Kitap okuma listeleri

Çocukluğumdan beri, yani 80’li yılların ortalarından beri dindar İslamcı çevrelerin gençlikle alakalı vakıf, dernek, cemaat çalışmalarında bulundum. Her biri birbirlerinden farklı yapılar idi. Ağırlıklı olarak radikal, ehli tarik, Milli Görüşçü, İrancı yapılara kendimi yakın hissettim. Daha ortaokulda iken Milli Gençlik Vakfı okul teşkilatında görevli iken bir yandan da İskenderpaşa Camii’nde Esad Coşan merhumun hadis sohbetlerine katılırdım. RP- İskenderpaşa kavgasının tam da başladığı yıllar. Bir taraf Esad Coşan’a bağlı olduğu için fesatçılıkla suçlanıyor, diğer taraf için ise Erbakancıları eleştirmek için Necip Fazıl Kısakürek Üstadın Erbakan’a şerbakan dediği heyecanlı bir tecessüs haleti içinde anlatılıyor. Bense her iki tarafı da seviyorum. Yetmiyormuş gibi İrancı ağabeylerle tanışıyorum. Onları da seviyorum. Nurculuğun birkaç farklı kolundan şakirt ağabeylerle tanışıyoruz, risale sohbetlerine gidiyoruz. Sağcılık ve muhafazakarlığı fark etmeye başlamam Nurcuları tanımaya başlamakla oluyor sanırım. Zira onlar kendileri için İslamcı, şeriatçı, radikal gibi kelimeleri kullanmaya hayli mesafeliler. Hatta bazıları Nurcu kelimesinin bile kullanılmasını uygun görmüyor. Oysa ben mürteci, gerici, yobaz dahil tüm radikal kelimeleri çocukluğumdan beri seviyorum. Biri bana yobaz dese “hay Allah razı olsun, ne güzel dedin mübarek” diyeceğim neredeyse. Mehmed Akif merhumun “mürteciyim gelsin işitsin dünya hem de baş mürteci” dilimde bayrak.

Radikal denilen ağabeylerle her hususu konuşabiliyor, tartışabiliyorduk. Bazen onları hassas oldukları konularda sıkıştırıyorduk. MGV’li ağabeylerin konuşamadıkları konuları Müslüman Gençten ağabeylerle, İrancı ağabeylerin açık olmadıkları konuları tasavvuf ehli ağabeylerle konuşuyorduk. Nurcu ağabeylerle ise birçok konuyu konuşamıyorduk.

Bir yandan dergiler takip ediyor, bir yandan ev, dernek, vakıf, dergah sohbetlerine katılıyor, kitapları, yazarları tanımaya, keşfetmeye çalışıyorduk. Kartal Anadolu İHL’nin, Kartal Atalar MGV’nin kütüphanelerinde; Fatih’te Seha Neşriyat’ta, İnkılab Kitabevi’nde kitapların, dergilerin içinde yüzüyorduk. Lise ve üniversite yıllarında MGV’li arkadaşların ellerinde kitap listeleri görmeye başlamıştım. O listeler nedense bana pek sıcak gelmiyordu. Sanırım kitapları görerek, içini karıştırarak keşfetmek daha güzel, daha lezzetli idi. Elbette o okuma listelerinde ne var ne yok, mutlaka bakardım, bilmediğim ilginç kitaplar var mı diye.

Sonraları şöyle düşünmeye başladım: Herhangi bir gençlik teşkilatı bir okuma listesini mensupları arasında paylaştığında otomatikman “Haa, arkadaşlar bu sefer de bu kitapları okuyamayacaklar anlaşılan”.

Kabul ediyorum, çok fenayım ama ne yapalım, gerçekler de ne yazık ki böyle.

***

Etraflarındaki insanlara kitapları keşfettirmeye çalışan insan tipi diye bir şey var. Var derken varmış. Bir zamanlar yani… İsviçreli Bilim adamlarının yaptıkları son araştırmalara göre 20 yıldır Türkiye’de bu tiplerle karşılaşmak oldukça zorlaşmış. Karşılaştıklarınızın da bir kısmı elinde bahsettiğim tarz okuma listeleriyle görülüyormuş. Son zamanlarda kimi whatsapp gruplarında bu listelerden paylaşıldığı rivayet ediliyor.

İlk gençliğimde kitapları keşif delisiyken de pek itibar etmediğim bu listelere kitaplarla arası pek olmayanların da öyle meraklı olduğunu görmedim. Aradan 20-30 yıl geçtikten sonra, gençlerdeki okuma oranı fena şekilde dibe vurmuşken onlara hala liste ile kitap okutabileceğini sanmak, nasıl desem çok safça bir durum. Biz kitapları seven insanlar bu gibi ihtiyaçlarımız için kitap dergileri, edebiyat dergileri kullanmayı; kitapçılara sık sık, kimi zaman da kütüphanelere uğramayı tercih ediyoruz. En güzeli de kitapları tek tek keşfetmek.

Yine de elinde öyle bir liste ile birisi size yaklaşacak olursa dolduruşuma gelip de lütfen ona kaba davranmayın; yapıcı olun ve sevgi ile yaklaşın. “Gel kardeş, bir kitapçıya gidelim mi vaktin varsa?” deyin. Ama öyle beş on dakikalığına değil şöyle bir saat filan en az. Belki kitapları tek tek keşfetme zevkine ilk adımını sizinle atmış olur.

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum