisine gerekçe olarak ‘değer yargılarını ve görüşlerini’ paylaşmadığını bildirdiklerini açıkladı.

Zonguldak Kozlu’daki müzik festivalini düzenleyen şirket ‘koşulların festival ruhuna uygun olmadığı’ gerekçesiyle iptal edildiğini duyurdu. Vali, “biz yasaklamadık, ama mevzuat alkol festivaline müsaade etmiyor” açıklaması yaptı.

Tunceli Valiliği Munzur Kültür ve Doğa Festivali’ni, festival alanın “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Güzergah Planı”nın dışında kaldığı gerekçesiyle iptal etti.

Kazdağı Ekoloji Festivali, Balıkesir Valiliği tarafından “orman yangınları” gerekçesiyle iptal edildi

Balıkesir Zeytinli Rock festivali, “Halktan gelen yoğun şikayetler” göz önüne alınarak “toplumun huzuru, çevrenin korunması” gerekçesiyle iptal edildi.

Gökçeada Meryem Ana Panayırı’nın yapılması “halktan gelen şikayetler” üzerine uygun görülmedi..

Kürtçe şarkılarıyla tanınan Aynur Doğan’ın Bursa ve Kocaeli konserlerine izin verilmedi.

Başkent Kültür Yolu Festivalinde öngörülen Mirae müzik grubunun konseri sosyal medyada-vatandaş tepkisi üzerine iptal edildi.

Apolas Lermi’nin Giresun, Sakarya, Denizli ve Bostancı konserleri şarkıcının kimi açıklamaları nedeniyle sakıncalı bulundu.

Fethiye Kaymakamlığı, toplantı yerini uygun görmedi ve müzik festivali ‘Milyonfest Fethiye’yi iptal etti.

Liste böyle gidiyor…

Anlamı ne bunun?

Bazı gerekçeler, işin özüne işaret ediyor.

Alkol kullanılması, halkın şikayeti, halkın huzuru, şarkıcının değerleri gibi gerekçeler, yasaklar serisinin derin mantığını, “bir değer sistemi karşısında diğer değer sistemi” denklemini resmediyor.

Zira yasaklar tekil değil, çoklu ve sistematik; nitekim sayıları birkaç ayda 15’i buldu. Üstelik yasak rüzgarı, tüm ülkeye yayılmış, mülki idareyi işin baş aktörü yapmış durumda. İptallerinde de mülki idarenin telkinleriyle olduğu söyleniyor.

Bu tablonun siyasi iktidarın verdiği sinyallerden bağımsız olduğu düşünülemez.

Mülki idarenin bu çerçevede ortak bir tutum içinde hareket ettiği de varsayılamaz.

Toplumsal gelişmeler kültür savaşlarına, değer çatışmalarına mesafe alırken, siyasi iktidar tekrar bunlara sarılıyor.

Bu meydan okumanın ve bir değer bir sistemi adına güç gösterisinin hiçbir karşılığı olmayacaktır.

YORUMLAR (21)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
21 Yorum